Serbest gazeteci Stuart Palley, Angeles Ulusal Parkı'nda çıkan yangın sırasında
Temmuz 2016 (fotoğraf: Jason Hobby / niemanstoryboard.org)
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) bu yıl 22 Ağustos denk gelen ve insanlığın doğa üzerindeki yıllık talebinin, dünyadaki doğal kaynakların yenilenme hızını aştığı gün olarak tanımlanan “Dünya Limit Aşımı Günü”ne çevre haberleri yapan gazeteciler için bir rapor hazırladı.
Raporda çevre haberleri yapan gazetecilerin de risk altında olduğu ifade edilen raporda son 5 yılda 10 gazetecinin yaptığı haberler nedeniyle öldürüldüğü, 53 gazetecinin ise hak ihlali yaşadığını kaydetti.
Hak ihlalleri ve gazetecilerim karşılaştığı tehlikeler en son Filipinler’de çalışan ABD’li gazeteci Brandon Lee’nin, 2019’da uğradığı bir saldırıdan kurtulmasıyla gündeme gelmişti.
Filipinler’in kuzeyindeki takımadalardaki çevre sorunlarını yazdığı için "sosyal medyada sürekli tehdit ve tacize maruz kaldığını" söyleyen ve "hükümetlerin örtbas etmek istediği adaletsizlikleri kınayan” Lee, Ağustos 2019'da uğradığı cinayet girişiminden yaralı kurtulmuştu.
Lee'ye yönelik cinayet girişimi, RSF'nin Aralık 2015'ten bu yana kaydettiği, çevre haberlerine ilişkin 53 ihlalden yalnızca biri.
Kayıtlara göre ormansızlaşmadan, yasadışı madencilikten, arazi gaspları, endüstriyel faaliyetler ve inşaat projelerinden kaynaklanan çevresel etkileri araştırdığı için her yıl ortalama iki gazeteci öldürülüyor.
10 yılda 20 gazeteci
Geçtiğimiz on yılda çevresel konuları haber yaptığı için 20 gazeteci öldü, bu gazetecilerden 10'u son beş yıl içinde hayatını kaybetti.
Raporda son 5 yılda öldürülen 9 gazetecinin cinayetinin şüpheye yer bırakmayacak nitelikte olduğu ifade edildi. Bu gazetecilerden dördü Hindistan’da ikisi Kolombiya’da, biri Meksika, biri Filipinler ve biri de Myanmar’da öldürüldü.
Hindistan'ın kuzeyindeki Uttar Pradesh eyaletinde günlük çıkan Kampu Mail gazetesinin muhabiri Shubham Mani Tripathi, Haziran 2020'de üçü başından olmak üzere altı kez vuruldu.
Gazeteci ölümünden kısa süre önce paylaştığı Facebook gönderisinde, yasadışı kum madenciliğiyle ilgili arazi gasplarını takip ettiği için "kum mafyası" tarafından öldürülmekten korktuğunu söylemişti.
Önce hapis sonra cinayet
Açıkça öldürülen dokuz gazeteciye ek olarak, bir gazeteci 2018'de Endonezya Borneo'da hapishanedeyken şüpheli bir şekilde öldü. Muhammed Yusuf, arazi gasplarını yazarken, bir palmiye yağı şirketini karaladığı gerekçesiyle hapse atılmıştı. Eşi gazetecinin boynunun arkasındaki morluk nedeniyle doğal yollardan ölmediğine inanıyor.
“Son beş yılın ölü sayısı daha yüksek olabilirdi” denilen raporda Nation Media Group muhabiri Joseph Oduha‘ın , Güney Sudan'daki uluslararası petrol şirketlerinin faaliyetlerinin yol açtığı kirlilikten kaynaklanan insan ölümlerini haber yaptığı için taciz edildiği, gözaltına alındığı, işkence gördüğü ve 2019'da ülkeden kaçmadan önce “ulusal güvenliği tehlikeye atmakla” suçlandığı ifade edildi.
Benzer şekilde raporda çevre konularında uzmanlaşmış Alberto Castaño ve María Lourdes Zimmermann, öldürülmemek için Kolombiya'dan kaçtığı ifade edildi.
Vakaların yüzde 66'sı Asya ve Amerika'da
Çevre gazetecilerine yönelik tacizler, dünyanın tüm kıtalarında meydana gelse de kaydedilen vakaların yüzde 66’sı Asya ve Amerika’da yaşandı.
Ayrıca gazetecileri susturmak için her zaman şiddet içeren yöntemlere başvurulmadı. Birçok gazeteci çevre sorunlarını haberleştirdiği için endüstriyel şirketler tarafından dava edildi ve cezai kovuşturmaya maruz kaldı.
RSF bunlar arasında Tayland'da 2017’de bir makale yazdıktan sonra ceza kanunu ve Bilgisayar Suçları Yasası kapsamında yargılanan Pratch Rujivanarom’u örnek verdi.
Ayrıca Fransa’da yaşayan ve Bretonya bölgesindeki yoğun tarımın etkilerini araştıran serbest gazeteci Inès Léraud hakkında son iki yılda iki dava açılırken, Aral Denizi’ndeki çevre felaketinin etkilerini yazan Solidzhon Abdurakhmanov ise Özbekistan'da 9 yılını parmaklıklar ardında geçirdi. Gazeteci 2017'de serbest kaldı.
RSF, çevre muhabirlerinin en sık yaşadığı basın özgürlüğü ihlalinin gözaltılar olduğunu da aktardı. Örneğin, Novaya Gazeta muhabiri Elena Kostyuchenko ve fotoğrafçı Yuri Kozyrev, Haziran 2020'de Sibirya'daki depolama tanklarında meydana gelen petrol sızıntısını haberleştirirken "karantina ihlalleri" nedeniyle defalarca gözaltına alındı.
Önderoğlu: Türkiye'de keyfi şekilde sansür uygulanıyor
Konuyla ilgili bianet’e konuşan RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, çevre haberleri yapan gazetecilerin de artık tehlikede olduğunu belirterek, devlet ve şirketlerin gazeteciler üzerindeki baskısına değindi.
Önderoğlu, Türkiye’den Bülent Şık’ı örnek vererek, Şık’a verilen 1 yıl 3 aylık hapis cezasının bozulmasını istedi. Önderoğlu şöyle konuştu:
"Tüm dünyada çevreye bağlı konuların araştırılması yakıcı meseleler arasında yerini alırken, ticari çıkarları önceleyenleri teşhir eden gazeteciler için de ciddi tehlike doğuruyor. Türkiye bu yönde haberlerin keyfi şekilde sansür edilmesi veya yazarlarının yargılanması gibi çok yönlü baskılar gözümüzden kaçmıyor. Çoğu kez yargının, kamuoyunu bilgilendirmede risk alanları yalnız bıraktığı ve çevreyi tehdit eden yatırımlara arka çıktığına üzülerek tanıklık ediyoruz. Örneğin, RSF olarak Çevre üzerinde kanserojen etkiyi Cumhuriyet gazetesi yazısında sergileyen Bülent Şık'ın cezasının bozulmasını talep ediyoruz." (HA)