6. Palto Film Günleri'nin açılış filmi, Altın Portakal'da dört ödül alan "Zerre" oldu. Sinema Anadolu'da 25 Aralık günü gerçekleştirilen film gösteriminin ardından filmin yönetmeni Erdem Tepegöz ve yapımcısı Kağan Daldal ile bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide, izleyiciler filme dair merak ettikleri soruları ikiliye yöneltme imkanı buldu.
Zerre'nin kendisinin ilk sinema filmi olduğunu belirten Tepegöz, buna ilişkin olarak şunları söyledi: "İlk filmi çekmek zorlu bir süreç. İyi bir ekip ve iyi bir yapımcıyla çalıştım. Bu anlamda şanslıydım. Maddi beklentisi olmayan bir film Zerre. Yapımcı için de büyük riskti aslında. Entrika tehlikeli bir şey. Öykü sizi bir yerden sonra başka yerlere götürebiliyor. Bu da sizi dağıtabiliyor. Bu dağılmayı yaşamamak için biz yalnızca Zeynep'e odaklanmak istedik. Paralel öyküleri, yan öyküleri ya da çatışma unsurlarını filme dahil etmek istemedik."
Yüzlerle özdeşleşen filmler
Tepegöz, filmde Zeynep karakterini canlandıran Jale Arıkan'la ilgili olarak şunları söyledi: "Jale Arıkan'ın öyküsü olan bir yüzü var. Filmler insanların yüzleriyle çok özdeşleşiyor. Bu yüzden çok heyecanlıyım." Filmin senaryosunun gerçek hayatta var olan Zeynep isimli bir karakterden yola çıkılarak yazıldığını ifade eden Tepegöz: "Tarlabaşı coğrafyası pek çok öykü barındırıyor. Belgeselci bir ekip olduğumuz için pek çok fabrikada, pek çok işçiyle tanıştık ve burada karşılaştığımız hikayeler bir şekilde bizi çekti."
Yapmak istediklerinin bir karakter sineması olduğunu ifade eden Tepegöz, bir karakterin hayatına girmeyi, o hayatı deneyimlemeyi ve sonra da o dünyadan çıkmak istediklerini söyledi.
"Tek bir karakteri anlatmak bile çok çetrefilli. Pek çok karakteri barındıran bir film yapmak kimi zaman derine inememek anlamına gelebiliyor. Zerre, sosyal gerçekçi bir film. İşçi sınıfına selam duran bir yapısı da var," diyen Tepegöz, söyleşiyi şu sözlerle noktaladı: "Türkiye'de sinema salonu yok. Alışveriş merkezlerindeki sinema odalarını saymazsak. Bir tane var o da Emek. Onu kurtaralım." (İD/HK)