İstanbul ve Kocaeli’nde tutuklanan mahpuslar Van’a, İzmir’deki mahpus Bursa’daki hapishaneye sevk edildi.
Van Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde hükümlü bulunan Rabbena Hanedar, bianet’e yazdığı mektubunda, yaşadığı ve tutuklandığı kente 1700 kilometre uzaklıkta olduğunu anlattı:
“Aylardır memleketin bir ucundayız, ailelerimiz de diğer ucunda. Tutuklandığım ve ailemin yaşadığı şehir olan İstanbul’un 1700 kilometre uzaklığında bir hapishaneye sürüldüm. Ailem de evlatlarına sahip çıktığı için böyle bir ‘ceza içinde cezaya’ çarptırıldık.”
Kent değiştiren ailelere iki ayda 45 dakika
Hanedar İstanbul’da tutuklandığını, birkaç ay önce Van’a sevk edildiğini, ailesinin görüşe gelmesi için her hafta İstanbul-Van yolculuğu yapması gerektiğini yazdı:
“Ailemizden, avukatlarımızdan, arkadaşlarımızdan yalıtmaya, yalnız bırakmaya çalışıyorlar.”
“Yasa gereği ayda bir, bir saat uygulanması gereken açık görüş hakkı da olağanüstü hal (OHAL) bahanesiyle iki ayda bire indirildi. Açık görüşler OHAL ile birlikte bir saatten 45 dakikaya indirildi. 1700 kilometre uzaktan gelen ailelerimize sadece 45 dakika görüş yaptırılıyor.”
İzmir’deki mahpus Bursa’ya, Kocaeli’ndeki Van’a
Rabbena Hanedar, 25 yıldır hükümlü olan başka bir kadın mahpus Filiz Gencer’in de iradesi dışında sevk edildiği için açlık grevine başladığını ifade etti:
“Tam da bu mektubu yazdığım günlerde (Haziran başı), İzmir’deki Şakran Hapishanesi’nde bulunan Filiz Gencer, koğuştan ‘ziyaretin var’ diye çağrıldı ve Bursa’daki Yenişehir Hapishanesine sürüldü. Yenişehir’de tek başına tutuluyor. Arkadaşlarının bulunduğu bir hapishaneye gitme talebi reddedildi. Çabalarından sonuç alamayınca açlık grevine başladığını yazdı.”
“Kocaeli 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’ndeki Murat Kaymaz adlı tutuklu da Van Hapishanesine sevk edildi.”
18 günlük hücre cezası
Rabbena Hanedar ayrıca, 18 Mayıs-5 Haziran arasında “slogan attığı” gerekçesiyle hücre cezası uygulandığını, bu arada 15 günde bir kullanabildiği telefon hakkının da elinden alındığını yazdı.
“Hapishane idaresini şikayet ettiğimiz veya keyfi uygulamalarına itiraz için verdiğimiz dilekçeler ise sık sık ‘kaybediliyor’.”
Suyu kullanım kısıtlı, içme suyu hiç verilmiyor
Hanedar, su kullanımlarının da kısıtlandığını yazdı:
“Mayıs ayından itibaren ‘su kotası’ getirildi. Tüm mahpuslara temizlik, bulaşık, çamaşır, banyo gibi ihtiyaçları için günde sadece 200 litre soğuk su, 50 litre sıcak su verilmeye başlandı.
“İçme suyu ise hiç verilmiyor. Parası olan kendisi alıyor. Parası olmayanlar da kirli, sağlıksız suyu içmek zorunda kalıyor.”
“Tuvalet lavabosunda elini, bulaşığını yıkıyor”
Koaceli, Kandıra’daki F Tipi Cezaevi’nde bulunan kadın tutuklu Gülay Efendioğlu da, bir hasta mahpusun yaşadıklarını şöyle yazdı:
“Türkan Özen ağırlaştırılmış müebbet hapis hükümlüsü, akciğer hastası. Temiz hava alması gerekiyor ama bulunduğu hücrenin camı 30 santimetrekare. Hücredeki tuvalette ise cam yok. Tuvaletteki lavabo dışında lavabo da olmadığından aynı lavaboda elini, yüzünü çamaşırlarını, bulaşığını yıkıyor, dişini fırçalıyor. Aynı yerde hem tuvaleti kullanıyor, hem meyve sebze yıkıyor.”
Hapishanelerde OHAL uygulamaları |
Olağanüstü Hal (OHAL) ilanının ardından, hapishanelerdeki bazı uygulamalar değiştirilmişti: * 23 Temmuz 2016’da Resmi Gazete’de yayınlanan 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de yer alan hükümlerle tutukluların ziyaret ve telefon hakları kısıtlandı. * Tutukluların haftada 1 gün ve 10 dakika olan telefon ile haberleşme hakları 2 haftada 1 gün ve 10 dakika olarak sınırlandırıldı. * Tutukluların ziyaret edilme hakkı, ziyaret edebilecek kişiler yönünden, “eşi, ikinci dereceye kadar kan ve birinci derece kayın hısımları” ile sınırlandırıldı. OHAL öncesinde, mahpuslarla görüşebilecek kişiler yönetmelikte şöyle sıralanıyordu: “Hükümlü ve tutuklular; eşi, anne, babası, büyükanne ve büyükbabası, çocuğu, torunu, kardeşi, gelini, damadı, kayınbiraderi, baldızı, yengesi, eniştesi, görümcesi, kayınvalidesi, kayınpederi, kayınvalidesinin annesi ve babası, kayınpederinin anne ve babası, eşinin çocuğu, büyükanne ve büyük babasının anne ve babaları, torun çocuğu, kardeş çocuğu, eşi, amcası, halası, dayısı, teyzesi ve bunların eşleri ile vasisi ve kayyımıyla görüşebilir.” * KHK ile “arkadaş görüşçüsü” olarak ifade edilen aile dışı üç görüşçü hakkı da kaldırıldı. * 18 Ağustos 2016’da Resmi Gazete’de yayınlanan Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik’te Adalet Bakanlığının yaptığı değişiklikle de şu suçlardan hapishanede olanların, açık görüş hakkı ayda birden iki aya bire indirildi: “26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan, hükümlü ve tutuklular.” |
(AS)