Batman Belediye Başkan Yardımcısı Gülistan Akel, "Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Öngören Kanun Tasarısı"nın yürürlüğe girmesinin ardından Batman'da serbest bırakılan yaklaşık 20 çocuk için yardım çağrısı yaptı.
Diyarbakır Belediyesi SELİS Kadın Danışmanlık Merkezi adına çocukları ziyaret eden Akel, hem çocukların hem de ailelerinin psiko-sosyal desteğe ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Malatya ve Diyarbakır'da iki tahliye, Bitlis'ten yardım talebi
Çocuklar İçin Adalet Takipçileri Diyarbakır Sözcüsü Arif Akkaya da dün Malatya Cezaevi'nde tutulan Cizreli F.Ö. ile Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan bir çocuğun tahliye olduğunu söyledi.
Akkaya, Bitlis Cezaevi'nden ailesini arayan U.K.'nin (16), cezaevi şartlarının mevcut azaldıkça kötüleştiğini anlattığını açıkladı.
Akkaya'nın verdiği bilgiye göre, U.K. ailesine kendilerini 14 kişinin kaldığı kömür kazanına yakın bir koğuşa verdiklerini belirtti; astım hastası olduğundan nefes almakta güçlük çektiğini söyleyerek yardım istedi.
Çocuklar İçin Adalet Takipçileri (ÇİAT), Diyarbakır Barosu ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği destek için işbirliği kararı aldı.
Akel: Önce güven tesis etmeye çalışıyoruz
Serbest bırakılan çocuklar ile ailelerinin sevinç ve endişeyi bir arada yaşadıklarını anlatan Akel, bianet'e çocukların sağlık taramalarını gerçekleştirirken hukuki durumlarını inceleyeceklerini söyledi:
"Sağlık sorunları yaşayan çocuklar var. Eğitimlerine ara verenler okulla ilgili kaygılı. Bocalama içindeler. Uzun vadeli bir tedavi süreci için öncelikle karşılıklı güven duygusunun tesisi gerekiyor. Kısa süreli psiko-drama atölyeleri düzenleyeceğiz. Daha sonra çalışmalarımızı ÇİAT, TİHV ve Diyarbakır Barosu ile işbirliği içinde sürdürmeyi planlıyoruz."
İpekyüz: Çocuklar ve aileleri kadar toplumun rehabilitasyonu da önemli
TİHV Diyarbakır Temsilciliğinden Necdet İpekyüz de öncelikle çocukların cezaevi koşullarından kaynaklanan rahatsızlıklarının tedavisine başlanması gerektiğini belirtti.
İpekyüz, çocukları bekleyen süreci şöyle özetledi:
"Çocuklar, çıktıklarında ilgi ve özlemle karşılanıyorlar. Ziyaretler azaldığında cezaevi sürecine ilişkin anılar canlanıyor. Stres, içe kapanma, yabancılaşma, uyku problemleri, kâbuslar başlıyor.
Eğitimine ara vermek zorunda kalan çocuklar okula dönmek istemiyor. Derslerinden geri kalan çocukların uyum ve başarı için desteklenmesi şart. Toplum bu çocuklara kahraman ya da terörist gibi yaklaşıyor. Oysa onlar yalnızca çocuk. Çocuklar ve aileleri kadar toplumun rehabilitasyonu da önemli.
Okulu bırakan çocuklar için meslek edindirme kursları ya da atölyeler düzenlenebilir.
Aileler de kaygı problemleri yaşayabilir, aşırı kollayıcı bir tutum izleyebilir. Koruma zırhı ile çocukları dramatize edebilirler. Bu noktada desteklenmeleri gerekebilir." (BB)