Basın özgürlüğünün dünyanın dört bir yanında hedef olduğuna dikkat çeken RSF, sıralamada en kötü 20 yeri, Asya, Afrika, Amerika ve Avrupa kıtalarından ülkelerin işgal ettiğini bildirdi.
Basın için Asya, kritik kıta
Dünyanın en özgürlük karşıtı ülkeleri olarak Kuzey Kore, Çin, Myanmar, Türkmenistan ve Buhutan'ın Asya'da bulunması, sıralamada bu kıtanın durumunu daha kritik hale getiriyor.
Sıralamanın en iyi yerlerinde bulunan ülkelere göz atıldığında basın özgürlüğüne saygının zengin ülkelerin ayrıcalığı olmadığı ortaya çıkıyor. Kosta Rika ve Benin gibi devletler, basın özgürlüğün yalnızca bir ülkenin ekonomik durumuna bağlı olmadığını gösteriyorlar.
İyiler: İskandinav ülkeleri
Dünya Basın Özgürlüğü Sıralamasının en üst sırasında dört ülke var: Finlandiya, İzlanda, Norveç ve Hollanda. İskandinav ülkeleri basın özgürlüğüne saygı duymakla kalmıyor, tutumlarıyla diğer ülkelerin de bu hakka saygı göstermesi için çaba harcıyorlar. Avrupalı olmayıp da sıralamanın üst sıralarında yer bulan ilk ülke Kanada, 5. sırada.
Ancak, hükümetlerin demokratik seçimle işbaşına geldiği Kolombiya (114.) veya Bangladeş (118.) gibi ülkeler sıralamada kötü yerlerde. Bu ülkelerde, silahlı örgütler, milis veya siyasi partiler gazetecilerin güvenliğine gölge düşürüyorlar. Devlet ise basını korumak veya gazetecilere karşı suç işleyenleri cezalandırmak konusunda elindeki imkanları esirgiyor.
Kosta Rika'nın yeri ABD'den daha iyi
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) listede kötü yerde (17.) bulunmasının temel nedeni, çok sayıda gazetecinin çeşitli süreler için gözaltına alınması. Bu gözaltı uygulamalarına ise gazetecilerin yargıya haber kaynaklarını açıklamayı reddetmeleri gerekçe olarak gösteriliyor. Ayrıca, 11 Eylül 2001 sonrasında birçok gazeteci resmi kurumların güvenlik çemberini aştıkları gerekçesiyle gözaltına alındı.
Güney Amerika'nın sıralamada en iyi yeri tutan ülkesi Kosta Rika.Kıtanın en iyi öğrencisi Şubat 2002'de, devlet görevlilerine "hakareti" hapisle cezalandıran diğer 17 Amerikan ülkesiyle oluşturdukları "birlikten" ayrıldı. Gazeteci Parmenio Medina'nın Temmuz 2001'de öldürülmesi, Kosta Rika basın tarihine bir istisna olarak geçti.
RSF, Amerika kıtasının son diktatörlüğü olarak nitelendirdiği Küba (134) için, "haberde çoğulculuk bulunmuyor ve gazeteciler tutuklanıyor" dedi. Haiti 'de (106) ise, gazeteciler hükümetçe korunan milislerin kurbanı.
Avrupa'nın kötü sürprizi: İtalya
Sıralamada 40. sırada olan İtalya 'nın dışında Avrupa Birliği'nin (AB) diğer üyeleri iyi yerlerde bulunuyor. İtalya'da ise haberde çoğulculuk ciddi şekilde darbe aldı. Devlet televizyonuna baskılarını yoğunlaştıran Başbakan Silvio Berlusconi, resmi yayın kuruluşlarının yönetimine güvenini kazanmış kişileri getiriyor..
Sıralamada 11. olan Fransa, haber kaynağının gizliliği açısından üzücü bazı düzenlemelerin benimsenmesi ve son aylarda gazetecilerin gözaltına alınması nedeniyle AB'ye üye ülkeler arasında 8. sıraya yerleşebildi.
