“Bizler çıplak gözle çocukların yüzlerinde çizik ve morluklar, kafalarında yumru büyüklüğünde şişlikler, vücutlarında özellikle karın bölgeleri, baldırları, sırtları ve bileklerinde kızarıklıklar ve şişlikler olduğunu gördük. Yine görüş odasına dahi topallayarak gelmeleri, ayakta dururken zorlanmaları da ilk etapta dikkat çeken hususlardı. Kiminin kıyafetlerine kan bulaşmış olduğu kiminin kıyafetinin halen parçalanmış halde üzerinde durduğu da açıkça görülüyordu.”
Sincan Cezaevi’nde darp edilen çocukları olaydan hemen sonra ziyaret eden hak savunucuları, karşılaştıkları manzarayı böyle anlattı. Şiddet gören çocuklara bir de dava açıldı.
Çocukları darp eden hapishane yetkili müdürleri ve gardiyanlar hakkında bugün suç duyurusu yapıldı.
Avukatlar Pınar Akdemir, Fatma Güneş, Sinem Coşkun ve Hürmüz Biçer imzalı suç duyurusunda, görevlilerin “çocuk tutuklulara karşı işkence, eziyet ve kötü muamele tehdit ve hakaret suçlarından” cezalandırılması istendi.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Hukuk Komisyonu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi, Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) da suç duyurusunun ardından basın açıklaması düzenledi.
Hem dövüldüler hem suçlandılar
Dilekçede ve basın açıklamasında olayın, C10 Koğuşunda 1 Ocak’taki olayın sayım sırasında başladığı anlatıldı:
“Hasta olan bir çocuk yattığı yerden kalkmak istemiyor, gardiyan da ‘Sen aşağı inene kadar gitmiyorum’ diyor ve küfür ediyor. Çocuklar tepki gösterince gardiyan telsizle yardım çağırıyor ve koğuşa 40 kadar gardiyan giriyor. Çocuklar işkenceye maruz kalıyor. Koğuşlara tazyikli su ve biber gazı sıkılıyor.”
“Hemen ertesi gün de çocuklardan dördü İzmir Şakran, dördü de İstanbul Maltepe cezaevlerine sürgün ediliyor.”
“Odalarına gaz sıkılan, kafaları duvarlara vurularak, aç ve soğukta bırakılarak işkence edilen çocuklar dün Sincan Adliyesi’nde ‘kamu malına zarar vermek, görevli memura direnmek’ gibi suçlar isnat edilerek hakim karşısına çıkarıldı.”
Adli Tıp’a sevk edilmediler
Suç duyurusunda, avukatların da raporlarla belirtmesine ve talepte bulunmasına rağmen, olayın üzerinden dokuz gün geçtiği ve halen çocukların Adli Tıp Kurumu’nda muayene edilmediği de ifade edildi.
Darp ve kötü muamele sürüyor
Ayrıca, çocuklar sürgün olarak gönderildikleri hapishanelerde de darp edildi ve kötü muameleye maruz kaldı.
“Sevk edilmeyip Sincan’da kalanlar da sürekli hakaret, tehdit ve onur kırıcı muamelelere tabi tutuluyor.”
Tecrit, aç-susuz bırakma, çıplak arama…
Avukat Akdemir, basın açıklamasında da şunları söyledi:
“Cezaevlerinde diğer mahpusların yaşadığı tecrit koşullarında tutulan, tek kişilik hücrelerde yalnız başlarına yaşamak durumunda bırakılan, insanlık dışı, onur kırıcı çıplak arama işkencesine maruz bırakılan, aç bırakılarak, üşütülerek en temel insani ihtiyaçları karşılanmayan, havalandırma hakları, iletişim hakları, bilgi edinme hakları ellerinden alınan bu çocukların geleceğinden hepimiz sorumluyuz.” (AS)