*Meral Şimşek'in bu fotoğrafı dosyaya suç unsuru olarak konuldu. Şimşek burada, kendi adına düzenlenen bir imza töreninde.
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
“Benim aldığım ödülleri de suç unsuru gibi sundular. İngiliz PEN’in 12 yazara verdiği ödülü suç unsuru yaptılar. Öykülerimde, şiirlerimde, örgüt militanlarının kod adlarını kullandığımı iddia ettiler, yok öyle bir durum.”
"Gözaltındaki sorulardan 17 ay boyunca telefon ve yakın takip altında olduğumu anladım. Buna gerek yoktu, zaten katıldığım etkinlikleri sosyal medyada açıklıyorum. Hepsi izinli. Mesela Batman Kürt Edebiyat Günleri'ne katıldım. Hepsi yasal izinli etkinlikler."
Yazar Meral Şimşek, 9 Aralık 2020 Çarşamba günü, Malatya’daki evine giden polislerce gözaltına alındığını ve Malatya Emniyet Müdürlüğü’nde çıplak aramaya maruz bırakıldığını söylüyor.
Şimşek’in açıklaması, uzun zamandır, Türkiye gündemindeki "çıplak arama" tartışmalarının da tam ortasına düşüyor.
Çünkü Şimşek’in çıplak aramaya maruz kaldığını söylediği dönemlerde, önce, Aralık 2020’de Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Uşak Emniyet Müdürlüğü'nde üniversite öğrencisi 30 kadının çıplak aramaya maruz bırakıldığını açıkladı.
Ardından, çok sayıda kadın ve erkek sosyal medya üzerinden, farklı tarihlerde gözaltında ve cezaevinde çıplak arama işkencesi ile karşılaştığını duyurdu.
Zengin “çıplak arama” iddiasını önce kabul etmedi
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Grup Başkanvekili Özlem Zengin, cezaevleri ve emniyette çıplak arama iddialarının doğru olmadığını söyledi. Euronews Türkçe'den Dilek Gül'e konuşan Zengin, Gergerlioğlu'nun "Meclis'i terörize ettiğini" iddia etti.
Her ne kadar Zengin, “çıplak arama yok” dese de bu kez Boğaziçi Üniversitesi’nde Prof. Dr.Melih Bulu’nun atanmasını protesto ettikleri için gözaltına alınan öğrenciler, çıplak aramaya maruz bırakıldığını açıkladı.
Birçok kişi, gözaltında çıplak aramaya maruz kaldığını belirtirken, devlet yetkilileri bu açıklamaların gerçeği yansıtmadığını tekrarladı.
Ancak son olarak yine Zengin öyle bir açıklama yaptı ki bu kez “çıplak arama var mı yok mu?” tartışmasını, “Neden 20 yıl sonra açıklandı?” aşamasına getirdi.
Zengin, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'na verdiği yanıtta şöyle dedi:
"Hapishanede ne kadar FETÖ'cü kadın varsa, başörtüsü savunucusu oldular. Daha evvel bunu reddedenler, bunun savunucusu oldular. Ben, FETÖ'cülerin malzemesi değilim, ben AK Parti Grup Başkanvekiliyim. Herkes haddini bilsin...
"O dediğiniz yerde (Uşak'ta) böyle bir şey olmadı. Görüntülerle ispatlandı. Bakan Yardımcısı gitti ilan etti. Bir kadını çıplak arayacaksın, dakikasında bundan rahatsızlığını beyan eder, bir sene beklemez. Onurlu kadın, ahlaklı kadın bir sene beklemez."
Şimşek hakkında iddianame hazırlandı
Zengin’e sosyal medya üzerinden tepki yağdı.
Yine Zengin'in, "60 yıldır belki bu arama var; Avrupa'da, ABD'de, İsrail'de var; havaalanlarına gittiğinizdeki aramalardan bir farkı yok" açıklaması ajanslara düştüğü anlarda, bianet’i arayan yazar Meral Şimşek, çıplak arama işkencesine maruz kaldığını anlattı.
