Henüz 16 aylık bir şirine Ezo. Annesinin her fırsatta kaydettiği videoları keyifle izliyoruz işyerinde. Geçenlerde konuğum Filiz’le kahve içerken Hayal, Ece’nin abisiyle balon oynayışına dair videoyu izletti bize. Bebenin üst perdeden attığı kahkahalar bize de keyif olarak yansıdı.
Filiz “Ece bebeğin ‘timüs bezi’ karpuz büyüklüğünde herhalde’ deyince ‘Timüs de ne ola ki”, dedik Serap’la.
Hayatın ana kaynağı: Timüs bezi
“Timüs bezi bağışıklık sistemimizin merkezi. Yaşamdan ve yaptıklarımızdan haz alma duygusu ile konuşma ve gülümsemenin ana kaynağı. Hayatın içindeki stres, timüsün aktivasyonunu engelleyerek bağışıklığımızı zayıflatır. Bebek ve çocukların timüsü iricedir. Ergenlik döneminde ceviz büyüklüğüne ulaşır. İlerleyen yaşlarda küçülerek bezelye boyutuna ulaşır. Yaşlılıkta ise tamamen yok olur”, diyen Filiz’e “Bizimki ne büyüklükte acep”, diye sorunca kahkaha atıp ekledi: “Hep stresten uzak ve kaybetme korkusu olmadan yaşayan insanların timüs bezi yaşlandıklarında bile ceviz büyüklüğünde olabiliyormuş. İlgililere duyurulur”.
“Daha daha bilgilenelim” deyip arama motoruna “timüs bezi” yazdık. Okuduklarımızdan aklımızda kalanlar şöyle…
“Beyni uyararak ilgili sinirleri, kasları ve hücreleri harekete geçiren, konuşma ve gülümsemeyi aktivite eden timüs bezi; tiroid bezinin altında, kalp ve gırtlak çakrası arasında, iman tahtası denen göğüs kafesinin üst kısmının tam arkasında, göğsün ortasında ve soluk borusunun önünde imiş. Çok ve sık titreşen timüs bezi kişinin bağışıklık sistemi sağlamlaştırırmış. Aktivitesini yitiren timüs bezi; aşırı asabiyete, ani davranış değişikliklerine, konuşmada tutukluğa, alınganlığa yol açarmış” .
“Ağıt yakan kadınlar elleriyle göğüslerine vurarak timüs bezini titreştirmiş; üzüntü nedeniyle bağışıklık sistemindeki direncin azalmasını önlemek için. Tarzan’ın göğsünde davul çalma nedeni de buymuş. Göğsümüzün ortasına iki parmağımızla hafifçe vurduğumuzda, dilimizi üst dişlerimizin arkasından damağımıza değdirdiğimizde timüs bezi uyarılırmış. Aktive olan timüs sinir sistemini sakinleştirip beyin fonksiyonlarını hızlandırdığından kişi; daha sağlıklı düşünür, kendini daha iyi hissedermiş. Timüsü titreştirmenin en pratik iki yolu isen 'kahkaha' atmak ve şarkı söylemek imiş”.
“Timüsünü sıkça titreştirerek endorfin ve serotonin hormonlarını salgılatan kişiler sağlıklı olur, genç kalır ve geç yaşlanırmış; bu iki hormon timüs bezinin ve kalbin enerji kaynağı olduğundan. Timüs'ün ürettiği ‘T’ hücreleri yani lenfositler; bedene zararlı olan hücreleri yok edermiş. Bağışıklık sistemini çökerten hastalıkların ölümcül olma nedeni ‘T’ hücreleri ile haberleşme hattını kesmeleri imiş”.
*****
Bu denli bilgilendikten sonra insan timüs bezine şefkat göstermeye mecbur hissediyor kendini. E, aklıma geldikçe iman tahtama iki parmağımla masaj yapıyor, dilimi damağıma değdirmeye çalışıyorum. Henüz bir değişiklik fark etmedim ama devam ediyorum işte.
