Canparçam Kazım'ım 30 Mart 1972 günü dokuz yoldaşlarınla birlikte canınıza kastedenler yok olup gittiler. 44 yıldır hiç bir yakınları çıkıp da topluma sesini duyuracak ölçüde huzur içinde varlıklarını duyurma cesaretini gösteremediler. Atalarının bıraktıkları eziklikle çarşı, pazarda da gözükmüyorlar, sanırım emperyalizmin karanlık güçlerinin himayesinde kanlı yemeklerini yiyorlar.
Sosyal Hizmetler Akademisi'nden arkadaşlarıyla (1969). Ayaktakiler: Sinan Kâzım Özüdoğru, Aşkın Etensel, Hanefi Caner, Rüçhan Manas, Ayşın Er, İbrahim Göltaş. Oturanlar: Alev Maro, Ertan Kurt. |
Fakat Kızıldere’de katledilenler dünya ve ülkemizde yeniden doğdular. Kimin hesabına çalıştıklarının farkında olmayanlar, bunun hesabını yapamadılar çünkü öngörüleri eksikti. Bu cümleyi 70'li yıllar teyit etmiştir. Ayrıca savaşlar tarihine bakıldığı zamanda tarih böyle tekerrür eder.
Halkımızın yüreğinde 10 devrimci 60'lı yaşlarını sürmüyor; onlar halkımızın gönlünde 44 yıl önce yeniden doğmuş gibiler. Ben de Sinan 67 yaşında demem, sen 44 yaşındasın kardeşim.
Katillerin böylesine yaş günlerini yok etmenin yolunu bulamamanın sıkıntısını yaşıyor. Çünkü tarih halkı için mücadele verenlerle doludur.
Kendi istikbalinizi toplumun istikbali içinde gördüğünüze inananlar sizi unutmadı, unutmayacak, unutturmayacak
Bizim de yakınlarınız olarak hazinemiz bunlardır. Canparçam Sinan’ım doğumgünün kutlu olsun. (EÖ/HK)