KCK operasyonu kapsamında 1 Kasım 2011'de tutuklanan yayıncı Ragıp Zarakolu dün gelen tahliye haberinin ardından akşam 21.15 sularında Kocaeli Kandıra Cezaevi'nden ayrıldı.
Zarakolu'nu eşi Katherine Holle Zarakolu, oğlu Sinan Zarakolu, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Kocaeli İl Başkanı Mehmet Alçınkaya ve yaklaşık 15 kişilik grup karşıladı.
T24'te yer alan habere göre, cezaevi çıkışında açıklama yapan Zarakolu, alınmasının da bırakılmasının da sürpriz olduğunu söyledi.
"Anlamadım ben bu işi. Ne alınırken soruldu, ne bırakılırken. Zati şahaneleri gerekli görüyorlar alıyorlar, gereksiz görüyorlar bırakıyorlar. Bu Süreçte Türkiye'deki bütün siyasi rehinelerin durumunu yaşadık. Çok acı verdi."
"20 yıldır Özgür Gündem'de yazıyorum. Oradan 35 arkadaşımız gözaltına alındı. Savunma hakkını temsil eden avukatlar, akademisyenler gözaltına alındı. Bu durumu kabul edilebilir bulmak çok zor."
"Beni tutuklayan savcılara teşekkür ederim"
Zarakolu, BDP'nin Siyaset Akademilerinde ders vererek örgüte yardım ve yataklık yaptığı yönündeki suçlamalarla ilgili olarak ise "Bu çok saçma bir iddia. Siyaset akademileri dünyadaki bütün politik partilerin sahip olduğu kurumlar. Yurt dışındaki siyaset akademilerinde de ders verdim. Alman sosyal demokrat partileri akademilerinde de başka kurumlarda da ders verdim" dedi.
İlk defa böyle bir şeyle karşılaştığını söyleyen Zarakolu, Kürtlerin parti kurma hakkının, legal çalışma hakkının, parti okulu kurma hakkının olmadığını ifade etti.
Zarakolu, bu nedenle kendisini tutuklayan savcılara teşekkür ettiğini belirterek, "Bu durumun bu kadar vahim olduğunu bu kadar içinde olduğumuz halde belki algılamakta güçlük çekiyorduk belki de kanıksamıştık. Çok daha önemli bir farkındalık sağladı" dedi.
"Cezaevleri Türkiye'nin gerçek akademileri"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yazar Paul Auster'la girdiği polemiğe de değinen Zarakolu, bir yazarın uyduruk nedenlerle tutuklanmasını Türkiyelilerin artık çok iyi anladığını ama Auster'ın bu olayı anlamasının çok zor olduğunu söyledi.
"Biz anlıyoruz. Çünkü tarihimiz bunlarla dolu. Nazım Hikmetler, Orhan Kemaller, bütün ne kadar Kemal varsa yazar maşallah buralardan geçti. Cezaevleri gerçek akademidir. Türkiye'nin siyaset tarihinde akademiler hapishanelerdir."
Zarakolu, ilk olarak cezaevlerinde bulunan insanlarla ilgili farkındalık sağlamaya çalışacağını söyledi ve ekledi:
"Ben burada bırakıldım ve bir çeşit ayrımcılık yapılmış hissediyorum. Benimle benzer durumda olan belediye başkanları, eski parlamenterler, akademisyenler, üniversite öğrencileri gibi yığınla insan cezaevinde. Türkiye dünyada en çok tutuklu insanın bulunduğu Çin'den sonra ikinci ülke. Tam bilmiyorum ama Çin'i geçmiş de olabiliriz." (EKN)