Hayata Dönüş Operasyonu’nun Bayrampaşa Cezaevi’nde uygulanan “Tufan” planıyla ilgili 157 jandarma mensubuna “öldürme” ve yaralılarla ilgili “öldürmeye teşebbüs” suçlamalarıyla dava açılırken, aralarında üst düzey komutanların da bulunduğu 113 kişi hakkında kovuşturmaya yer yok kararı verildi.
Takipsizlik kararı verilenler arasında dönemin İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı Halil İbrahim Tüysüz de var. Tüysüz hakkında dava açılmamasının sebebi, kendi beyanına göre “Bayrampaşa Cezaevi’nde bulunmaması.” Ancak Genelkurmay belgelerindeki Tufan Harekat Planı’na göre Tüysüz, Hayata Dönüş Operasyonu’nun İstanbul ayağının koordinasyonundaki ikinci isim. Dolayısıyla 19 Aralık 2000’de başlayan Ümraniye ve Bayrampaşa cezaevleri operasyonunu koordine etti.
Tüysüz, operasyon sırasında sadece Ümraniye Cezaevi’nde görevli olduğunu söyledi ancak buna dair resmi bir belgeyi savcılığa sunmadı.
Belge aksini söylüyor
Avukat Güçlü Sevimli ise bianet’e yaptığı açıklamada, Tüysüz’ün beyanının aksine belge olduğunu söyledi ve “Tufan Planı’na göre Tüysüz’ün adı üst düzey sorumlular arasında geçiyor, operasyonunu İstanbul ayağının ikinci komutanı. Görevi gereği zaten müdahalede değil koordinasyonda, yönetmede görevli” dedi.
Avukat Sevimli, Tüysüz hakkında verilen takipsizlik kararının hukuka aykırı olduğunu, sadece kendi beyanına göre takipsizlik verildiğini belirterek karara itiraz edeceklerini ifade etti.
Tüysüz soruşturma kapsamında tanık olarak dinlendiğinde de “Gerçekten ve samimi olarak söylüyorum, uzun zaman geçti, bilemiyorum, hatırlamıyorum” şeklinde cevaplar vermişti.
Hepsi oradaydı
İddianame İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi ve Bayrampaşa Davasının görüldüğü Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki davayla birleştirilmesine karar verilerek mahkemeye gönderildi. 35 sayfalık iddianamedeki sanıkların çoğu Ankara Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı’ndan (JÖAK).
Ancak hakkında takipsizlik kararı verilenlerden bazıları da Ankara JÖAK mensubu. Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı mensupları, Bayrampaşa Cezaevi’ndeki operasyona katılmadıklarına dair savcılığa belge sundular.
Ancak Ankara Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı’nın savcılığa gönderdiği isim listesine göre, haklarında takipsizlik kararı verilenler de operasyona katılmıştı. Avukat Sevimli, takipsizlik kararı verilenlerin sunduğu belgelerin gerçekliğinin de araştırılmasını isteyeceklerini belirtti.
İstanbul’da Ümraniye ve Bayrampaşa cezaevlerine yapılan operasyonu komuta eden dönemin İstanbul Bölge Jandarma Komutanı Engin Hoş gibi hayatını kaybedenler de takipsizlik kararında yer aldı. (AS)
Ne olmuştu? |
Savcı Hüseyin Kaya'nın hazırladığı bu ikinci iddianame, 19 Aralık 2000'de 20 cezaevine eş zamanlı düzenlenen Hayata Dönüş Operasyonu'nda Tufan adlı planın uygulandığı ve 12 kişinin öldürüldüğü Bayrampaşa Cezaevi'nde görev almış jandarma görevlileriyle ilgili 2010'da açılan soruşturma sonucu hazırlandı. "Hayata Dönüş Operasyonu"nun Bayrampaşa Cezaevi'yle ilgili ilk davası, olaydan 10 yıl sonra 2010'da açılmıştı. Eyüp Cumhuriyet Savcılığı'nın 37 er ve 2 astsubay hakkında hazırladığı iddianameye göre, Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılama sürüyor. Davada o dönem Bayrampaşa Cezaevi Jandarma Bölük Komutanı olan Zeki Bingöl, ifadesinde, operasyonun tamamen İstanbul Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Engin Hoş'un yazılı verdiği "Tufan Harekât Emri"ne göre gerçekleştirildiğini söylemişti. İfadenin ardından operasyonun planlamasının yer aldığı "Tufan Harekât Planı" adlı belge mahkemeye sunuldu ve operasyonu yöneten rütbeli askerlerin adı ilk kez yargıya sunulmuş oldu. Mağdur avukatları, "Tufan" belgesinin ortaya çıkmasının ardından, 2012 yılında hayatını kaybeden Hoş, İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı İbrahim Tüysüz, dönemin Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanı Yarbay Yusuf Burhan Ergin'in de aralarında bulunduğu askerler hakkında suç duyurusunda bulundu. |