"Kampus eylem kararlaştırma yeri"
Kampus içerisindeki bin beş yüz kişilik Merkezi Kafeterya'yı, Rektörlük geçtiğimiz yıl "eylem kararlaştırma yeri" olduğu gerekçesiyle süresiz kapatmış. Öğrenciler ise rektörlüğün asıl amacının ortak yaşam alanlarını sınırlandırmak ve öğrenciler arasında iletişimi koparmak olduğunu söylüyor.
Fen Edebiyat Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Hacı Dinçer'e göre "okul kışladan farksız"... Çünkü Hacı üniversiteye ilk geldiği yıl askerlerden "bize yardımcı ol" yani "bize ajanlık yap" "teklifi" almış... Hacı, "Kafeterya kapandıktan sonra çay içecek yerimiz bile kalmadı. Fakülte kantinindeki az sayıdaki sandalyeyi de zaten askerler kapıyor" diyor... Eğitim Fakültesi Resim İş Bölümü öğrencisi Gönül Baran da fakülte girişindeki asker kontrolünden şikayetçi. Gönül, bu uygulamanın hiçbir üniversitede olmadığını düşünüyor, "Zaten askerlerin her an tetikte beklediği üniversite üniversite değildir" diyor.
Tek teselli göl manzarası
Kimya bölümü 1 sınıf öğrencisi Refik Bayhan da geldiği ilk gün dolmuş zammının protestosuyla karşılaşmış. Dolmuş zammını protesto eden öğrenciler için yüzlerce asker ve 'robokop' adını taktıkları polisler kampuste nöbet tutmuş "Bunu görünce korkudan şok oldum." diyen Refik, "böyle bir üniversite hayaliyle gelmediğini" söylüyor... Ancak o da artık fakülte kantininde askerlerle aynı masaları paylaşmaya, kampusta dolaşan panzerlere alışmış.
Coğrafya Bölümü 3. Sınıf öğrencisi Aysun Canan'ın ise kafeterya kapatıldıktan sonra diğer fakültelerdeki arkadaşlarıyla ilişkisi neredeyse kesilmiş. Çünkü Yüzüncü Yıl Üniversitesinde öğrencilerin kendi fakülteleri dışında diğer fakültelere girmesi de yasak...
15 bin nüfuslu Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencilerinin tek tesellileri ise Van Gölünün manzarası...(NK/BB)