*****
Yeni yıl vesilesiyle elime geçen ve gerçekten enteresan bilgilerle dolu “Yemek Bağımlılığı(1)” adlı kitabın “Serotonin Açlığı” bölümünü okuyunca “Aha; timüs bezine şefkat göstermenin gerekçeli nedeni burda işte”, dedim.
insana mutluluk, canlılık ve zindelik hissi veren, eksikliğinde depresif, yorgun, sıkı bir ruh haline yol açan bir hormon. “Serotonin Yükseltici Gıda Listesi” çok uzun ancak aşağıda yer verdiğim “Serotonin Yükseltici Aktiviteler Listesi” çok cazip ve seç-beğen-al tarzında.
Aynayla samimiyeti arttırmak
Affedin. Albüm hazırlayın. Anılarınızı yazın. Arabanızı bir günlüğüne kullanmayın. Arkadaşınıza sizin için ne kadar önemli olduğunu söyleyin. Arkadaşınızın sorununu dinleyin. Asansörde bir yabancıya merhaba deyin. Ata binin. Ayağınıza ılık çoraplar giyin. Aynaya bakın ve görünüşünüzle ilgili hoşunuza giden bir şey bulun.
Birine sarılmak
Bahçeyle uğraşın. Balık tutmaya gidin. Banyo yapın. Beş dakika boyunca derin nefes alın. Beş dakika boyunca hafifçe gülümseyin. Beş dakika veya daha fazla esneme hareketleri yapın. Bir destek grubuna katılın. Birine çiçek yollayın. Birine iltifat edin. Birine iyilik yapın ve karşılığında hiçbir şey beklemeyin. Birine kartpostal yollayın. Birine sarılın. Birisi için kapıyı tutun. Biriyle konuşurken gözlerinin içine bakın. Bowling oynayın. Bulaşıkları yıkayım. Bulmaca çözün. Büyük bir hedefi gerçekleştirmek için küçük bir adım atın.
Çim biçmek, dans etmek
Çimlerinizi biçin. Çocuklarınızla birlikte bir dans partisi verin. Çocukluk hayallerinizi yazın. Çok katlı bir binanın en üst katına çıkıp manzara seyredin. Dağınıklığı toplayın. Dans etmeye gidin. Davetlilerin kendi yiyeceklerini getirdikleri bir yemek organize edin. Ders çalışın. Dini bir sohbete katılın. Dua edin. Durun ve manzaranın tadını çıkarın. Dürüst olun.
Evcil hayvan edinmek, fotoğraflara bakmak
Egzersiz yapın. El ele tutuşun. El yazısıyla mektup yazın. Ellerinize ve ayaklarınıza krem sürün. Emeklilik planları yapın. En sevdiğiniz dergiye abone olun. En sevdiğiniz romantik komedi filmini izleyin. Eski fotoğraflara bakın. Eski kıyafetlerinizi yardım kuruluşlarına verin. Evcil hayvan çiftliğine gidin. Evcil hayvana sarılın. Evcil hayvanınıza banyo yaptırın. Evcil hayvanınızla oynayın. Facebook hesabı açın ve eski bir arkadaşınızla iletişime geçin. Faturalarınızdan birini ödeyin. Fotoğraf (cep telefonuyla bile olsa) çekin.
Gülümsemek
Gerektiği zaman hayır deyin ve kendinizi suçlu hissetmeyin. Geri dönüşüm yapın. Golf oynayın. Gönüllü yardım programına katılın. Gülümseyin. Güneş banyosu yapın. Günlük tutun ve nelere minnettar olduğunuzu, boşaltmak istediğiniz duyguları ve her türlü müthiş fikri yazın. Hayır amaçlı bir yürüyüşe ya da koşuya katılın. Herhangi bir destek grubuna katılın. Her zamankinden 30 dakika erken yatın. İnternete girin ve yabancı ülkelerden şehir ve manzara resimlerine bakın.
