Kitapların başlangıç cümlelerini önemseyen bir okurdum. Yakın bir zamana kadar elime aldığım kitapların çoğuna aynı şeyi yaptım. İlk sayfadaki ilk cümleyi okuyordum, etkilenirsem devam ediyordum. Yani bir anlamda bir ilk cümleye gereğinden fazla değer verip devamındaki cümlelere hiç şans vermiyordum.
Şaşırtan, güldüren, ağlatan, öfkelendiren ilk cümleler okudum.
Öfke uyandıran, ağlatan cümlelerden de keyif almış olduğumu şuan için detaylandırmak istemiyorum. Daha çok eskiden ilk cümleleri umursadığımı söylemek istiyorum. (Neyse ki hep aynı değilim.)
Şimdilerde okumayı umursuyorum. Bunun için kağıt üstünde olmasa da belli bir programım var ve sadece ilk cümleye bakıp, okuyup okumayacağıma da karar vermiyorum. Ama neye göre karar verdiğim konusunda emin değilim. Bir kitabı okumaya başlamadan önce beni ona götüren birçok şey olabiliyor.
Bazen tavsiyeler, bazen başka bir kitap, bazen yazarı, bazen filmler, bazen şarkılar, bazen fiyatı, bazen başarısı, bazen karşımda iştahla okuyan birisi, bazen tesadüfler, bazen de nedensizce…
Kitaplar hakkında yazılmış yazılardan da etkilenirim. Kimi yazılardan öyle etkilenirim ki hemen anlatılan o kitabı okumak isterim, okurum da, eğer o kitabı bulabilirsem. Bulamadığım bazı kitaplar da var. Hakkında yazılmış yazılarda künyesi verilmemiş olan kitaplar…
Aslında bazen o kitapların olmadığını düşünüyorum.
Kitabın içeriğini, sayfa sayısını, kurallarını, konumunu anlatan şu künye sayılan ansiklopedik bilgileri içeren yazıları da okurum. Ama beni etkileyen yazılar, etkilenmiş okurun ifadesi olan abartılı evet kesinlikle abartılı cümlelerden oluşmuş yazılardır. Birçok öznel abartılı cümlenin bir araya gelmesiyle oluşan yazıları, sokaklarda yürürken, yatakta uykuyu beklerken, birilerini dinlerken, hiçbir şey yapmıyorken tekrarlarım. Elbette hepsini değil.
Bazen bir kaç cümlesini, bazen bir cümlesini bazen de bir kelimesini…
Kısacası etkilenmiş bir okurun duygularını çok ciddiye alırım.
Bir kitap okudum. Bu kitabı daha önce de okumuştum. Beni tekrar okumaya iten şey, kitaplıktan yere düşmesiydi. Bu tam olarak şöyle oldu. Odanın kapısını sertçe itip kapattım. Kapının hemen yanındaki kitaplıktan yere bir kitap düştü. O kitabı yerden aldım ve okumaya başladım. O gün ve diğer günlerde de okumaya devam ettim.
Mutfakta, koridorda, yatakta, kanepede, tuvalette ve konuşurken, ve susarken, ve öpüşürken, ve bağırırken, ve dinlerken, ve izlerken, ve yürürken, ve giyinirken, ve bakarken de okudum.
Bu kitabı daha önce ilk cümlesi etkilediği için okumuştum, kitabın ilk cümlesi de sahiden etkileyicidir ve bilinen bir ilk cümledir.
Eğer onu dair yazdığım şu yazıya o ilk cümleyi yazarak başlamış olsaydım, hangi kitabı anlattığımı bilirdin. Bunu yapsaydım yani o ilk cümleyi yazmış olsaydım, sanırım devamını da olduğu gibi yazardım.
Neden mi? Dayanamazdım. Çünkü o ilk cümlenin ışığıyla baştan çıkmış olurdum.
Tıpkı o kitapta yazdığı gibi. Ben de o kitabı olduğu gibi buraya aktarmak isterdim. Sonra tıpkı o kitabı okuyan gibi yollara çıkardım. Ama ben otobüs yolculuklarını sevmem, yürürdüm.
Şehirlerden, ormanlardan, dağlardan, suların yanından, insanların olduğu yerlerden, belki evlerden, belki hastanelerden, okullardan, camilerden, kiliselerden, yataklardan, lokantalardan geçerdim.
Sonra aşık olurdum.
Tıpkı o kitaptaki okur gibi. Bunu da yazardım.
Kitabı olduğu gibi yazacaktım ya, işte o an ne hissediyorsam, etrafımda neler olup bitiyorsa onları yazardım. Sonra da bunun okuduğum kitapta yazdığını söylerdim.
Okuduğum kitabın beni yürüttüğünü, mutlu ettiğini, öfkelendirdiğini, aşka bulaştırdığını...
Yani o kitapta ne olduğunu değil de, o kitabı okurken bana olanları yazardım. Sen bana olanları ciddiye almazsın sandığım için de, bana olanları o kitapta oluyormuş gibi yazardım. Yani eğer o kitabın ilk cümlesini yazmış olsaydım böyle yapardım.
Biliyor musun o kitabın ismini de asla yazmazdım.
Sen o kitabı tahmin et isterdim.
Kısa bir yazı için yeterli gördüğüm güçlü bir ipucu verirdim.
Sen de onu bulurdun.
Biliyorum, ben kitabı değil de kitabın değiştirdiği şeyleri anlatabilirim sandığın için yazdıklarımı okuyorsun.(HK)
* Manşet: Salvador Dali / Butterfly in the Book (Kitaptaki Kelebek)