Ortadoğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji bölümü öğrencisi Demet Yılan, 31 Mayıs'ta Hopa olaylarını ve Metin Lokumcu'nun öldürülmesini protesto etmek için Ankara'da düzenlenen eyleme katıldığı gerekçesiyle 14 Haziran'da gözaltına alındı.
19 yaşındaki Demet, 18 Haziran'da tutuklanarak Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Şimdi, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 4. maddesindeki "terör örgütü faaliyeti çerçevesinde terör suçu işlemek" ve 2911 Sayılı Gösteri ve Yürüyüşleri Kanunu'nun 32/1 ve 33. maddeleri uyarınca, "görevli memura direnme ve kamu malına zarar verme" suçlarından yargılanıyor.
Babası Süleyman Yılan, bianet'e yaptığı açıklamada, Emniyet'ten gelen telefonla kızlarının gözaltına alındığını öğrendiklerini, gittikleri Terörle Mücadele Şubesi'nde Demet'le görüştürülmediklerini, avukatın kendilerine, "Demet'i bırakırlar, tutuklanması için bir sebep yok" dediğini ancak kızlarının o günden beri tutuklu olduğunu söyledi.
"Kürt olduğumuz için mi?"
Süleyman Yılan, son altı ayda yaşadıklarını ve düşüncelerini şöyle anlattı:
"Demet'in birlikte gözaltına alındığı dört kız arkadaşı bırakılırken onun tutuklanması kafamızı karıştırdı. Ben Ardahanlıyım, acaba Kürt olduğumuz için mi farklı muameleye tabi tutulduk? Tutuklanmalarına neden olan video görüntülerini ben de izledim, Demet'in polise mukavemetin de olmadığı açıkça görülüyor. Kızımın sadece eylemde yürürken görüntüleri var."
Yılan, sadece kendi kızının değil, onunla birlikte dokuz arkadaşının daha tutuklu olduğunu, öğrencilerin zor şartlarda eğitim gördüklerini ve haklarını aramak için sokağa çıktıklarını söyledi.
"Yurtları yok, bursları yok, üç dört arkadaş ev tutuyorlar, ayda 700 lira kira ödeyen öğrenciler var. Bu olumsuzluklara karşı haklarını isteyen çocukların hepsi benim çocuğum, gözümde hiçbir farkları yok. Öğrencilerin neden eğitimlerinden, özgürlüklerinden mahrum bırakıldıklarını anlamıyorum. "
"Sindirme çabası olduğunu biliyorlar"
9 Aralık saat 10:00'da Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek ilk duruşmaya herkesi destek vermeye davet eden Yılan, "Berna ile Ferhat parasız eğitim istedikleri için 19 ay cezaevinde kaldı. Avukatı bile, hukuk mücadelesi veren bir insan olarak bu davanın hukuksuz olduğunu söylerse, biz daha ne yapabiliriz?" diye konuştu.
"Demet'in morali yüksek. Çocukların hiçbiri olumsuzluğu yansıtmıyor, daha da kenetlenmişler. Bunun bir hukuksuzluk, bir sindirme çabası olduğunu kendileri de biliyor."
Yılan, bazı velilerin çocuklarının arkasında durmadığını, öğrencilerin gelecekleri ve hakları için verdiği mücadeleye destek olmadığını söyleyerek, "Hakkını arayan öğrencilerin velileri nerede? Bazı aileler 'Benim çocuğum karışmasın' zihniyetiyle davranıyor. Toplum sessiz kaldığı için bu çocuklar cezaevinde" diyor.
Öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle 22 Ekim'de yapılan eylem için "Keşke aileleriyle gelselerdi" diyen Yılan, kızının fotoğrafının olduğu pankartla yürüyerek öğrencileri yalnız bırakmamıştı. Yılan, o eylemde yaptığımız görüşmede de "Benim çocuğum özgür ve demokratik bir ortamda olması gereken haklarını istiyor. Bazı veliler gibi çocuğumun sadece kariyer sahibi olmasını hedeflemiyorum. Öğrencilerin yargılandığı bu dava, Türkiye'nin fotoğrafıdır" demişti. (AS)