Suriye'nin Türk Hava Kuvvetleri'ne ait RF-4 Fantom uçağını düşürmesinin ardından Türkiye Suriye'ye nota verdi ve NATO konseyini toplantıya çağırdı.
Notada "Tutumunuz saldırgancaydı" ifadesi kullanılırken NATO Anlaşmasının 4. maddesindeki "Taraflardan herhangi biri, Taraflardan birinin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı ya da güvenliğinin tehdit edildiğini düşündüğü zaman, tüm taraflar birlikte danışmalarda bulunacaklardır" hükmü doğrultusunda NATO Konseyi'ni toplantıya çağırdı. Toplantı yarın Brüksel'de yapılacak.
Radikal gazetesinin haberine göre, Türkiye olayla ilgili olarak bölge ülkelerini ve uluslararası kuruluşları bilgilendirdi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri olan ABD, İngiltere, Rusya, Fransa ve Çinli yetkililerle görüştü. AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'la da görüşen Davutoğlu Suudi Arabistan, Katar, Lübnan, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri yetkililerini de bilgilendirdi.
BM Güvenlik Konseyi dönem Başkanı ile BM Genel Kurulu Başkanı'na birer mektup gönderildi.
Harekat talebi yok
Türkiye, İstanbul'daki Suriye Başkonsolosluğu aracılığıyla Suriye'ye de nota verdi. Notada dakika dakika koordinat ve irtifayla Türk uçağının uluslararası hava sahasında hiçbir uyarı yapılmaksızın vurulduğuna dikkat çekildi ve "Bu komşuluk ilişkilerine ve ilkelerine aykırı saldırgan tutumunuz hiçbir şekilde kabul edilemez. Sorumluluk tamamen Suriye'ye aittir. Yapılan Uluslararası Hukuka göre açık ve vahim bir ihlaldir. Kayıp pilotlarımız ve uçağımızla ilgili uluslararası hukuktan doğan haklarımız saklı kalacaktır" denildi.
Dışişleri Bakanlığı da NATO'nun yarın yapılacak Daimi Temsilciler Konseyi toplantısında NATO Anlaşması'nın 4. Maddesi çerçevesinde Suriye'nin saldırısının görüşülmesini istedi.
4. madde, bir müttefikin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı ya da güvenliğinin tehdit edildiğini düşündüğü zaman devreye sokuluyor ve bu madde çerçevesinde yapılan danışmalarda söz konusu müttefik haklı bulunursa 5. madde aşamasına geçiliyor.
5. madde, müttefiklere yönelik silahlı bir saldırının bütün müttefiklere yöneltilmiş bir saldırı olarak değerlendirilmesini ve BM Yasası'nın 51. Maddesinde tanınan bireysel ya da toplu öz savunma hakkını kullanmayı öngörüyor.
Ancak Dışişleri kaynakları, yapılan başvurunun 5. maddeyi harekete geçirmek amacını taşımadığını, mevcut koşulların da 5. maddeyi kullanma aşamasında olmadığını vurguladı. (EKN)