Veli Saçılık, Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm ve babası Sami Elvan ile birlikte.
2000 yılından beri devlet şiddeti ve devletin hukuk dışı uygulamalarına karşı direnişiyle gündeme gelen ve simgeleşen, 2016’dan itibaren Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraçlara karşı eylemlerde defalarca gözaltına alınan* Veli Saçılık, HDP’den Ankara 3. Bölge birinci sıra adayı.
24 Haziran seçimlerinde HDP bileşeni olmayan örgütlerden temsilcilerin ve bağımsız sosyalistlerin de HDP’den milletvekili adayı olmasını ve 24 Haziran’ın Türkiye’deki toplumsal muhalefet açısından anlamını Saçılık’la konuştuk.
“Aybar, Boran dönemi TİP’inin umudunu yarattı”
24 Haziran’da HDP bileşeni olmayan birçok örgütten insanlar ve bağımsız sosyalistler de HDP listelerinden seçime girecek...
Şu anda HDP, “Halkların Demokratik İttifakı” oldu. “Cumhur İttifakı”nın, “Millet İttifakı”nın yanında “Halkların Demokratik İttifakı” oldu. Çeşitli katmanlardan toplumsal sorunları yaşayan ve bunlara çözüm arayan kesimlerden bir birliktelik gelişti. Bir parti çatısı altında birleşmiş olduk. Türkiye İşçi Partisi’nin, Mehmet Ali Aybar, Behice Boran dönemi TİP’inin umudunu da yarattı. Şu görüntü çıktı ortaya: HDP sadece Kürt sorunu partisi değil, aynı zamanda emekçilerin birleştiği ve onların sorunlarının sahibi bir parti haline dönüştü. Ben umutlu bir sonuç olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki dönem solda birlik tartışmalarına katkı sunacağını düşünüyorum. Hatta şöyle bir iddiam var: Kürt seçmenler dışında, Türkiye’de de sosyalist bir taban oluşacağını, bunun yüzde 5’lere, 10’lara çıkabileceğini düşünüyorum.
“24 Haziran’da AKP’nin dengesini bozacağız”
24 Haziran seçimleri Türkiye açısından ve toplumsal muhalefet açısından nasıl bir dönemeç?
Şöyle düşünüyorum; Haziran ayı genellikle bizim zaferlerimizle doludur. 15-16 Haziran 1970, emekçilerin büyük günüdür. Haziran, Gezi Direnişi’nin yaşandığı aydır. 7 Haziran, AKP’ye ecel terleri döktürdüğümüz ve iktidarı elinden kaybetme korkusu yaşattığımız gündür. Sonrasında kanla bedel ödemiş olsak da bu umudu bugün de taşıyoruz. 24 Haziran’ı, AKP’nin saltanat hayallerini suya düşürmek olarak görüyorum. 24 Haziran’da HDP barajı geçtiği anda AKP’nin dengesini bozacağız ve insanların nefes alabileceği daha dengeli bir toplumsal sistemin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynayacağız. Vekil olursak, tarihsel bir dönemin vekilleri olacağız. Bu çok önemli. Çok heyecanlıyım bu konuda.
“Ankara’da MHP’den yüksek bir orana ulaşacağımızı düşünüyorum”
24 Haziran akşamı için öngörünüz ne? Sahadaki gözlemleriniz ne?
AKP’nin dengesini bozacağımızı düşünüyorum. İkinci turda da psikolojik üstünlük muhalefete geçecektir. Ankara için de bir şey söyleyim; Ankara, biliyorsunuz, bürokrasinin, baskının başkenti durumunda. Ağır bir sağ otokrasi yaşanıyor burada. Ben Ankara’da MHP’den yüksek bir oy oranına ulaşacağımızı düşünüyorum. Bunun da aşırı sağ siyasetin psikolojik dengesini bozacağını ve umudun başkentini yaratma konusunda bir adım atacağımızı düşünüyorum.
Seçim barajının aşılamaması halinde, HDP’nin örneğin 9 nokta 9 gibi bir oy alması halinde ne yaşanır?
Biz 9 nokta 9’da kalırsak, demokrasiye karşı 9 nokta 9 şiddetinde bir deprem yaşanır. Bir yıkıntı olur. Bu sadece HDP’ye değil, Türkiye halklarının tamamına, emekçilere zarar verir. Umarım böyle bir durumla karşı karşıya kalmayız. Baraj altında kalmamız bir HDP sorunu değil, Türkiye sorunudur.
“Çocuklar cesaretin ne olduğunu bize gösterdiler”
Cuma akşamı İstanbul Kadıköy’de liseliler gözaltına alındıktan sonra siz de oradaydınız. Orada ne yaşandı?
Çocuklar demokratik bir okul ve eğitim, laik bir eğitim istemişler. Bunun karşısında kameralar karşısından işkence uyguladılar çocuklara. Ve büyük bir cesaret sergiledi çocuklar. Hani hep “Veli direnişçidir” denir. Ben çocuklara imrenerek baktım. Çok iyi direndiler. Ben 16 yaşındayken, 14 yaşındayken asla onlar kadar cesaretli değildim. Bir şekilde cesaretin ne olduğunu da bize gösterdiler. Ama çocuklarımızı çok ezmişlerdi. Biz de orada olduk. Çocukları yedi gün tutacaklardı. Tutuklamaya sevk edecek kadar kararlılıkları vardı ama o anda toplumsal duyarlılığın ortaya çıkması AKP’ye geri adım attırdı. Şunu da ekleyim: Havuz medyası, çocukların terör örgütü üyesi olduğu, polise bıçak çektiği gibi şeyler söylüyor. Hatta çoğunun 18’den büyük olduğunu söylüyor. Bunların hepsi yalan. Artık vicdansızlığın zirvelerini yaşıyorlar. (ŞA)
* 19 Aralık 2000’deki “Hayata Dönüş Operasyonu” öncesinde 5 Temmuz 2000’de Burdur Cezaevi’ne yapılan operasyonda koğuşa dozerle girilmesi sonucu kolu kopan, yeniden yargılama sonucu beraat eden Veli Saçılık, 22 Kasım 2016’da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğü’nde çalışırken işten çıkarıldı. Kendisi gibi KHK ile görevden uzaklaştırılan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın protesto eylemlerine destek veren Saçılık, 30 Kasım 2016’da ve 17 Mart 2017’de gözaltına alındı. 22 Mayıs 2017’de gene Ankara’da Yüksel Caddesi’nde Gülmen ve Özakça için bir araya gelen gruba yapılan saldırıda polis, Saçılık’ın annesi Kezban Saçılık'ı yerde sürüklemişti . 2 Haziran 2017’de ise aynı yerde eylemlerini sürdüren Özakça ve Saçılık'a polis saldırmış, plastik mermilerle vurulan Saçılık sosyal medyada vücudundaki plastik mermi izlerini paylaşmıştı.