Başbakan Dominique de Villepin, en son "Paranoyakların Komplosu" başlığıyla yayımlanan kitabın yazarı Airy Routier ve kitabın yayınevi Albin Michel'e "iftira" iddiasıyla dava açtı.
RSF'den bakana: "Laf değil, eylem bekliyoruz"
1881 yılına dayanan Fransa Basın Kanunu'na gazetecilerin haber kaynaklarının korunmasına ilişkin bir madde eklenmesi için çaba gösteren uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, Adalet Bakanı Pascal Clément'in bu konuda yaptığı açıklamalara tepki göstererek, "Laf değil, eylem bekliyoruz" diye bildirdi.
Ocak ayında yasaya haber kaynağı güvencesinin dahil edileceğini açıklayan Bakan Clément, 20 Haziran'daki bir panelde bu kez, "haber kaynağının gizliliği" konusunda bir "arzu"dan söz etti. Bakan, bu düzenlemeyi gazetecilerin evlerinde de arama yapılmasını da yasaklayacak şekilde geniş tutmak istediklerini ifade etti.
RSF'nin kaygısı, Başbakan Villepin'in Clearstream ile ilgili kitaplar hakkında açtığı dört davada, haber kaynaklarının mahkemelerce sorgulanacak olması ve gazetecilerin zor durumda bırakılacak olmasına dayanıyor.
Başbakan Villepin dört yazara dava açtı
20 Haziran'da en son Routier'e dava açan Başbakan Villepin, bir gün önce de, Clearstream olayıyla ilgili en son yayımlanan ancak satışına ara verilen "Clearstream Soruşturması" kitabının yazarı gazeteci Denis Robert hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Aynı şikayet, "Elysées İçin Hesaplaşma" başlıklı kitabın yazarları haftalık "Express" dergisinin İstihbarat Müdürü Jean-Marie Pontaut ve aynı serviste müdür yardımcılığı yapan Gilles Gaetner için yapıldı.
RSF, Başbakanın gazetecilere art arda dava açtığı bir dönemde hükümetin haber kaynağının gizliliğine dair gerçek niyetini merak ettiğini bildirdi.
Sarkozy aldırmadı, Villepin güç yitirdi
Adını merkezi Lüksemburg'da bulunan bir finans kuruluşunun adından alan Clearstream, iki aydır Fransa'da Başbakan Villepin ile İçişleri Bakanı Sarkozy'nin Cumhurbaşkanlık Seçimleri öncesinde birbirlerini yıpratmanın bir aracı olarak kullanıldı.
Yolsuzluk iddialarından mahkemenin, "para akışını gösteren kayıtlarla oynandığı" gerekçesiyle Mayıs'ta akladığı Sarkozy, çalışkan bakan görünümünü bozmamaya çalışıyor. Villepin'in hesaplarını inceletme talimatı verdiği Sarkozy, istifa baskıları karşısında "Kalbimin bana ne dediğini biliyorum ama aklımın beni neye zorladığını da biliyorum" demişti.
Ancak İlk İşe Alım Sözleşmesi'ne (CPE) karşı milyonlarca öğrenci ve çalışanın haftalarca eylem yapmasıyla geri adım atan, güven ve popülarite yitiren Başbakan Villepin, Clearstream meselesiyle partisi ve muhalefetin istifa baskısıyla karşılaştı. En son Fransa Parlamentosu'nda Sosyalist Partisi (PS) lideri François Hollande'nin sözlerine kızan Villepin, Hollande hakkında hakarete varan sözler sarf etmişti. Başbakan, ertesi gün özür dilediyse de istifa çağrıları dinmedi. (EÖ)