Yargının İslami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi (İBDA/C) örgütünün yayın organı olarak işlem yaptığı Akıncı Yol dergisinin çalışanlarından Şükrü Sak hapiste, Baran Dergisi eski sorumlu müdürü Selim Zengin'e "propaganda"dan 18 ay hapis cezası verildi; bir yazı için de 301'den yargılama izni verildi.
Derginin eski sorumlu yazı işleri müdürü Zengin, "1 Şubat 1991..." başlıklı bir yazıda Terörle Mücadele Yasası'nın 7/2 maddesinde düzenlenen "terör örgütü propagandası yapmak" iddiasından 18 ay hapis cezasına mahkum edildi.
"İBDA/C propagandası"ndan 18 ay hapis
Suça gerekçe gösterilen yazıda, adını 1989'da eylemlerle duyuran İBDA/C örgütü ve son günlerde yaşadığı ağır tutukluluk şartlarıyla gündeme gelen onun liderlerinden Salih Mirzabeyoğlu'nun gösterdiği direnişin övüldüğü iddia ediliyor.
Yazıda not olarak da, "İbda Mimarı Salih Mirzabeyoğlu her şeyden önce çağımızda İslâm anlayışını ihyâ eden bir mütefekkir ve aksiyon adamıdır. Yani, din büyüğü, fakih ve kumandandır; çağımızda İslâm'ın kurtuluşu için gereken fikir ve aksiyonu birlikte yürütendir" ifadesine yer veriliyor.
Şükrü Sak üç aydır hapiste
Ayrıca, 28 Şubat döneminde Akıncı Yol dergisinin genel yayın yönetmeni Şükrü Sak, "örgüt propagandası yapmak", "örgüte yardım ve yataklık etmek" iddialarıyla hakkında açılan davaların 14 yıl sonra Yargıtay'ca onanması üzerine mart ayında cezaevine gönderildi. Sak, halen Sivas E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunuyor.
Sak, Marmara Üniversitesi Basın-Yayın Yüksek Okulu'ndan mezun ve yaklaşık 30 yıldır gazetecilik yapıyor. Tavır, Akdoğuş, Taraf, Akıncı Yol, Yeni Nizam, Baran dergilerinde yazar, sorumlu yazıişleri müdürü ve genel yayın yönetmeni olarak görev yaptı. 1995-1999 yılları arasında faaliyet göstermiş olan Ref-Ref Yayınevi'nin de kurucusu. 1999'da cezaevine girince, yayınevi de kapandı.
Bakan 301'den yargılama izni verdi
Son olarak Adalet Bakanlığı, derginin 255. Sayısında Mustafa Hacımustafaoğulları ile yapılan bir röportaj nedeniyle dergi yetkililerinin Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. Maddesinden yargılanmalarına izin verdi.
"TSK'nın Zirvesinde Allah ve Resul Aşkıyla Yananları Görmek İstiyoruz" başlıklı söyleşide, "devletin askerî teşkilâtının basın yoluyla aşağılandığı" iddia ediliyor.
Dergi yetkilileri, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in 301'den yargılama izni vermesi sert bir şekilde eleştiriyorlar.
Orduda eşleri başörtülü olanların ayrımcılığa uğradıklarına yer verilen söyleşide, tüm liseler Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı iken; buna karşılık askerî liselerde ne yapıldığından kimsenin haberi olamadığı savunuluyor.
Söyleşide, "Bakanlık onları denetleyebilecek cesareti sergilemeleri gerekmekte ve böyle de davranılması gerekir. Tevhid-i Tedrisat kanunu gereği, M.E.B.'e muhalif Kur'ân kursu bile açamıyorsunuz. Neticede askeri lise de bir lise. Dolayısıyla müfredatın, bunu uygulayan kadroların elden geçirilmesi ve askeriyeye eleman alınırken alımın neye göre yapıldığının filân denetlenmesi lâzım...Öyle bir sistem kurmuşlar ki, Mason olmayan General olamıyor Türkiye'de... Biz de askeriye için peygamber ocağı tabiri kullanılıyor; fakat şu an askeriye eşkıya ocağı olmuş vaziyette...." ifadelerine de yer veriliyor. (EÖ/EKN)