Konuşmalar yine zılgıtlarla, "bıji" sesleriyle kesildi, sloganlara bakılırsa DEHAP'tan sonra CHP'nin, Yüksekova'da en çok oy alacak parti olduğu söylenebilir.
Mitingin en çok atılan sloganı "Biji Esat", CHP'lilerin "yaşamasını" istediği Esat Canan, 1991'de CHP listesinden meclise girmişti, bir nevi siyasi analist hüviyeti kazanan Yüksekovalılara göre, DEHAP, Hakkari'de 2 milletvekili çıkarır, Meclis'e gidecek diğer aday ise Esat Canan olur...
Mitinglerin asıl kadrosu kadın ve çocuk
Yüksekova ve Hakkari'deki birçok mitingde olduğu gibi, kadınlar ve çocuklar en çok sesi çıkan kitleyi oluşturuyor. Daha geçenlerde kaymakamın dağıttığı pilavı kapmak için birbirini ezenler de aynı çocuklardı. Şimdi "Sosyal Demokrasi İktidara" diye slogan atıyorlar.
Onlar için parti, ideoloji önemli değil, çoktandır sesini çıkaramamış, başka bir yerdeki akranları gibi koşmak yerine mayının, havan topunun tedirginliğini yaşayanların "mola" verip rahatlaması yalnızca yaşadıkları...
" DEHAP Mitinginde daha çok ayakkabı boyuyorum "
Daha önce Anavatan Partisi'nin ( ANAP) bayrağını taşıyan boyacı Kerem'in (12) elinde şimdi CHP bayrağı var. Neden 'tutarsız davrandığı' sorulduğunda , Önce çekiniyor, cevap vermiyor, sonra kendisi yaklaşıp; " abi aslında benim oyum zaten yok. ama bu bayrağı taşırsam daha çok ayakkabı boyarım. DEHAP mitinginde de çok ayakkabı boyadım , ANAP'takilerin hepsi benim müşterim" diyor ve bayrağını sallayarak kalabalığın arasına karışıyor.
Bazıları da oy kullanamayacağının bile farkında değil daha. Ama onlara sorarsanız hepsinin de favorisi çoktan belli... aralarında çok az da olsa kararsızlar da var... Çarşı esnafının yakından tanıdığı tartıcı Ahmet'i(12) görünce hangi partiyi tuttuğunu soruyorum. " Abi bu günlerde herkes Halkın Demokrasi Partisi'ni (HADEP) tutuyor, ama ben tam emin değilim, polis müşterilerim de bazen bana bunu soruyor ama ben cevap vermiyorum, belki de Mustafa Zeydan'ı desteklerim" diyor. Gerekçe ise açıklamıyor Ahmet...
Yeniden Özgür Gündem gazetesini sokak sokak dolaşıp satan Salman (14) ise DEHAP'ı tutuyor. Salman'a göre Yüksekova'da herkes DEHAP'lı, o yüzden de bu partiyi tutuyor... Salman ve Ahmet'in ortak yanları ise, ikisinin babasının da işsiz olması. Zaten o yüzden kış soğuğunda bile çalışmak zorundalar. Onlara göre hiçbir parti onların derdine derman olamaz, çünkü " bizim fakir olmamızın nedeni babamızın iş bulamaması" diyorlar suçu babalarına yüklediklerini zannederek...
Spor salonunda CHP mitingi olurken, çarşıda da "DEHAP'lı ve CHP'li" çocuklar "En büyük kimin partisi" tartışmasını birbirlerinin kafalarını kırarak sonuçlandırmışlar... CHP araçları çarşıda gezerken yine çocuklar ellerindeki küçük taşlarla "tepkilerini" göstermişlerdi.
Hemen hiçbir partinin programında, miting alanlarındaki vaatlerinde "çocuk"larla ilgili "çözüm önerilerini" görmememizin sebebi kim bilir belki de oy sahibi olamamaları... Ve belki de oy ihtiyacı olmadığı için Kaymakam Yüksekovalı çocukların "karınlarını doyurma hayırseverliliğini göstermiş, onlara kucak açmış ve üç kazan dolusu pilav dağıtmış...
Televizyonlarda "Tüm Türkiye'nin" şimdiye kadar hiç görmediği, hiç karşılaşmadığı sahneler anonsunun ardından gösterilenler, "pilava saldıran Yüksekovalı çocukları" aslında Yüksekovalılar tarafından da hayretle karşılandı. Yoksulluğun olmadığından değil, yoksulluğu "Ana Haber" bültenlerine çıkartacak denli bir "gösteriye" dönüştürülmesinden utandıkları için, Yüksekova'da bu olaydan pek bahsedilmiyor...(NK/BB)