Fotoğraf: Muhammed Cihad Ebrari'nin sosyal medya hesabı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP’li Milletvekili Hüda Kaya’nın oğlu araştırmacı-yazar Muhammed Cihad Ebrari’ye gözaltında işkence yaptığı belirlenen üç polis hakkında dava açtı.
Ebrari, 6 Kasım 2016’da Kadıköy’de HDP’li milletvekillerin tutuklanmasını protesto eyleminde gözaltına alınmış ve polis şiddeti sonucu omuriliğinde kırıklar meydana gelmişti.
Üç yılın ardından hazırlanan iddianamede, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği'nin üç polis hakkında hazırladığı raporlara yer verildi. Müfettiş raporlarında sanık polisler H.Ç, İ.Y. ve N.S.D.'nin "zor kullanma yetkisinin sınırlarını aştığı" ve "bu üç görevlinin gösteriye katılanlara bu şekilde eylemleri ile gösteri yerinden uzaklaştırılmasının bir zorunluluk olmadığı, eylemde bulunmayarak ya da daha uygun eylemlerle alan dışına çıkartılmanın mümkün olduğu" belirtildi.
Savcı, müfettiş raporları, görüntü inceleme ve tespit tutanakları incelenmesi sonucunda üç polisin “zor kullanma yetkisini aşarak kemiklerin kırılmasına sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak” suçunu işlendiklerini ifade etti.
İddianamede üç polisin, “Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olmak” ve "zor kullanma yetkisini aşarak kemiklerin kırılmasına sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak" suçlamalarıyla yargılanması talep edildi.
Davanın ilk duruşması 28 Ocak 2020'de İstanbul Anadolu 5. Asliye Mahkemesi'nde görülecek.
"Hukuk mücadelesi için çok önemli bir dava"
Konuya ilişkin bianet'e konuşan Ebrari, şunları söyledi: "Türkiye'nin son yıllarını az çok bilen herkes hukukun üstünlüğü diye bir şeyin söz konusu olmadığını, üstünlerin hukukunun egemen olduğunu bilir. Bu soruşturmada polislerin suçlu olduğuna kanaat getirilmesi, ve cezalandırılmaları talebiyle dava açılması da hiç şüphesiz Türkiye normlarına uymayan gelişmeler. Bu mahkemeden şahsi olarak bir adalet beklentim olmasa bile boş vermeyeceğiz, değerlendireceğiz. Maalesef gözaltında işkence görenlerin değil görmeyenlerin haberinin yapılması gereken günlerdeyiz."
"Her ne kadar adalet saraylarından, sarayın adaleti beklense de, bu bizim için ve bundan sonraki yürütülecek hak arayışı ve hukuk mücadelesi için çok önemli bir dava. Tehditlere aldırış etmeden işkenceyi belgeleyen doktor ve sağlık personelleri sayesinde elimizde güçlü raporlar, belgeler var, ki o doktor şu an görevinden uzaklaştırıldı. En azından bu fedakarlıklar adına davaya hazırlanacağız ve işkencecilerin cezalandırılması için elimizden geleni yapacağız." (RT)