“Yaşlanmayı bertaraf etmeye dönük sözlerin etkileri sınırlıdır”, diyen Wilhelm Schmid’e kulak asmayıp Dünya Yaşlılar Günü vesilesiyle üstadın, yaşlanmayı bertaraf edici –bence etkisi geniş- sözlerini sıralayalım.
‘An’ı yaşa’ ya da ‘her günün tadına var’
Schmid’in hayatın sair dönemini sürdürenlerin yakınlarına ve çevresindekilere söyledikleri çok manidar.
“İnsan kendi yaşlanmasıyla yaşamasını öğrenir. Yaşam sınırlı. Yaşlılık, ‘isteseydim yapabilirdim’ dilek şart kipiyle vedalaşıp ‘sahiden yapabilirdim’ aşamasına geçiş. Bu süreçle güzel ve onaylanmaya değer bir hayat sürdürebilmek önemli”.
“Sevinç ve üzüntü, korku ve umut, özlem ve hayalkırıklığı gibi zıt kutuplar hayatın temel esası. Yaşamın her bir evresinin hakkını her birey farklı verir. Yaşlılık döneminde teslimiyet, sükûneti mümkün kılar. Olaylara itidalle bakmak, yaşlanmanın en büyük imtiyazı”.
“Hayat yaşlıları ‘dokunulmazlar’a dönüştürür. Yaşlanırken temas ihtiyacı artar, başkalarının temasa amadeliği azalır. Yaşlılar çok şey anlatmak ister ama dinlemek isteyen çok azdır. Onlar ellerini tutacak ve alınlarındaki teri silecek ellere ihtiyaç duyar. Hiçbir şeyin ve hiç kimsenin dokunmadığı yaşlı insan yalnızlık içinde, ölmezden çok önce ölür.”
“Varoluşsal yalnızlık yaşlıyı melankoliye sürükler. Yalnız yaşlı ilaçtan çok, sohbet arkadaşına ihtiyaç duyar”.
“Hayat çemberi; torunların oluşum halindeki yaşamı, dede ve ninelerin geçip gitmekte olan yaşamına bağlayarak kapanır”.
“Ebeveynin çocuklarıyla imtihanı, çok yaşlandığında yapılır. Ebeveyn çocuklarına çok yük olmamak için önlemlerini önceden almalı”.
“Yaşlı insan elinde olanla yaşamalı, yaşama hüznünü dışlamayan şen bir sükûnet mesafesinde yaşamalı, hiçbir şeyi ödev olarak yapmamalı ve kendiside dahil kimseye bir şey kanıtlamak durumunda olmadığı bir hayat yaşamalı”.
“Yaşlıların desteklenebilir ve sürdürülebilir alışkanlıkları korunmalı. Ölüme inatla ayak direyerek yaşama tutunmaları desteklenmeli”.
Mutluluğu her daim zevkte aramak
Schmid’in hayatın sair dönemini sürdürenlere ve sürdürecek olanlara söyledikleri daha da manidar.
“Yaşlılığı kabullen, karşı koyma, ne güzelle ne karala. Ferahlıklardan müşküllere, güzelliklerden korkunçluklara bütün uçların idrakinde ol”.
“Yaşlanırken mütevazı hazların her zerresinden büyük tat alabilmek için sakin olun. Kendinizi yaşadığınız hazzın akıntısına bırakın! Dikkatinizi geçmişe hasredip yaşadıklarınızın zevkine varın! Anıların içinde salının! Olumsuz sonuçlanan şeyleri de gururla hatırlayın!”
“Sakin ol, hayat olanaklarının azaldığını idrak et, azalan kuvvetini toparla, zihinsel kuvvetlerini daha iyi yönlendir ve onlara yoğunlaş, tecrübelerini –bir şekilde- gençlere aktar, yaşama son ana dek bir ‘öğrenme projesi’ olarak bak, hissettiğin yaşlanma alametleriyle baş etmek, kendinle barışık ol, içinde ‘hâlâ’ geçen cümlelerle teselli ol. Yaşamına dokunan, yaşamını onaylayan ilişkilere özen göster. Yaşamın içinde değiştirilemeyecek şeyleri sükunetle kabullen”.
“Mutluluk; hayatın güzel ilavesi. Mutsuz olmak için, mutluluğu her daim zevkte aramak şart! Hayatın içinde talihsiz tesadüf ihtimali hep var! Ve hasar görmez mükemmel bir hayat yok”.
Sevgili Schmid; yol göstericiliğin için müteşekkirim sana.
Sevgili büyüklerim ve akranlarım; hasar görmez mükemmel bir hayat -dolayısıyla yaşlılık dönemi de- yoksa eğer hayat enerjinizi ekonomik kullanın ve kendinize hoyrat davranmayın.
Sevgili okur; unutma, ‘Geçmiş zaman süner, gelmekte olan zaman büzülür” yani vakit dar, erteleme hayatı. (ŞD/YY)