"Ben de Hrant Dink'im, onun suç sayılan aşağıdaki sözlerine aynen katılıyor ve ben de sanık olarak yargılanmak istiyorum" başlıklı ve Dink'in suç sayılan sözlerini içeren bir metni imzalayan 500'ü aşkın kişiden bir bölümü, savcılığın başlattığı soruşturma kapsamında dün (19 Şubat) ifade verdiler.
İki "itaatsiz" grup Dink'in "suçuna" ortak oldu
9 Şubat'ta kendilerini ihbar eden "sivil itaatsiz" grubu içerisinde mühendis Bülent Güner, grafiker Serap Altun, mühendis Gökhan Kaya, psikolog Özge Yılmaz, belgesel sinemacı Necati Sönmez, desinatör Sevinç Erdoğdu ve Erkan Erdoğdu kendilerini Şişli Cumhuriyet Savcılığı'na ihbar etmiş, TCK'nin 301. maddesinden yargılanmak için suç duyurusunda bulunmuşlardı. Bu grup hakkında dava açılması bekleniyor.
Özlem Dalkıran, Hale Akay, Emel Kurma, Nil Mutluer ve Cenk Soyer'den oluşan imzacıların ikinci grubu ise 14 Şubat'ta kendilerini Şişli Cumhuriyet Savcılığı'na ihbar etmişti.
Bu iki grubun ardından diğer imzacılar da gruplar halinde savcılığa giderek kendileri hakkında suç duyurusunda bulunacak. Sivil itaatsizlik eylemlerine Diyarbakır, İzmir ve Şanlıurfa'da da katılım olacağı bildirildi.
Eylül 2006'da Düşünce Suçuna Karşı Girişim Sözcüsü müzisyen Şanar Yurdatapan, öğretim üyesi Prof.Dr. Taner Akçam, öğretmen Erdal Yıldırım, öğrenci Gülnur Elçik ve editör-yazar Nihat Ateş, Reuters Haber Ajansı'na verdiği röportajda Ermeni soykırımına inandığını açıkladığı için hakkında "Türklüğü aşağıladığı" gerekçesiyle dava açılan Hrant Dink'e destek veren bir "sivil itaatsizlik" kampanyası açmıştı. Dink'in öldürülmesinden sonra Girişim, bu kampanyayı genişletme kararı almıştı.
Savcılığı iletilen dilekçe
"Şişli Cumhuriyet Savcılığına,Hrant Dink'in haftalık Agos Gazetesi'nde 8 haftalık yazı dizisinin son cümlesinde söylediği şu sözlere ben de katılıyorum: Türk'ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni'nin Ermenistan ile kuracağı asil damarında mevcuttur. (Bu cümle suç sayılarak Dink'e verilen hapis cezası, Yargıtay 9uncu Ceza Dairesi ve ayrıca Ceza Daireleri Kurulu tarafından onanarak kesinleşmişti).
Ayrıca Dink'in 21.07.2006 tarihli Agos Gazetesi'nde yazdığı gibi: "elbette bu bir soykırımdır diyorum. Çünkü sonuç kendisini zaten tanımlıyor ve adını koyuyor. 4 bin yıldır bu topraklarda yaşayan halkın bu olanlarla birlikte artık ortadan yok olduğunu görüyoruz." Tekrarladığım bu söz, suç unsuru taşıdığı iddiası ile takibata uğramıştır ve Hrant Dink, Sarkis Seropyan ve Arat Dink bu suç isnadı ile Şişli 2inci Asliye Ceza Mahkemesi'nce yargılanmaktadır.
Yukarıdaki sözlerim için makamınıza suç duyurusunda bulunuyorum.
Saygılarımla," (EÖ/KÖ)