Fotoğraflar: Gazete Duvar, Milliyet, sosyal medya
“en hızlısı” ve en “morudur” hepimizin...
Bu yazı ödüllerini kutlamanın ötesinde bir teşekkür ve sevgi beyanı olarak okunabilir, okunmalı. Bu yazı tanımayanlara onu tanıştırma yazısı olarak da okunmalı. Kimden mi söz ediyorum? Hülya Gülbahar’dan elbette...
Onun ismi cümle içinde kullanılınca, bir isim olmanın ötesinde artık bir “rol modele”, sembole dönüşmüş bir kadından söz ettiğimizi unutmayalım.
Hem mitinglerde hem televizyon programlarında
Son otuz yıldır gittikçe kapsam alanı genişleyen kadın mücadelesinin yüzlerce aktivistinden biri olan Hülya, mazlumlardan ve şiddete, ayrımcılığa uğramış kadınlardan yana bir feminist avukat...
EŞİK'in (Eşitlik İçin Kadın Platformu) gönüllüsü, KA-DER (Kadın Adayları Destekleme Derneği) eski başkanı. Her taşın altına elini koyan bir aktivist...
Ayrımcılığın kural olduğu bu ülkede, yaşamını kadınların eşit ve özgür yaşaması için mücadeleye adayan, bu uğurda bedeller ödeyenlerden biri. Bir “kahramandan” söz etmiyorum elbette ama her güne pek çok eylem sığdıran bir atom karınca olduğu da bilinmeli . Onu, miting ve yürüyüşlerin yanı sıra, panellerde, televizyon programlarında görmeniz mümkün.
Mesleği gereği adliyeleri mesken tutması bir yana nerede anarsan orada, her taşın altındadır Hülya. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın çeşitli ülkelerinde de kadınlar için hak arayışında olan, pek çok sivil toplum kuruluşuna katkı sunan, “Mor Çatı” ve “Kadın Sığınma Vakfı”nın uzun yıllar gönüllü avukatlığını yapan bir avukat. Kadınların Medya İzleme Grubu'nun da (METİZ) kurucusu...
Kadın mücadelesinin Hülyas'sı
Pek çok etkinlikte birlikte olduğumuz Hülya ile tanışmamızın hikâyesi 20 yıla dayanıyor... Bu tanışma, onun üç kez Giresun’a gelmesiyle taçlandı ve şehrimizde de sevilen biri oldu. Son yıllarda yılın yarısını geçirdiğim İstanbul'da da sürüyor eylem etkinlik birlikteliğimiz.
İyi bir konuşmacı olmanın ötesinde ikna edici dili olan biridir o. Bu nedenle, feminist, hukuki ve siyasi kavramları gündelik hayata tercüme ederek saatlerce konuşsa bile usanmadan keyifle dinlersiniz. Donanımlı, aydınlatıcı bir hukukçu olarak nafaka, şiddet, taciz, tecavüz ve baskı gören tüm kadınların yanında olup koşulsuz destek veren kadınlardan biri.
Zor bir dünyada yaşıyoruz. Bu ülke daha da zor bir ülke... Bu ülkede kadın olmak ise çok ama çok daha zor, hatta zor ötesi...
Her gün kadınların katledildiği, adeta cinskırımın yaşandığı, tacizin, tecavüzün, baskının, şiddetin süregeldiği bu ülkede kadın dayanışmasına ve onun çekip çeviren Hülya ve diğer aktivist kadınlara ne çok ihtiyaç var.
Ayrımcılığa ve erkek egemenliğine karşı çıkan kadınlar elbette mücadele içinde. Ne var ki bazı kadınların hepimizden daha birikimli olması ve daha hızlı koşması hiyerarşik olmayan sevinç içerdiği için önemli.
İyi ki Hülya gibi kadınlar, kadın mücadelesinin “hülyasını” taşıyorlar....
Kutlarım Hülya...
(SY/EMK)