Kendisine devletin güvenlik örgütlerinden verilen istihbarat "olay çıkmayacağı" yolundaydı. İstanbul Emniyet Müdürü Nihat Kaner çok sayıda görevliyi önemli noktalara yerleştirmişti.
Yürüyüş güzergâhı boyunca 15 emniyet müdürü, 315 amir, 3094 polis, 207 bekçi, 81 motorlu ekip 9 panzer ve jandarma birliği l Mayıs'ın güvenliğini sağlayacaktı. Keskin nişancılar, alana bakan yüksek binaların tepelerinde yerlerini almışlardı.
TRT ve basın olayı izlemek içir erken saatlerde alanın önemli noktalarını tutmuştu. Inter Continental Oteli'nin ikinci katında da gazetecilere bir oda ayrılmıştı. Ama üst katlara çıkanlara otelde dolaşmanın yasak olduğu hatırlatılıyordu.
Uğursuz kehanetler. Türkiye'de l Mayıs'ın bu denli görkemli kullanmasından rahatsızlık duyanlar vardı. Sağın kalemleri köşe yazılarında bunu açıkça dile getiriyorlardı:
"Arabalar tahrip edilecek, camlar kırılacak, inşallah aldanırız ama kanlar akacak." 5 Nisan'da alınan erken seçim kararının ardından propaganda gezilerinde saldırılar yoğunlaşmış, kan akmaya bağlamıştı.
Farklı bir gerginlik de sol içinde yaşanmaktaydı. Taksim Alanı'nda l Mayıs'ı kutlama izni DİSK'e verilmişti. Düzenleyici olarak DiSK de mitingin kendi belirlediği kurallarla sınırlanmasından yanaydı.
Bu yüzden kendisine ters düştüğüne inandığı Halkın Kurtuluşu, Halkın Yolu, Halkın Birliği ve Aydınlık gruplarının kutlamaya katılmasını istemiyordu. Devrimci Gençlikle Kurtuluş grupları ise ancak slogan sınırlamasıyla alanda yerlerini alacaktı.
DİSK, alanda kimin nerede duracağını güvenlik görevlilerine iletmiş ve 20 bin DİSK'liyi özel giysileriyle bu düzeni korumakla görevlendirmişti.
Sis ve göz yaşartıcı bomba attık.
DİSK'in "hayır" dediği gruplardan Aydınlık, mitinge katılmayacağım bir basın toplantısıyla açıklarken istenmeyen öteki üç grup ise "l Mayıs'ı kutlamak DİSK'in tekelinde olamaz" diyerek katılma kararı alıyordu.
Mitingin görkemi ve düzenliliği karşısında gerginliğinden sıyrılan beş yüz bine yakın insan, birkaç saat içinde kan gölüne dönecek alanda işçi bayramının coşkusunu yaşıyordu.
Üçlü grup ile DİSK arasındaki gerginlik bile az çok tatlıya bağlanmış, arada boşluk bırakılması şartıyla kortejin en arkasından yürümelerine izin verilmişti, l Mayıs kutlamalarının üzerinde tüm nisan ayı boyunca dolanan kara bulutlar dağılmış, uğursuz kehanetler boş çıkmıştı.
Mitingin son dakikaları yaklaştığında görevliler, görevlerini yerine getirmenin mutluluğu içinde rahat, korku dolu beklentiden kurtulmuş, kitleler bir tatsızlık çıkmadan dönüşe hazırlanmanın rehaveti içindeydiler.
Nerdeyse kutlamaların sonuna gelinmişti. Etrafta her şeyin yolunda olduğunu müjdeleyen tatlı bir sessizlik hakimdi. Emniyet görevlileri, basın, TRT ve Ankara'daki yetkililer rahat bir "oh" demek üzereydiler.
Beyaz Ranaultun camından tomsonu uzattık ve
TRT ekibi ağır ağır kameralarını toplayarak gitmeye hazırlanıyor, gösteriyi izleyen fotoğrafçılar son film karelerini tüketiyorlardı. Pamuk Eczanesi'nin önünde duran mavi kamyonet Kazancı Yokuşu'nun başına çekilmiş, beyaz bir Renault da yokuşun alt kısmında kalan garaja park etmişti.
Saat 19.00'u gösteriyordu. Son konuşmanın son dakikalarına gelinmişti. Kürsüde DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler vardı. Artık yürüyüş kortejinin sonu gelmek üzereydi.
Dev-Genç DİSK yöneticileriyle uzun tartışmalardan sonra anıtın çevresinde yerini alırken Kurtuluş da Tarlabaşı'ndan koşar adım alana giriyordu. Kurtuluş'un arkasından yürüyen üçlü grup ise henüz çok gerilerdeydi. Ve üç el silah patladı...
Esrarengiz beyaz Renault. Üç el silahın sesi sanki birkaç saniye havada asılı kaldı. Bu uzun saniyeleri yeni silah sesleri bozdu. İşaret fişeğinin ardından patlayan tüfekler gibi aynı anda alanın dört bir yanından mermi yağmaya başladı.
Yarım milyon insan korku ve panik içinde koşuşuyor, panzerler su sıkarak, ses ve sis bombaları atarak kalabalığı yarıyor, ortada dönüyorlardı. Kaçıp canım kurtarmaya çalışan yüzlerce insan Inter Continental Oteli ile Pamuk Eczanesi arasında kalan Kazancı Yokuşu'na doğru yöneldiler. (İÇ/G/K/NM) (SÜRECEK)
* 4 Mayıs 1986 Nokta Dergisinin 1 Mayıs 1977/ kanlı Bayram başlıklı kapak çalışmasını dizi olarak yayımlıyoruz.