20 yıl olmasa da çıplak aramayı iki ay sonra açıklamasının nedenini, “iddianamenin çıkmasını bekledim” diyerek özetledi.
“Rahmimi aldırmış olduğumu belirtmeme rağmen…”
Malatya Emniyet Müdürlüğü’nde, kartonlar üzerinde dur-kalk şeklindeki çıplak aramaya maruz bırakıldığını anlatan Şimşek, “Onlara, aylar önce rahmimden ameliyat oldum dememe rağmen vajinal arama da yaptılar” diyor.
Su da vermediler
Yazar Şimşek, çıplak işkencenin dışında bir de sekiz saat su verilmediğini belirtiyor:
“Beni örgüt üyeliğinden gözaltına aldılar. Emniyet’te saatlerce su istedim vermediler. Avukatım geldikten iki saat sonra su verdiler bana. Sorgu süresince de sürekli olarak katıldığım edebiyat söyleşilerini, aldığım ödülleri sordular."
“Kitaplarımı dahi aldılar”
Şimşek’in en çok öfkeli olduğu konu ise evinde bulunan kendi yazdığı kitaplara dahi el konulması:
“Benim yazdığım kitapları, elektronik araçları her şeyi aldılar. Kütüphanemdeki bazı kitapların yasak olduğunu söylediler. Bilmiyordum. Onları da aldılar.
“Benim aldığım ödülleri de suç unsuru gibi sundular. İngiliz PEN’in destelediği yayınevinin 12 yazara verdiği ödülü suç unsuru yaptılar. Öykülerimde, şiirlerimde, örgüt militanlarının kod adlarını kullandığımı iddia ettiler, yok öyle bir durum.”
Şimşek, gözaltındaki sorulardan kendisinin 17 boyunca telefon ve yakın takip altında olduğunu da anlamış. “Buna gerek yoktu, zaten katıldığım etkinlikleri sosyal medyada açıklıyorum. Hepsi izinli” diyor.
“İntikam operasyonu”
Gözaltından bir gün sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Şimşek, kendisine yaşatılan bu baskının bir “intikam operasyonu” olduğunu düşünüyor:
“Ben yaklaşık bir yıl önce, Malatya Emniyet Müdürlüğü hakkında beni kaçırdıkları için suç duyurusu yapmıştım. Onun davaya dönüşmesini beklerken böyle bir gözaltı ile karşılaştım. Bu yaşananları kabul etmiyorum. Ben sadece edebiyatçıyım, yazarım. Kürt bir yazarım, tabii ki ‘keşke Kürtçe bilseydim’ diyeceğim. Bunları bana suç gibi sundular. Bu suçlamaları kabul etmiyorum.”
Şimşek’in gözaltına alınmasının ardından hemen iddianame hazırlayan Malatya Cumhuriyet Savcılığı, hakkında “örgüt üyeliği” ve “propagandası” iddiasıyla dava açtı. İlk duruşması da 9 Mart’ta görülecek.
Şimşek, “Umarım ilk duruşmada dava düşer çünkü ben sadece bir edebiyatçıyım, Kürt bir edebiyatçıyım” diyor.
Meral Şimşek hakkındaYazar. İki çocuk annesi. Kocatepe Makina bölümünü bırakmak zorunda kaldıktan sonra yıllarca eğitim hayatına ara vermiş sonrasında Anadolu Üniversitesi Adalet Bölümü'nden mezun oldu. Eğitimine aynı ünirsitenin Kamu Yönetimi Bölümü'nde devam ediyor. Yayınlanmış kitaplarının yanısıra çeşitli dergilerde şiirleri ve yazıları yer alıyor. Aynı zamanda şarkı sözler yazıp, bestelerde yapmakla birlikte editoryal çalışmalar da yapıyor. Eseleri: -Mülteci Düşler ( şiir) Ödülleri: |
(EMK)