Adalet Bakanlığı'nın istemi üzerine açılan davada savcı, Baydemir'in basın yoluyla "halkı ırk veya bölge farklılığını gözeterek açıkça aşağıladığı" iddiasıyla 1,5 yıla kadar hapsini istedi.
Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin istemi doğrultusunda Osman Baydemir, 7 Temmuz'da Diyarbakır 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde ifade verecek.
"Öcalan'a tecrit" sözleri davaya dayanak
Dava, Adalet Bakanlığı'nın derginin 14 Ocak 2006 tarihli sayısında muhabir Cemal Subaşı'nın Baydemir'le yaptığı söyleşinin fotokopisini çekerek, gereğinin yapılması üzerine İstanbul Bağcılar Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndermesiyle açıldı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü de aynı yönde savcılığa ihbarda bulundu. Bunun üzerine soruşturma başlatan savcı Ali Çakır, Baydemir'in hazırlık soruşturması çerçevesinde ifadesine başvurduktan sonra 2 Mayıs'ta iddianame hazırladı.
Derginin "Baydemir, Roj TV'nin kapanmamasını, Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılmasını istiyor" sözlerini de iddianamesinde yer veren Savcı Çakır, Baydemir'in "Öcalan'a uygulanan tecridi kabul etmek mümkün değil. Devamı şiddeti derinleştirir" şeklindeki sözlerini Türkiye'de Türk-Kürt ayrımı yapılmasına delil olarak gösterdi.
Savcı Çakır, iddianamesinde Baydemir'in TCK'nın 216/2 ve 218 maddeleri uyarınca 9 aydan 1.5 yıla kadar hapis cezası isterken, Baydemir'in "Anayasa'nın kişilere tanıdığı kanaat ve düşünce açıklama hürriyeti ile eleştiri haklarının ötesine geçtiğini" iddia etti.
Yasa ne diyor?
1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" başlıklı Ceza Yasası' nın 216. maddesine göre, (2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
218. maddeye göre ise "(1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır." (EÖ/KÖ)