11 Kasım'da "Libéation" gazetesi muhabiri Christophe Boltanski'nin kaldığı otelin yakınında dövülerek bıçaklanmasının ardından dün de (Pazartesi) Belçika televizyonu RTBF'ye bağlı bir ekip saldırıya uğradı.
Belçikalı haber ekibi tartaklandı
Alman Goethe Enstitüsü'nün sivil toplum kuruluşlarına yönelik bir toplantısını izlemek için araçlarına binen RTBF ekibinden Marianne Klaric ve kameraman Jean-Jaques Mathy ile gazeteci Radhia Nasravi'nin etrafını 40 kadar sivil polis çevirdi.
Kameraman Mathy zorla araçtan dışarı çıkarılırken, kamerası ve kasetine önce el konuldu, ardından sadece kamerası iade edildi. Marianne Klaric ve Radhia Nasravi ise araçtan çıkmayarak ve kapıları kilitleyerek kendilerini korudular.
Daha önce Genel Sekreterleri Robert Ménard'ın zirveye katılamayacağı bildirilen Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, Birleşmiş Milletler'in (BM) zirvenin arifesinde haberciler ve aktivistlerin güvenliğinin ve onların ifade özgürlüğünün sağlanması konusunda aciz kaldığını açıkladı.
Belçika televizyon ekibine yönelik uygulamanın yabancı medya temsilcilerine karşı planlı bir kampanyanın düzenlendiğini gösterdiğini savunan RSF, Tunuslu yetkililerin medya temsilcilerine fiziksel şiddet dahil her tür muameleye başvurduğunu bildirdi.
Gazetecilere saldırı Brüksel merkezli Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (FİJ) tarafından da kınandı. FİJ Genel Sekreteri Aidan White, yaptığı yazılı açıklamada, "Tunus hükümeti, müdahalelerini derhal durdurmalıdır" dedi.
Fransız gazeteciye haber sonrası bıçaklı saldırı
11 Kasım akşamı da, gazeteci Christophe Boltanski, Tunus'ta büyükelçiliklerin bulunduğu sokak üzerindeki oteli yakınının dövüldü ve bıçaklandı.
İnsan hakları savunucuları Boltanski'nin adi bir olayla karşı karşıya kaldığına inanmıyorlar. Bu kurumlar, gazetecinin, Tunus İnsan Hakları Ligi'nin başkanlığını da yapan Muktar Trifi isimli avukatın dövülmesi ve 18 Ekim'den beri açlık grevi yapan yedi sivil toplum örgüt temsilcisinin yürüttüğü açlık grevini haber yaptıktan ve haber gazetesinde yayımlandıktan kısa süre sonra hedef alındığına inanıyorlar. (EÖ/KÖ)