İstiklal Caddesi Salı günü akşam saatlerinde hareketli anlar yaşadı. Hopa'da polisin müdahalesi sırasında kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Metin Lokumcu için meydanda toplanan protestocular, Galatasaray Lisesi'ne doğru slogan atarak yürümeye başladığında, alanda sessizce bekleyen bir grup insan kaldı.
16 yıldır sorumlulara seslerini duyuramadıkları için eylemlerine "sessiz çığlığımız" diyen acılı aileler yine sessizce beklediler bir süre. Ardından üzerinde "Sizi aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz" yazılı pankartı açıp biraz önce gür sesleriyle caddeyi inleten gençlerin peşinden, 16 yıldır onlarla özdeşleşen lisenin duvarına doğru yürüyüşe geçtiler.
Neden sonra yoldan geçen duyarlı birkaç vatandaşın alkış sesleri geldi. Cumartesi Anneleri/İnsanları da alkışlarla yanıt verdi.
Biraz sonra dağılan eylemden kopup gelen gençler alkışlarla karşıladı onları. Lise önünde her birinin önünde mum ve kırmızı karanfil, kayıplar bekliyordu onları. Yıllar boyunca ellerinde taşıdıkları fotoğraflar, birer mezar taşı gibi yan yana dizilmişti.
Onların gelişiyle Ahmet Kaya'nın "Beni Bul Anne"si çalmaya başladı. Ahmet Kaya linç girişimine maruz kaldığı gecede aldığı ödülü, İHD'ye ve Cumartesi Anneleri'ne adamıştı.
Ahmet Kaya'nın gür sesi "temsili mezarlığın" etrafındaki kalabalığı artırdı. Zaten Uluslararası Kayıplar Haftası'nın son günü yapılan bu eylem, her cumartesi yapılan oturma eylemlerinden farklıydı.
Farklıydı, çünkü bu kez her "kayıp" fotoğrafı birer insanlık onuru anıtı gibi duruyordu
Galatasaray Lisesi'nin önünde. Ama özünde talep aynıydı. 16 yıldır tekrarlanıyordu, tekrarlandıkça büyüyor, büyüdükçe güçleniyordu bu talep: "Kayıplarmızı istiyoruz, sorumlular yargılansın".
Ardından haftalar boyunca konuşma yapan kayıp yakınları konuştu tek tek: Cemil Kırbayır'ın abisi Mikail Kırbayır, Hasan Ocak'ın kızkardeşi Maside Ocak, Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız, Rıdvan Karakoç'un kardeşi Hasan Karakoç, İsmail Bahçeci'nin kardeşi Umut Bahçeci, Tolga Baykal Ceylan'ın annesi Kadriye Ceylan, Ferhat Tepe'nin annesi Zübeyde Tepe, Nurettin Yedigöl'ün kardeşi Muzaffer Yedigöl, Hüseyin Taşkaya'nın kızı Serpil Taşkaya, Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren...
"Sizi kaybedenler yargılanıncaya,
Evrensel hukuka göre adalet yerini buluncaya,
Bir daha hiç kimse gözaltında kaybedilmeyinceye kadar
Sizi aramaktan asla ve asla vazgeçmeyeceğiz:" (HK)