Terörle Mücadele Kanunu (TMK) değişikliğiyle tahliye edilen çocukların rehabilitasyonu için Batman'da sivil toplum örgütlerinin başlattığı çalışmanın yürütücülerinden olan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Şubesi'nden Necdet İpekyüz, mağdurların tedavi sürecinin yıllar alacağını söyledi.
Diyarbakır TİHV, Çocukları İçin Adalet Takipçileri (ÇİAT) Diyarbakır gönüllüleri, barolar, Türk Tabipler Birliği (TTB) ve sivil toplum kuruluşlarının ortak yürüttüğü çalışmayı bianet'e anlatan İpekyüz "Herkes yasa çıktı sorun bitti gözüyle bakıyor, oysa daha yeni başlıyor" diyerek şunları söyledi:
"Hukuksal olarak bu çocukların kaçı bırakıldı, kaçı bırakılmadı, bırakılmayanlar niye bırakılmadı bilmiyoruz. Tahliye edilen çocuklar benzer bir olayla karşılaşırlarsa başlarına ne gelecek bilmiyoruz. Aylarca, hatta bir yılı geçen uzun sürelerde cezaevinde tutulan çocukların sağlık durumları nasıl, içeride hastalık kaptılar mı ve psikolojileri nasıl? Çocuklar ve aileleri bundan sonraki eğitim ya da okumuyorlarsa iş hayatlarında nasıl sorunlarla karşılaşacak? Bütün bu soruların yanıtlarını öncelikle tespit etmemiz gerekiyor."
Ailelerin de tedaviye ihtiyacı var
Çocuklar ve ailelerinin durumlarının öncelikle tespit edilmesi gerektiğini söyleyen İpekyüz, "Mağdurları iki yıl sürecek bir zamanda, periyodik olarak takip edeceğiz. Çocuklar şimdi bir nekahet döneminde, gelen giden misafirleri var, bu dönemde sorunların hepsi ortaya çıkmayabilir. Sorunlar sonraki süreçte ortaya çıkacaktır. Bizim amacımız çocukların topluma kazandırılması, uyum sürecinin hızlandırılması" diye konuştu.
Sadece çocukların değil, ailelerinin de desteğe ihtiyacı olduğunu anlatan İpekyüz, şu bilgileri verdi:
*Hem çocukların hem ailelerin birey, grup olarak tedavi edilmesi gerekiyor. Aileler de etkilenmiş yaşananlardan; korkuyorlar. Anneler endişeli ve kaygılı; korkuyla uykudan kalktıklarını anlatıyorlar. Ailelerin çocuklara karşı bundan sonraki davranışları önemli olduğu için tedaviye katılmaları gerekecek.
*Okula devam edecek çocuklara dershane, kırtasiye yardımı yapılması gerekiyor ama bundan önemlisi çocukların öğretmenleriyle konuşup, çocuklara özenli davranmaları gerektiğini anlatmak gerekiyor. Bu çalışmayı Eğitim- Sen ile yapmayı planlıyoruz.
*Okula gitmeyen çocuklar için istihdam alanı yaratılabilir mi bunu araştırıyoruz. Yerel yönetimlerle çocukların bilgisayar ve çeşitli meslek kurslarıyla desteklenmesini sağlamaya çalışıyoruz.
*Psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve hukukçulardan oluşan gönüllü grubunun yaptığı çalışma sonucunu iki yıl sonra bir rapor halinde kamuoyuna duyuracağız. Buradaki amacımız bu tedavi sürecinin Türkiye'de ve dünyada yaşanan benzer olaylarda örnek olması. (SP)