* Fotoğraf: Hasan Namlı – AA
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, ölümünün 4. yılında Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı üyeleri, 25 baro başkanı, yüzlerce avukat ve ailesinin katılımıyla Diyarbakır Adliyesinden Dört Ayaklı Minare yakınına düzenlenen yürüyüşle anıldı. Diyarbakır’ın yanı sıra İstanbul, İzmir ve Ankara ile başka birçok ilde anma etkinliği düzenlendi.
Anmada konuşan Türkan Elçi eşine “Yine dört ayaklı kapına geldik” diye seslendi.
Anmada, Ahmet Kaya’nın seslendirdiği “Diyarbakır Türküsü” de çalındı.
“Getiremedik bu sokağa adaleti…”
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre Türkan Elçi şunları söyledi:
“Yine dört ayaklı kapına geldik, yine kuşluk vakti, yine saat 10.53… Bir ömrün hukuka ibretlik serencamını, bir ağıdın kısa ömür üzerine olanı, taştan bir sokağa anlatmaya geldik. Yine tende yara, yürekte keder, gecenin karanlığında ölüm kokusu.
“Sen gittin gideli içimizde yıkılmış bir şehir uyur. Niçin uyanmaz. Uyuduğun sokak kırık, dökük. Gidişin eksiklikti desem yine her şey eksik kalır. Bu dar sokakta eksilen sendin, çoğalan ölümdü. Ardından her şey biraz daha eksildi. Mesela huzurumuz, hürriyetimiz, umutlarımız eksildi. Gel kurtar bizi bu kimsesiz kalabalıktan.
“Yine dört ayaklı kapına geldik. Yine Kasım ayı, mevsim sonbahar. Avucumuz boş, elimiz yüreğimizde getiremedik bu sokağa adaleti. Gecenin öksüzlüğünde uyuyan adalet, serzeniş, yakarış olup damalar avuçlarımıza.
“Sen gitti hanemizde acıdan başka ne kaldı. Savaş kuruttu gözümüzdeki denizleri, kumunda ölülerden başka ne kaldı. Sen gittin zamansız ölümler çoğaldı. Yalnızlığımızın kuytuluğuna saplandık, gel kurtar bizi bu haksızlıktan. Sen geldin bu sokağa, yüreğini eline alarak geldi. Yalnız geldi, ölümleri durdurmak için çoğalarak nerelere gittin.
“Kapkara karlı taşına geldik, aydınlığından bizim karanlığımıza seslen, bize yaşamın kutsallığından söz et; hakkın, hukukun, özgür düşünmenin yüceliğini, işkencenin insanlık suçu olduğunu yıllarca haykırdığın gibi yeniden haykır.
“İnsanlar arasında ırk, dil, din ayırımı yapmadan, herkes için adalet ve eşit yaşam koşulları talep etmenin nasıl bir erdem olduğunu savaş severlere bu topraklarda savaş istememenin ulviyetini, bu meşum mahalde sanık aramayanların, katillere şerik olacağını masum duruşunla bir kez daha hatırlat.
“Barış isteyen bir adamı arkadan vurmanın alçaklık olduğunu haykır. Belki biter bu sabahsız gece. Belki zulüm susar, kan susar, belki onulmaz kaderimiz beklenmedik düzlüğe çıkar.
“Yine dört ayaklı kapına geldik. Yine yerde yatıp uyanmayan bir elem. Sonsuza dek yerde yatanın ölümünün, tesadüfi bir ölüm olduğuna inandırmak istiyorlar bizi. Oysa biliyoruz ki günbegün hukukun hükmü azalıyor, hak gölgeleniyor, katiller elini kolunu sallayarak yürüyor taş sokağımızda.
“Dört ayaklı kapına ömrümüzün sonuna dek geleceğiz. Tanrının adını günde beş kez anan bu minareye, ölümüne şahitlik yapan bu minareye, ahvalimizi anlatmaktan vaz geçmeyeceğiz. Belki ilahi adalet yerini bulur, belki gözümüzün yağmuru diner, belki bu sokağa bahar gelir, insanın insanı yiyip bitiren kavgası son bulur.
“Belki karanlık cinayet, faili meçhul olmaktan çıkar, aralanır zulmet ellerin kara perdesi, aramıza ördüğümüz korku duvarları yıkılır. İşte o zaman adalet mülkün temeli, mülk kardeşliğimizin temeli olur. Belki bir adalet yağmuru yağar, bu ülke Tahir olur. Belki bir nebze de olsa biter bu sokakta bizi öldüren bu sonbahar havası.”
“Sözümüz var, bu dünyayı değiştireceğiz”
Anmada saygı duruşunun ardından konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, Elçi’nin savaş karşıtlığı ve barışseverliğiyle yaşatılacağını vurguladı.
Ülkede insan haklarının giderek daha kötü olduğunu, failli meçhul cinayetlerin idare ve yargı işbirliğiyle örtbas edilmeye çalışıldığını, Elçi’nin hayali olan barışın esamesinin dahi okunmadığını ifade eden Aydın, savaşın toplumsal yaşamın bir parçası haline getirilmeye çalışıldığını söyledi:
“Sen rahat uyu. Biliyoruz gittiğin yerde yalnız değilsin, yanında Ape Musa, Şevket Epözdermir, Medet Serhat, Metin Can, Yusuf Ekinci ve niceleri var. Ama unutma! Bizi bırakıp gittiğin yerde de büyük yürekleriyle direnen meslektaşların ve dostların var. Hani meşhur bir söz var ya: ‘Bu dünyayı büyük yürekler değiştirecek.’ Bilesin, bu konuda sözümüz var, bu dünyayı değiştireceğiz. Bir kez daha seni sevgiyle, saygıyla, özlemle anıyoruz.”
Anma programı, Dört Ayaklı Minareye bırakılan karanfillerle son buldu. Ardından HDP milletvekilleri Meral Danış Beştaş ve İmam Taşçıer, Baro Başkanı Aydın, Türkan Elçi ve anmaya katılan baro başkanlarının da aralarında bulunduğu grup, Elçi’nin Bağlar ilçesi Yeniköy Mezarlığı’ndaki kabrini ziyaret etti. (AS)
* Haberin içindeki dikey fotoğraflar: Sema Engin