Kendinizi şımartmak
Kanoya binin. Karanlıkta yemek yeyin ve her lokmanın tadına varın. Kardan adam yapın. Kendi doğrunuzu söyleyin. Kendiniz hakkında sevdiğiniz üç şeyi kendinize tekrar edin. Kendinize iltifat edin. Kendinize yüz maskesi veya peeling yapın. Keyifli bir konuşma yapın. Kitap okuyun. Klasik müzik veya rahatlatıcı müzik dinleyin. Komik veya ilham verici bir TV programı izleyin. Koşuya çıkın. Köpeğinizi gezdirin. Kredi kartı ekstrenizi kontrol edin. Kucağınıza bir bebek alın. Kumbarada para biriktirin. Kumdan kale yapın. Kursa yazılın. Kuşları izleyin. Kütüphaneye ya da kitapçıya gidip kitaplara göz atın.
Müzik aleti çalmak
Markete giderken yanınıza tekrar kullanılabilir poşet alın. Masanızı, dolabınızı veya ıvır zıvır çekmecenizi düzenleyin. Masayı kurup oturarak yemek yeyin. Meditasyon yapın. Merdivenlerden çıkın. Mevduat hesabı açtırın ve yapmak istediğiniz tatili planlamaya başlayın. Minikler ligine koçluk yapın. Mum veya tütsü yakın. Müzeye gidin. Müzik aleti çalın. Olumlu düşünceleri gözünüzde canlandırarak birkaç dakika boyunca derin nefes alıp verin. Operaya veya tiyatroya gidin. Oyun oynayın bir takımla veya kendi başınıza. Örgü örün. Özür dileyin. Parkta veya sahilde vakit geçirin. Pazara gidin. Radyoda çalan şarkıya eşlik edin. Resim yapın.
"Seni seviyorum" demek
Sabahları parlak ışık terapisini deneyin. Sadece ‘seni seviyorum’ demek için birine telefon açın. Sadece sohbet etmek için arkadaşlarınızı veya ailenizi evinize davet edin. Sağlık sigortası yaptırın. Seks yapın. Sevdiğiniz birinin mezarını ziyaret edin ve bugün sizinle gurur duyacağı neler yaptığınızı anlatın. Sevgilinize veya evcil hayvanınıza sarılın. Sevgilinize veya kendinize vermek üzere bir demet çiçek alın. Sinemaya veya konsere gidin. Size kahve servisi yapan kişiye gününün nasıl geçtiğini sorun. Sokak hayvanını evlat edinin. Stand up gösterisi izleyin. Stresli bir iş arkadaşınıza yardım edip edemeyeceğinizi sorun. Su kayağı yapın. Süpermarkette elinde sadece birkaç ürün olan birinin sizden önce kasadan geçmesine izin verin. Sürekli ertelediğiniz o mamagrofiyi veya öteki tıbbi testleri yaptırın. Sürpriz bir tatil planlayın. Şiir yazın.
Telefonsuz, televizyonsuz, bilgisayarsız bir gün
Tai chi /qi gong yapın. Taş sektirin. Telefonunuzu bir saatliğine kapatın. Televizyonsuz ve bilgisayarsız bir gece geçirin. Terapiste görünün Uçurtma uçurun. Ufak tefek işlerinizi yürüyerek veya bisikletle halledin. Uzaktaki bir arkadaşınızla Skype’tan konuşun. Vergileriniz hesaplayın. Yaprakları toplayın. Yardım kuruluşuna internetten ufak bir bağış yapın. Yelken yapın. Yemek pişirin. Yirmi dakika şekerleme yapın. Yoga veya pilates kursuna yazılın. Yürüyüşe çıkın. Yüzün.
****
2014 ve akabindeki yıllarda timüs bezinizin aktivasyon halini sürdürmek adına bolca gülüp kahkaha atmanızı, avaz avaz bağırarak şarkı söylemenizi; serotonin hormonunuzu yükselten gıdalarla beslenmenizi ve serotonin yükseltici aktiviteler yapmanızı dilerim.
Ülkede ve dünyada olup biten için yapabileceğimiz bir şey yok ama olan bitenin bünyemize vereceği zararı göreli azaltmak –birazcık- bizim elimizde.
Hatta yaşlandığımızda bile tinüs bezimizin ceviz büyüklüğünde olması da mümkün.
* Şadiye Dönümcü, Sosyal hizmet uzmanı.
** Dr. Mike Dow. Yemek Bağımlılığı. Remzi Kitabevi,2013. 408 sayfa (s: 265-281)