AB aday ülkelerinden Türkiye (99.) sıralamada kötü bir yerde bulunuyor. Hükümetin AB üyeliği yolunda attığı adımlara rağmen, çok sayıda gazeteci bu ülkede hapse mahkum olmayı sürdürüyor. Medya ise düzenli bir şekilde sansür ediliyor. Özgür haberciliği hedef alan ağır uygulamalara özellikle ülkenin güneydoğusunda rastlanıyor.
Eski Sovyet ülkelerinde gazetecilik zor
Beyaz Rusya (124), Rusya (121) veya eski Sovyet Cumhuriyetleri gibi diğer Avrupa ülkelerinde gazetecilik zor bir meslek olmayı sürdürüyor. Dünyanın bu bölgesinde bir çok gazeteci katledildi, bir çoğu da hapiste. Aralık 2001'de tutuklanan Grigory Pasko, Japon Denizi'ne sıvı radyoaktif atık bırakan Rus donanmasına ait görüntülerini yayımladığı için 4 yıl hapse mahkum oldu.
İlk 50'de Arap dünyası yok
Sıralamanın ilk 50'sinde Arap dünyasından hiç bir ülkeye rastlanmıyor. Lübnan 56. sırada bulunurken bu bölgede basın özgürlüğünün durumu umut vermiyor. Irak (130) ve Suriye 'de (126) devlet, muhalif sesleri susturmak için elindeki tüm imkanları kullanıyor. Libya (129) ve Tunus 'ta (128) Albay Muammer Kaddafi ve Cumhurbaşkanı Zine Ben Ali'ye yönelik en ufak eleştiriye bile tolerans yok.
İsrail'in tutumu iki yanlı
İsrail'in (92) basın özgürlüğü konusundaki tutumu iki yanlı. Radyo ve televizyonlara yönelik ağır baskılarına rağmen bu ülke hükümeti, İsrail medyasının ifade özgürlüğüne saygı gösteriyor. Buna karşılık RSF, İsrail'in de imza attığı Medeni ve Siyasi Haklara ilişkin Uluslar arası Antlaşmaya aykırı olarak bu ülkenin Filistin toprakları ve Gazze'de gerçekleştirdiği çok sayıda ihlali tespit etti.
Filistin Yönetimi'nin (82) güç kaybına uğraması bu bölgede gazetecilere müdahalenin azalmasına yol açtı. Ancak, muhalif Arap medyası susturuldu. Filistinli ve yabancı basın temsilcilerine karşı birçok sindirme girişimi ve saldırı yaşanırken halen bazı konular tabu durumda. Hedef ise açık: İsrail karşıtı saldırılara destek için yapılan eylemleri gizlemek.
Afrika'nın iyi ve kötü örnekleri
Eritre (132) ve Zimbabwe (122) Güney Sahra Afrikası'nın en baskıcı devletleri arasında yer alıyor. Bağımsız basının Eylül 2001'de tümüyle yasaklandığı Eritre'de 18 gazeteci hapiste.
Benin (21) Afrika'nın sıralamada en iyi yerde bulunan ülkesi. Oysa Benin, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın açıkladığı son raporuna göre, dünyanın en yoksul 15 ülkesinden biri. Güney Afrika (26), Mali (43), Namibiya (31) ve Senegal (47) basın özgürlüğünün var olduğu Afrika devletlerinden.
50 soru soruldu
Bu çalışmayı yapabilmek için RSF, gazeteci, araştırmacı veya hukukçulardan basın özgürlüğünün tümüne yönelik işlenen ihlaller (cinayet, tutuklama, sansür, baskı, devlet tekeli, basına cezalar, medya tahsisi vs. konusunda 50 soruya yanıt vermelerini istedi. 139 ülkenin yer aldığı çalışmaya, güvenilir ve kapsamlı bilgi yokluğu nedeniyle diğer ülkeler yer almıyor. (BB/NK)