Manşet Görseli: Aslı Alpar
Üniversite öğrencisi Şule Çet’in şüpheli ölümüyle ilgili davanın altıncı duruşması bugün Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
TIKLAYIN - Şule Çet Cinayeti Kronolojisi
Davanın, 20 Kasım’da görülen önceki duruşmasında savcı, esas hakkındaki görüşünü açıklamış ve sanık Çağatay Aksu’nun kasten öldürmeden yargılanmasını talep etmiş, cinsel saldırıdan cezalandırılmasını istemişti.
Savcılık diğer sanık Berk Akand’ın ise yardım etme ve kasten öldürme suçlamalarıyla cezalandırılmasını talep ederek, son savunmalar için duruşmayı 4 Aralık’a (bugün) ertelemişti. Duruşmadan karar çıkması bekleniyor.
Çet Ailesi'nin avukatları Umur Yıldırım, Ferhat Gebeş ve Onur Tatar, 15 sayfalık savunmalarını Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sundu.
“Suçu örtbas etmek istiyorlar”
Sanıklar Çağatay Aksu ile Berk Akand’ın cezaevinde birbirlerine yazdıkları mektupları hatırlatan avukatlar, şu noktalara dikkat çekti.
* Şule Çet'in ailesi adına onun yaşam hakkına ve vücut bütünlüğüne kasteden her iki sanıktan da şikâyetçiyiz. Kızına sahip çıksaydın diye akıl verenlerden, gece bir kadın bir yere gitmiş ve alkol almışsa başına gelecek her türlü şeye razıdır diyenlerden şikâyetçiyiz. Şule’nin transkriptinden, piercinginden, dövmesinden, bekâretinden, erkek arkadaşına haber vermemesinden, vefat eden annesinden bahsederek kendisini temize çıkaracağını düşünen sanıklardan şikayetimiz devam etmektedir.
* Sanıkların üzerine atılı; “Bir Suçu Gizlemek, Delillerini Ortadan Kaldırmak veya İşlenmesini Kolaylaştırmak Ya Da Yakalanmamak Amacıyla Kasten Öldürme, Cebir Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma ve Nitelikli Cinsel Saldırı” suçunu işlediklerini gösterir somut fiziksel, bilimsel deliller dosyada mevcuttur.
* Sanıklar inkâr yolunu seçerek suçtan kurtulmaya, kendi aralarında ağız birliği yaparak suçu örtbas etmeye çalıştıkları ortadadır.
“Tüm deliller karartıldı”
* Şule’nin 66 metreden yere atılarak öldürülmesinden sonrada suç mahallinde bulunan tüm deliller karartılmıştır. İçki şişeleri koliye bantlanarak saklanmış, bardaklar yıkanmış, parmak izleri silinmiş, sanıklar vücutlarında oluşan tırnak ve yaralama izlerini saklamış, telefonlarda olay gününe ait aleyhe tüm arama, sms, görüntü kayıtları temizlenmiştir. Burada cinsel saldırı suçunun meydana çıkmaması için Şule Çet öldürülmüştür.
“Raporlara göre Şule intihara meyilli değil”
*Şule Çet'in sanık savunmalarının aksine, Sağlık Bakanlığı Medula sisteminden Şule'nin 2004 yılından itibaren tüm hastane kayıtları ve kullandığı ilaçların listesi temin edilerek, Gazi Ü. Psikiyatri profesörlerince hazırlanan Raporda ile desteklendiği üzere; İntihar eğilimi olmadığı, İlacın ödenmesi için tanının koyulduğu, sınıflandırma sisteminde bu iki tanının eş olduğu kabul edildiği, Şule'nin psikolojik bir sorunun olmadığı, intihara meyilli olmadığı belirtilmiştir.
“Sanıklar kamera kaydına engel olmak istedi”
* Her iki sanık, iradi olarak tükettikleri 300 promil alkolünde etkisi ile, olay günü gece geç saatte maktülün kaçma ve yardım isteme imkanının olmadığı bir plazanın 20. katında, maktül Şule Çet’e iştirak halinde cinsel saldırıya geçmişlerdir. Yine plazaya girişlerinin belli olmamasını isteyen sanıklar araç giriş bölümünden girmeyi, oradan buzdolabını sokacaklarını beyan ederek aslında girişlerinin kayda alınmasını engellemek istemişlerdir.
* Şule’nin tırnak aralarında iki elinin 10 parmağının 9'unda mevcut doku örnekleri müşterek hareket eden her iki sanığa direndiğinin ancak başarılı olamadığının en açık göstergesidir.
