Birbirine zincirlenmiş Barış ve Demokrasi Parti (BDP) il başkanlarıyla, belediye başkanlarıyla başladı, BDP örgütünün ek aktif kadrolarının tutuklanmasıyla yaygınlaştırıldı, seçilmiş milletvekillerinin "ya kaçarsa" diye Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) gidişinin engellenmesiyle başka bir boyuta yükseldi ve dalga dalga yayıldı.
Dün Prof. Dr. Büşra Ersanlı, bugün yayıncı Ragıp Zarakolu... Yarın?
Tam barış umutları doğmuşken yapılan kanlı PKK'nın saldırılarını unutuyor muyuz? Hayır!
Ya ateşkes süresice operasyonların sürdürülerek yapılan kışkırtmaları, hatta ölülerini almak isteyen ailelerin üstüne ateş açıldığını?
Hayır, ne onu unutuyoruz, ne ötekini.
"Ya biri ya öbürü" dayatmasını kabullenmek zorunda mıyız? "Hayır, ne o, ne öteki"!
Barış için bir yol bulunacaksa, annelere, babalara, eşlere, kardeşlere "Çocuklarınızla, kardeşlerinizle, eşlerinizle aranıza mesafe koyun" diyerek bulunamaz. Çözüm, ancak gerçeklerin oluşturduğu bir temel üstüne inşa edilebilir.
Büşra Ersanlı KCK ise, Ragıp Zarakolu KCK ise ben de öyleyim.
Buyrun, hapisane çantam zaten hep hazırdı, bir daha düzelttim, bekliyorum. (ŞY/BA)