Fotoğraf: Kocaelidebugün
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Dicle Üniversitesi Hastaneleri Başhekimliği ve Ankara Üniversitesi Hastaneleri Başhekimliği, Covid-19’a yakalanan sağlık çalışanlarının tedavi süreçlerinin ardından negatife dönmelerini beklemeden göreve başlatılması kararı aldı. Her iki hastanenin başhekimliğinden birimlere yazı gönderildi.
Gönderilen yazıda, Covid-19 tanısı alan sağlık çalışanlarının tedavi bitimi sonrası işe dönüşlerinde, ayakta tedavi gören çalışanların 10 gün, klinikte yatarak tedavi görenlerin 14 gün, yoğun bakımda tedavi görenlerin ise, 20 gün sonra test yapmadan çalışmaya devam edecekleri belirtildi.
"Temaslı olması test yapılmasını gerektirmez"
Yazıda, kişilerde, tat, koku kaybı, öksürük olmasının çalışmaya engel olmayacağı ifade edildi. Yazıda şöyle denildi: “Çalışanın kendi servisinde çalışan mesai arkadaşı veya tedavi ettiği hastaların pozitif çıkmış olması veya pozitif hasta ile temaslı olması test yapılmasını gerektirmez. Semptom olmadıkça maske ile çalışmaya devam etmesi gerekmektedir. Hastanede çalışanların maskesiz çalışamayacağı bilindiği için kılavuzda sağlık çalışanları ayrı tutulmuştur. Maskesiz çalışmanın ve sosyal mesafeye dikkat etmemenin cezai yaptırımı vardır."
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Eşbaşkanı Selma Atabey ve Diyarbakır Tabip Odası (DTO) Başkanı Elif Turan kararı bianet’e değerlendirdiler.
Korur Fincancı: Bulaşma riskini tetikler
Korur Fincancı, teste bakılmadan göreve başlatılamayacağını söyledi ve ekledi: “Teste bakılmaksızın 10 günde işe başlama olmaz. Bu bir sendrom, organlara ciddi zarar verebiliyor. Daha sonra ciddi sağlık sorunları yaşanmasına sebep verebiliyor ve ölüme neden oluyor. Ayrıca toplum sağlığı açısından da çok büyük bir risk, virüsün bulaşmasını tetikleyecek bir durum . Kabul edilebilir bir şey değil.”
Turan: İkinci kez Covid'e yakalanıyoruz
“Bu karara göre hastalandıktan sonra PCR testinin hiçbir öneminin olmadığı görülüyor” diyen Turan ise, “Sağlık çalışanlarının sırtına yükü bindirerek pandemi ile mücadele edilemez. Sağlık çalışanlarının virüse yakalanma riski yüzde 13’lerde ve artık ikinci kez Covid’e yakalanıyoruz. Ayrıca testin yanı sıra klinik bulgular da çok önemli. Durum böyleyken böyle bir karar almak sağlık çalışanlarının ölmesine göz yummak oluyor '” dedi.
Atabay: Hep eksik sayı ile çalışıyoruz
Sağlık çalışanlarının sayısının toplum nüfusuna yetmediğini söyleyerek konuşmasına başlayan Atabey da, şöyle devam etti: “Son 20 yıldır sağlık hizmeti hep eksik personel ile sayısı ile sürdürülüyor. 2019’dan bu yana da sahada çalışan toplam sağlık çalışanı sayısını bilmiyoruz çünkü paylaşılmıyor. Pandemide de eksik sağlık çalışanı sayısı ile hizmet vermeye çalışıyoruz. Sayımızın azlığı nedeniyle çalışma koşullarımız daha da ağırlaştı.
"Çalışma saatlerimiz çok uzun ve sürekli nöbet var. Yemek yemekte dahi zorlanıyoruz. Salgınla en önde mücadele ettiğimiz gibi sürekli olarak sağlık çalışanları üzerinden planlamalar yapılıyor. Siz hastalandığınız zaman 14 gün karantinada geçiriyorsunuz. 14 gün sonra test pozitif çıkarsa 7 gün daha ekleniyor. Ama sağlık çalışanlarında durum böyle işlemiyor. Test pozitif çıkarsa bir hafta sonra tekrar test yapılıyor negatif çıkarsa işe başlatılıyor, pozitif çıkarsa 4 gün daha karantinada kalıyor. Daha sonra teste bakılmadan göreve çağrılıyor.”
“İstifaya bakanlığın politikaları zorluyor”
Sağlık Bakanlığı tarafından izin ve emeklilik talep etme haklarının iptal edildiğini de hatırlatan Atabey, “Bakanlık sağlık çalışanlarının ne kadar yorulduğunun ve tükendiğinin farkında bu nedenle izinleri ve istifaları iptal etti. Karantinada olan sağlık çalışanı göreve çağrılıyor. Sağlık çalışanlarını istifaya Bakanlık zorluyor. Çünkü Sağlık Bakanlığının, sağlık çalışanlarını görmeyen bir sağlık politikası var.
"Sağlık çalışanlarının tüm hakları ellerinden alındı. Slogan olarak söylemiyoruz gerçekten tükendik, biz gerçekten ölüyoruz. Yedi 24 çalışıyoruz, bu süreçte iki sağlık çalışanımız intihar etti. Dicle Üniversitesi’nde bir hemşire arkadaşımız ve Muş’ta bir hekim arkadaşımız arkalarında mektup bırakarak yaşamlarına son verdiler.”
“400 bin sağlık çalışanı görev bekliyor”
Türkiye’de görev bekleyen 400 bin sağlık çalışanının olduğunu belirte Atabey, son olarak şunları söyledi: “İtalya ve İngiltere’de emekli olana sağlık çalışanları pandemi sürecinde artan iş yükü nedeniyle göreve çağrıldı. Türkiye’de ihraç edilen, mezun olan on binlerce insan var. Yeni mezun, ihraç, güvenlik soruşturması gibi nedenlerle görev yapmayan 400 bin sağlık emekçisi var, bunlar göreve çağrılabilir ama alandaki sağlıkçılara yükleniliyor. Ayrıca sağlık çalışanlarının yüzde 65’i kadın çalışanlardan oluşuyor, bu yükün bütün yükünü yine kadınlar yüklenmiş oluyor." (RT)