Süleymaniye’nin Xwêlîn köyünde 200 yıllık tuz üretimi geleneği

Xwêlîn köyü, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne bağlı Süleymaniye’nin Sengeser ilçesinde yer alıyor. Bu köy, 200 yılı aşkın süredir yeraltı su kaynaklarından şifalı ve doğal tuz üretiyor. Geçimini tuz üretimiyle sağlayan köy halkı, tüm zorluklara rağmen, nesilden nesile aktarılan doğal yöntemlerle bu geleneği yaşatmayı sürdürüyor.
Süleymaniye’nin 103 kilometre batısında yer alan Xwêlîn köyünde, iki asırdır açılan kuyulardan çıkarılan doğal tuzlu su, özel yöntemlerle buharlaştırılarak tuz hâline getiriliyor. Her yıl nisan ayında başlayan tuz üretim süreci, yağış mevsimine kadar devam ediyor. Pompalar yardımıyla yeraltından çıkarılan tuzlu su, oluklarla havuzlara aktarıldıktan sonra yaklaşık iki ila üç hafta güneşte bekletilerek doğal yollarla buharlaştırılıyor. Tuz dibe çöktükten sonra, işçiler tarafından küreklerle toplanıyor.
Ailesiyle birlikte tuz çıkaran Xwêlîn köyü sakinlerinden Peşkevet Sa'dun Namık, uzun yıllardır tuz üretimi yapıyor. Ailesinin bu işle kuşaklar boyu ilgilendiğini belirten Peşkevet, “Babam, dedem ve onların babaları da tuz işini yapıyordu. Ailemiz 200 yıldır bu kuyulardan tuz üretiyor,” diyor. Peşkevet’e göre, burada üretilen tuz, deniz tuzlarına göre yedi kat daha yoğun ve daha kaliteli.
Tuz üretim hakkı ihaleyle belirleniyor
Xwêlîn, çevredeki Memlehe ve Dêreş köyleriyle birlikte, mülkiyeti devlete ait olan tuz üretim sahasının kullanım hakkı için üç yılda bir ihaleye giriyor. Yasa gereği yalnızca bu üç köyün sakinleri ihaleye katılabiliyor. Üç yıl aradan sonra zorlu ve çekişmeli geçen ihaleyi bir kez daha kazanan Peşkevet, tuz üretim hakkını elde ederek ata mesleğini sürdürüyor.
Ancak tuz üretiminin zorluğu yalnızca ihale süreciyle sınırlı değil. Üretim sahasına ulaşmak, üretim yapmak ve tuzu taşımak da oldukça meşakkatli.
Peşkevet, “Devlet tarafından hiçbir altyapı desteği sağlanmıyor. Zorlukla ulaştığımız kuyuları bin bir zahmetle kazıyoruz. Pompalar yardımıyla havuzlara aktardığımız suyun buharlaşmasını, kızgın güneş altında çalışarak sağlıyoruz. Elde ettiğimiz tuzu sırtımızda, araçların ulaşabildiği yere kadar taşıyoruz,” diyerek yaşadıkları sıkıntıları anlatıyor.
Üretilen tuz çeşitleri
Xwêlîn köyündeki tuzlu su kuyularından; beyaz tuz, kırmızı tuz ve tedavi amaçlı kullanılan tuz olmak üzere üç farklı türde tuz üretiliyor.
Beyaz tuz genellikle restoranlarda tercih edilirken, kırmızı tuz hayvanlar ve balık havuzları için kullanılıyor. Ayrıca sırt ağrıları, mide rahatsızlıkları ve cilt hastalıklarına karşı halk arasında uygulanan alternatif tıp tedavisinde kullanılan bir tuz çeşidi de bulunuyor.
Üretim az, talep yüksek
Daha önce yılda 650 tonun üzerinde tuz üretilirken, 2017 yılında bölgede meydana gelen deprem sonrasında tatlı su kaynaklarının tuzlu su kaynaklarına karışması nedeniyle yaşanan verim kaybı sonucu bu miktar yaklaşık 350 tona düştü.
Üretimin azalmasıyla birlikte tuza olan talebin daha da arttığını belirten Peşkevet, “Erbil, Kerkük, Süleymaniye, Baziyan, Karadağ gibi bölge şehirlerinden tuz almaya gelen müşterilerimiz var. Tuzumuza artan ilgi bizi memnun etse de, üretimin düşmesi kazancımızın azalmasına ve dolayısıyla sıkıntılarımızın artmasına neden oluyor,” diye konuştu.
(FT/VC)












