20-21 Aralık 2008 tarihlerinde Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara’da “Küreselleşen Dünyada Sosyal Hizmetler Sorunlar ve Çözümlerimiz” konulu bir ilk sempozyum düzenledi.
Sempozyumun amacı küreselleşmenin sosyal alanda yarattığı yıkımların ortaya çıkarılması, çalışanlar, hizmetler ve sosyal politikalar boyutundaki doğurgularını tartışmaktı. Geri döndürülmez bir süreç olarak küreselleşmenin sosyal hizmet alanına yansımalarını analiz etmek ve sorunlara insan hakları ve sosyal adalet anlamında çözümler üretilmesi diğer önemli bir odak noktasıydı
İlk gün küreselleşme konusunda açılış konferanslarının ardından küreselleşen dünyada sosyal hizmetlerle ilgili bir panel gerçekleştirildi. Küreselleşmenin eğitim, ulus devlet, sağlık ve sosyal hizmet alanındaki etkileri bu panelde tartışıldı.
İkinci gün ise küreselleşme ve insan ticareti, sosyal yardımlar, yoksulluk, sosyal hizmetlerde çalışanların sorunları, küresel politikalar ve sosyal hizmetler, işkence, yaşlı nüfus, mültecilik gibi temalarla ilişkili bildiriler sunuldu. Bunlara ek olarak sosyal hizmet uzmanları çalıştıkları illerde yürüttükleri sosyal hizmet etkinlikleri hakkında bilgiler içeren bildiriler sundu.
Küreselleşme sosyal alanı daraltıyor
Sempozyum boyunca sunulan bildiriler ve yapılan tartışmalar genel olarak küreselleşmenin kurgusu gereği ekonomik küreselleşmenin öncelikli olması ve bu çerçevede sosyal alanın gözden çıkarıldığı üzerineydi.
Küreselleşmenin daha çok “ekonomik” algılandığı “sosyal” küreselleşmenin çok fazla tartışılmadığı, ekonomik küreselleşmenin ise genellikle kapitalist ülkeler lehine sonuçlar doğurduğu, “çevre” ülkelerin küreselleşmenin derinleştirdiği yoksulluk, dışlanma, militarizm, işsizlik, eşitsizlik gibi olgulardan daha fazla etkilendikleri paylaşılan bir tespitti.
Aynı şekilde sosyal politikaların üretilmediği ve bu anlamda dezavantajlı grupların yine korumasız bırakıldığının altı çizildi.
Sosyal hizmetlerin sunumunda olumsuz dinamikler
Sağlık ve eğitimin paralı hale gelmesi, niteliğinin azalması ve küreselleşmenin getirdiği talepler doğrultusunda dönüşüm geçirdiği ifade edildi. Sosyal hizmetler anlamında sosyal hizmet çalışanlarının iş güvencesi konusundaki sorunlar, ücret yetersizliği, artan iş yükü, mesleki işlevler yerine “sosyal yardım verici” şeklinde “araçsal” bir konuma indirgenmeleri önemli bir diğer tartışma noktasıydı. Sosyal hizmetler alanında çalışan profesyoneller çoğu zaman durdukları yeri tartışırken, sosyal hizmetlerin aslında kapitalist sistemin yeniden üretimine hizmet ettiği ve “yama” işlevi gördüğü tespitlerini paylaştı.
Sosyal hizmet ihtiyacı duyan ve özellikle yoksulluk sorunu yaşayan kişilerin aldıkları sosyal yardımlar ve bunların niteliğinin bireyleri “bağımlı” hale getirmesi önemli bir diğer tespit konusu oldu.
Küreselleşmeyle ortaya çıkan önemli bir diğer olumsuz gelişme sosyal hizmet çalışanlarının işe alınması konusunda farklı statülere dayalı bir süreçin işlemesi. Aynı kurumda 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi çalışanlara ek olarak sözleşmeli statüde çalışanlar ve taşeron firmalar yoluyla hizmet alımları yapılan kişiler ortaya çıktı. Bu durum farklı statülerin yaratılması, farklı ücret sistemlerinin işlemesi ve özelllkle taşeron firmalar yoluyla alınanların iş güvencesi, düşük ücret ve örgütlenme sorunlarını da beraberinde getiriyor.
Siyasi baskıların artması nedeniyle, çalışanların mesleki etik kurallar ve formasyonları doğrultusunda karar almaları söz konusu olurken, siyasi iradenin öncelikleri doğrultusunda hizmet dağıtımı konusunda eşitsizlikler yaratılıyor. Diğer önemli bir nokta; geçici hizmet alımları yoluyla istihdam edilenlerin iş sürelerinin sınırlı olmasının hizmetin sürdürülebilirliğini azaltması ve hizmetlerdeki niteliği düşürdüğü görülüyor.
Çözüm: Daha fazla örgütlülük
Küreselleşmenin yarattığı sorunlarla mücadele konusunda çözüm yine daha fazla örgütlenme olarak gösterildi.
Örgütlenme sorunlarının çözümlenmesi, geçici çalışanların örgütlenmelerinin önünü açma, kadınların örgütlü mücadeleye katılımını arttırma konusunda çabaların yoğunlaştırılması önemli bir diğer çözüm olarak sunuldu. Sempozyum SES’in küreselleşme ve sosyal hizmetler temasıyla yaptığı ilk sempozyumdu ve kuşkusuz aslında bir başlangıçtı.
Bu temalı sempozyumların yapılması, ileri ve sürekli sempozyumlar düzenlenmesi ve bu sempozyumların sonuçlarının, küreselleşmenin olumsuzluklarıyla mücadele etmede kullanılması üzerinde uzlaşılan diğer bir sonuç oldu.(SB/EÜ)
* Sema Buz, Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi.