Üç ayı aşkındır sokağa çıkma yasağının sürdüğü Diyarbakır’ın Sur ilçesinin altı mahallesindeki “artık hafriyat haline getirilmiş evlerin” Devlet Su İşleri ve Kara Yolları Müdürlüklerine bağlı kamyonlarla Dicle Üniversitesi yerleşkesine yakın bir arsaya “taşındıklarına” şahit oldum bugün.
İnsanların can havliyle boşalttıkları evlerinden geriye kalan ne varsa, artık moloz yığını halindeki evleriyle birlikte kamyon römorklarında taşınıyordu.
Kamyonların güzergâhındaki bazı insanlarla konuştum; anlattıklarına çok geçmeden hemen altımızdaki caddeden peş peşe geçen kamyonları görünce ben de tanıklık etmiş oldum: Evet, gerçekten de bir evde bulunabilecek muhtelif tüm eşyalara rastlamak mümkündü o moloz yığınlarının arasında: oyuncaklar, tencereler, halılar, koltuklar, battaniyeler, beyaz eşyalar…
Evlerden geriye arsalar mı kaldı?
Sur’daki evinden tek bir çöp bile alamadan çocuklarıyla çıkmak zorunda kalan kuzenimle gelip geçen kamyonları izliyoruz. Kamyonların Sur’dan yüklendiğini anlatıyorum ona; “yıkılan evler muhtemelen iş makineleriyle tamamen yıkılıyor ve bu kamyonlar da çıkan molozları taşıyor,” diyorum, pek garipsemiyor! Hatta bir ara “Kamyonlarda çiçek motifli koltuk takımı görürseniz söyleyin ha, o benim,” diyor gülerek.
Çok geçmeden kamyonların birindeki tencereyi gösterdi, “Bu benim tencerem değil”. Sonra bu kez yüzünde kaygılı bir ciddiyetle soruyor: “Sence ne olmuştur bizim eve?”
Susuyorum.
Cizre’de yasak sonrası evlerdeki manzara korkunçtu. Belli ki o manzaralarla Sur’da karşılaşmayacağız. Mesela Cizre’deki gibi evlerin içine kadar “Kızlar geldik yoktunuz” yazılmışsa bile göremeyeceğiz bunu. Yine, eğer evlerde kadın iç çamaşırları etrafa saçılmışsa, yerlerde prezervatifler varsa, bunları da göremeyeceğiz. Çünkü ortada evler değil, boş arsalar olmuş olacak muhtemelen.
TIKLAYIN- EVLERİN DIŞINDAN EVLERİN İÇİNE BİR ALGI
Çatışma yok, “temizlik” ve yasak var
Sur’daki çatışmaların bittiği ancak yasağın tuzaklanmış bombaların temizlenmesi vs. için devam edeceği açıklanmıştı.
Ara ara silahlar sesleri duyulsa da eskisi sürekli değil; yani gerçekten operasyonlar bitmiş gibi görünüyor ama yasak devam ediyor.
Sur’dan molozlarla yüklü kamyonların güzergâhının büyük bölümü trafiğe kapalı. Trafiğe kapalı olan bölümde sadece resmi plakalı hafriyat kamyonlarıyla zırhlı polis araçları var. Bu durum akıllara şu soruları getiriyor:
“Yasağın devam etmesinin nedeni, acaba Sur’un virane halinin izlerini silmek mi? Yasaklı altı mahallede ne olup bittiğine dair fikir verecek olan o “izler” kamyonlarla yüklenip taşınıyor mu? Öyleyse bunu yapmaya neden ihtiyaç duyuluyor?”
Eşyalarla birlikte “yok” olan evler
Anlaşılan o ki bazı evlerden geriye bomboş arsalar kalmış; evler, içindeki anılarla birlikte yok olmuş. Düşünün, evinizi yasak ve çatışmalar nedeniyle terk ediyorsunuz ve döndüğünüz ev yok; yok olmuş! Korkunç değil mi?
Düşünün! Evinizden çıkıp iyi kötü bir yere sığınmışsınız, artık “Yasak bitse de evimize dönsek?” diyemiyorsunuz ama “Belki sağlam kalan birkaç parça eşyamı alırım” diye düşünüyorsunuz ama artık Sur’da bir eviniz yok; bildiğiniz yok yani, boş arsa… (ba/hk)
* Fotoğraf: Yusuf Nazım-T24