Georgia eyaleti 21 Eylül 2011, saat 11.08'de Troy Davis'i öldürdü
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Georgia eyaletinde 1989'de polis memuru Mark MacPhail'i öldürmekten hüküm giyen Troy Anthony Davis'in (43) infazı uluslararası protesto kampanyalarına rağmen durdurulamadı. Davis, Jackson Georgia'daki cezaevinde zehirli iğne enjekte edilerek öldürüldü.
Troy Davis'in ailesi, kampanyayı yürüten çok sayıda sivil toplum kuruluşu lideri ve Davis'in öldürülmemesi gerektiğini savunan yüzlerce kişi sabahtan itibaren cezaevinin çevresinde dua ederek gelecek haberleri bekledi.
21 Eylül sabahı Davis'in avukatları poligraf (yalan makinesi testi) talebiyle Georgia Af ve Şartlı Tahliye Kurulu'na başvurdu. Öğle saatlerinde bu talep reddedildi.
Bunun üzerine avukatlar infazın durdurulması için Georgia Yüksek Mahkemesine gitti, ancak bu talebin de reddedildiği haberi öğleden sonra avukatlara ulaştı.
Geriye kalan tek çare ABD Yüksek Mahkemesi'ydi ve infaza saatler kala başvuru yapıldı.
Saat 19:00 olduğunda dışarıda bekleyenler dua etmeye başladı. İki dakika sonra, Yüksek Mahkeme'den "karar çıkana kadar infazın ertelendiği" haberi geldi. Karar bir saatte de çıkabilirdi, bir haftada da.
Ama yaklaşık dört saat sonra, 22:52'de mahkeme oybirliğiyle başvuruyu reddettiğini açıkladı, geri sayım başladı.
Troy Davis 22:57'de sedyeye bağlanmış, koluna iğne batırılmış durumdaydı. Gece 11:08'de ölümü ilan edildi.
İnfaz odasından son sözlerini söyledi:
"McPhail ailesine seslenmek istiyorum. İçinde bulunduğunuz duruma rağmen oğlunuzu, babanızı, kardeşinizi öldürenin ben olmadığımı bilmenizi istiyorum. Ben masumum.
''O gece yaşanan olay benim suçum değil. Benim bir silahım yoktu. Sizden tek istediğim ... bu davayi derinleştirin ki nihayet gerçekleri görebilesiniz.
''Aileme ve arkadaşlarımdan mücadeleye devam etmelerini istiyorum.
''Hayatımı almak üzere olanlar içinse, Tanrı'dan onları affetmelerini istiyorum.
''Tanrı hepinize ruh esenliği versin."
Davis'in son mektubu
Troy 6 Eylül'de hepimize hitaben bir mektup yazmıştı; şöyle diyordu:
"Çabalarınız ve İnsan Hakları ve İnsaniyetiniz için hepinize teşekkür ederim. Geçtiğimiz sene o kadar çok duygu yaşadım ki: mutluluk, üzüntü ve asla tükenmeyen inanç. Bugün hayattaysam sizin sayenizde...
...
''Teşekkür ederim. Şunu unutmayın: ben öyle bir noktadayım ki infaz benim ancak bedenimi yok edebilir ama Tanrı'ya olan inancım, ailem ve hepiniz sayesinde bir süredir ruhen özgürüm ve önümüzdeki günler, haftalar içinde ne yaşanırsa yaşansın ölüm cezasını sona erdirmek, gerçek adalet ve masum olanı korumayan bu sistemi ifşa etmek için çalışan bu hareket büyümelidir.''
Daha o kadar çok Troy Davis var ki.
Ölüm cezasını sona erdirme mücadelesi benimle kazanılacak ya da kaybedilecek bir mücadele değil. Dünyanın neresinde olursa olsun özgürlüğü elinden alınmış her bir masum insanı kurtarıncaya kadar devam etmeliyiz. Bu adaletsiz sistemi şehir şehir, eyalet eyalet ve ülke ülke yok etmeliyiz.
İster fiziken ister ruhen sizinle yanyana durmak şu sözleri söylemek için sabırsızlanıyorum:
BEN TROY DAVİS, ÖZGÜRÜM!
Adalet için savaşmaktan asla vazgeçmezsek kazanırız!" (ÖD/NV)
* Democracy Now saat 18.00'den (TSİ 01.00) itibaren cezaevi önünden canlı yayın yaptı.
* I am Troy Davis