Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'nin Türkiye'nin savaş uçağını düşürmesinin ardından partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasındaki Suriye ile ilgili satırbaşları şöyle:
* 22 Haziran'da RF-4 uçağımıza saldırı düzenlendi. Suriye karasularında değil, uluslararası sularda vurulmuştur. Uçağımız vurulduktan sonra Suriye karasularına düşmüştür. Bunu çarpıtmak isteyenler var.
* Türkiye'nin dostluğu ne kadar değerliyse gazabı da o kadar şiddetlidir.
* Bizim soğukkanlı tavrımız birileri aldatmasın. Ben hamaset diliyle değil, ecdadımdan gelen mirasla konuşuyorum.
* Sağduyulu olmamız aciziyet gibi algılanmasın.
* Dış politikada aktif bir politika sergiledikçe ekonomi büyüdü. Kimse Türkiye'nin içine kapanmasını beklemesin.
* Kimliği açık olan, tek başına uçan, tehdit oluşturmayan keşif uçağımızı düşürdüler.
* Uçağımızın yaptığı kısa süreli sınır ihlalini kimse haksız bir saldırı için mazeret olarak gösteremez. Dünyada böyle kısa süreli ihlaller yaşanabilir. 1 Ocak 2012'den bu yana farklı uçaklar tarafından Türk hava sahası 114 kez ihlal edilmiştir. Suriye helikopterleri de beş kez ihlal etmiştir.
* Suriye'nin tavrı hasmane bir tavırdır.
* Beşar Esad hem kendi halkına hem Türkiye'ye hem bölge halkına umut verdi. Değişeceğini söyledi ama öyle olmadı, bizleri oyaladı.
* İstanbul ile Şam tıpkı Türkler, Kürtler ve Araplar gibi tarihleri bir iki kardeş şehirdi. Bu coğrafyada Irak İran Mısır Filistin bir elin parmakları kadar birbirimize yakınız. Kendi tarihinden ecdadından bi haber olanlar işte bizim Ak Parti'nin Suriye politikasını doğru analiz edemezler.
* Bundan yüz yıl önce altına kendi ruhunu ve Kudüs'ü satan çapulcular, bugün Suriye'deki yönetimde bizim Suriye'deki kardeşlerimizi temsil etmiyor.
* Suriye'nin değişmesi için refaha ulaşması için hiçbir desteği esirgemedik. Aramızdaki ticaret hacmi stratejik iş birliği adımlarını attık. En önemli projemiz Asi Nehri'yle ilgili attığımız adım, her ikimiz içinde tarihi bir adımdı. Ama süreç içinde oğul Esad'ın verdiği sözleri tutmadığını, babasının izinden gitmekte ısrar ettiğini gördük. Uyarılarımızı yaptık, tavsiyelerde bulunduk. Özel temsilcim olarak dışişleri bakanımı gönderdim. Ama değişen bir şey olmadı hep oyaladı.
* Gelinen noktada Suriye rejiminin hiçbir meşruiyeti kalmadı.
* Türkiye hiçbir ülkenin içişlerine karışmamıştır, karışmayacaktır. Türkiye'nin dostluğu son derece önemlidir. Arkasına Türkiye'nin dostluğunu alan her ülke bilsin ki sırtı sağlamdır, o güvenlik içindedir, emniyet içindedir. Biz komşularımızın coğrafi konumlarıyla, yeraltı yerüstü zenginlikleriyle zaaflarıyla hiçbir zaman ilgilenmeyiz. Bizim için önemli olan dostluk akrabalık hukukudur. Biz tüm halklar için barışı adaleti huzur ve esenliği savunuruz.
* Biz kimsenin maşası, taşeronu değiliz. Başkalarının kışkırtmasıyla değil, kendi gücüyle hareket eden bağımsız bir ülkeyiz.
* Suriye halkı başındaki zalim diktatörden kurtulana kadar Türkiye Suriyeli kardeşlerimize gereken desteği verecektir.
* Uçağımız bir kaza, yanlışlık sonucu değil, kastı mahsusa ile hedef alınmıştır.
* Uçağımız karasularına yanlışlıkla ve kısa bir süre için girmiştir.
* İlk aşamada uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı saklı tuttuğumuz Suriye nezdinde bir diplomatik nota ile kayda geçirilmiştir.
* ABD, AB, Rusya ile görüştük. Türkiye ve dünya kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarımız devam edecektir.
* Uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı kullanacağız.
* Suriye rejiminin sınırlarımızda oluşturduğu güvenlik tehdidini yanıtsız bırakmayacağız.
* Biz Suriye yönetiminin kendi halkı için bir tehdit haline geldiğini görüyoruz. Ama bu son olay Esed yönetiminin Türkiye'nin güvenliğine de açık tehdit haline geldiğini ortaya koymuştur. Artık yeni bir aşamaya geçilmiştir
* Türk Silahlı Kuvvetleri'nin angajman kuralları değişti. Suriye'den Türkiye sınırına yaklaşan her askeri unsur tehdit olarak değerlendirilecek.
* Buradan Suriye rejimini bir hata yapmaması ve Türkiye yönetimini sınamaması yönünde uyarıyoruz.
* Savaş çığırtkanlarının tuzağına düşmeyiz. Ancak uluslararası sularda uçağımız düşürülünce sessiz kalacak değiliz.
Erdoğan'ın konuşması, İngilizce ve Arapça anında çeviriyle canlı yayınlandı. (YY)