Weronika: Tuhaf bir duygu içerisindeyim... Yalnız olmadığımı hissediyorum.
Baba: Yalnız olmadığını mı, nasıl?
Weronika: Bu dünyada yalnız olmadığımı.
Baba: Yalnız değilsin.
Veronika: Bilmiyorum... Gerçekten ne istiyorum, baba?
Baba: Bilmiyorum... Muhtemelen birçok şey.
Bir kadın, Weronika ve Verenique.
Zamanın aynı mekanın başka, bambaşka olduğu bir hayatın içinde Polonya ve Fransa’da hayata merhaba derler.
Birbirlerinden habersiz. Habersiz olsa da birbirlerinden, beraberdirler. Birbirlerini yaşarlar... Polonya, Fransa olur; Fransa da Polonya...
Weronika, içe en içe, yüreğinin kıyısından köşesine doğru akıp giden hayatı yaşarken, Verenique dışa, ötelerin ötesine gidivermek isteyen hayatı yaşar.
İkisi de müzikle ilgilenir… İkisinin de kalbi yaşamanın mücadelesini verir… İkisi de akıp giden hayatın içinde yalnız olmadıklarını, iki olduklarını, çok olduklarını bilir.
Ne zaman, nerede ve nasıl geleceği belli olmayan, ama hep özlenen, ama hep hatırlanan bir bakışmayı taşırlar birbirlerine.
Hatırlanarak özlenen bakışmayı Krakow’da taşırlar birbirlerine.
Zamanın ve mekanın bir olduğu yerin adı olur Krakov… Bir sesin ötekine karışmadığı yer olur Krakow.
Polis Krakow'da bir eyleme saldırır. O an Weronika, içinde taşıdığı, “tuhaf bir duygu içindeyim” dediği, yalnız olmadığını ona hissettireni, hatırlanıp özleneni görür. Gördüğü olur Verenique.
İşte orada Verenique... Gözlerinin bakışında. Ayaklarının yolunda. Ellerinin dokunuşunda. Gidemediği uzaklarında değil, yanında, etrafında.
Elinde fotoğraf makinesiyle Verenique.
Kaydediyor işte o da o an'ı, Veronika'daki bakışını görmeden... Kaydediyor, o zamanlar, bu zamanlar, şu zamanlar için değil, bütün zamanların insafsızlığındaki o an’ı.
Donup kalıyor Weronika. Susup kalıyor. Bitiremiyor bakışlarını Verenique’de. Çoğaltıyor.
An soluksuz kalmış. An nefes nefese Weronika’da. Yaklaşıyor. Kokusunu alıyor. Ona kavuşmak istiyor. Sarılmak istiyor. Ben senim, sen bensin, ben sana kadar yayılmışım, senden yola çıkmışım, doluyorum senle, demek ister Weronika, Verenque’sine.
Bir an’dı açılan Weronika'ya. Görememişti yüzünü, bakışını Verenique.
Weronika, kaybeder, tüm benzerliğini kendi bilinmezliğinde. Varlığının yokluğu sarar bedenini... Nereden gelmişti. Nereye gidiyordu. Bakışı. Verenique'si. (KT/HK)
* Film: Veronique'in İkili Yaşamı Yönetmen: Krzysztof Kieslowski, 1991