* Sanık savunmalarının aksine tırmalama ve boğuşma haricinde bu neviden kalıntıların tırnak altı bölgesinde bulunamayacağı malumdur. Yine 9 parmakta birden fazla Y STR’nin bulunması olay örgüsü ile birebir uyumludur. Aynı şekilde maktulun tırnakları arasında oluşan erkek dokuları sanık Çağatay Aksu tarafından saklamış olmasına rağmen, diğer sanık Berk Akand ve tanık Ahmet Burak Yıldız'ın ifadeleriyle gerçekliğe kavuşturulmuştur.
* En başından itibaren verilen ifadelerin gerçeği yansıtmadığı, sanıkların ve müdafilerin kendi aralarında anlaşarak yönlendirme beyanda bulundukları itiraf mektuplarında açıklığa kavuşturulmuştur.
Yanıtlanması istenen sorular Sanıklar arasındaki cezaevi mektupları ile mahkemedeki beyanlarındaki çelişkilere değinen avukatlar, şu soruları yöneltti: * Sanık avukatı Pala Büyükkayaer sanıkların camın önünde sevişirken Şule'nin düştüğünü beyan etmiş. Bunu sana kim iletti? Seni satarız diye tehdit mi ettiler? Berk'i mi koruyorsun? Mektuptaki ifade: "..banada haber et. Sıkıntıya düşmeyek düzenimizi bozuk kesinse yapalım" Soru: Burada sıkıntıya düşülecek husus nedir? Kesinse ne yapılacaktır? Mektuptaki ifade: "Ha Leventle yine konuşup son kararı alırız ama eğer açık bir yer kalırsa şöyle derim nasıl olsa wc yanımızda oraya suratıma su çarpmaya gittim..." Soru: Burada sanık ile avukatları olayı tartışıp maddi gerçek dışında bir hikâye mi kurgulamak istiyorlar? Burada avukatlar mı tartışacak? Mektuptaki ifade: "... Bırak artık uyuyordum işini hatırlamıyorum de tamam kafam güzeldi o an bende yok dersin anlarım ama uyuma işi hikâye, bana diyosun sen alasını yapıyorsun aslında..." Soru: Sanıklar uyuma, jelibon, halay gibi hususların hikâye olduklarını ikrar etmişlerdir. Gerçek nedir anlatacaklar mı? Son defa sorulması gereklidir. Mektuptaki ifade: "... bende sıkıntı yok olum ne olursa olsun satmam en beteride başıma gelse berk söyledi o doğrudur diyorum..." Soru: Satmam derken hangi konularda satmaktan bahsediyor? Mektuptaki ifade: ... Bugüne kadar ççık bir şey vermedik çünkü yok boktan şeylerle şüphelendirecez ... Levent seninkiyle konuştu ikna oldular zaten sizinkiler..." Soru: Açık verilmeyen hususlar nelerdir? Sanık avukatları hangi konuda anlaşıp ikna olmuşlar? Mektuptaki ifade: "ya beraber çıkarız yada batarız." Soru: Ya beraber çıkarız ya da batarız ne anlama gelmektedir? Mektuptaki ifade: "...1 tane sol üste resim, rehber kaydınada Şule yazacan sonra yazacan.." Soru: Sanıklar bu şekilde başka delil üretmişler mi? Neden sahte delil üretme ihtiyacı duymuşlar? Mektuptaki ifade: " Babasının hesaplarına ulaştık. Öyle bir para ne gelmiş iki gün önce filan dedi ya?" Soru :Şule Çet'in babasının hesaplarına nasıl ulaştınız? Size bu konuda kim yardım etti? |
Ne olmuştu? Şule Çet, 29 Mayıs 2018'de Ankara'daki bir plazanın 20. katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybetmişti. Olayın intihar olduğu iddia edilmişti. Olayın ardından gözaltına alınıp serbest bırakılan Çağatay A. ve Berk A. soruşturma kapsamında daha sonra tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Çağatay A., ilk ifadesinde Şule Çet'in intihar ettiğini öne sürerek, "Kendisine engel olmaya çalıştım, atlarken tutmaya çalıştım ama başaramadım. Atlamasın diye tutuğum sırada parmaklarımda sıyrıklar oluştu" demişti. Diğer zanlı Berk A. ise "Olay sırasında başka bir odadaydım. Neler yaşandığını bilmiyorum" ifadelerini kullanmıştı. İddianamede, iki sanık için "cinayet", "ırza geçme" ve "hürriyeti tehdit" suçlarından ceza istenmişti. Davanın ilk duruşması 6 Şubat 2019'da görülmüştü. Duruşmadan sonra, Adli Tıp'a gönderilen bazı delillerin kaybolduğu öğrenilmişti. Görsel: Bilgesu Yaprak |
(EMK)