Kandıra F Tipi Cezaevi'nde hükümlü olarak yatan gazeteci Nureddin Şirin, "Yasa hükmünce yattığım süre itibariyle tahliye olmam gerekiyor" dedi.
"Tahliye olmam gerekiyor"
1997 yılında tutuklanan Nureddin Şirin, başta Sincan Belediye Başkanı olmak üzere bir çok kişi tahliye edilirken "Kudüs Gecesi" olayının tek tutuklu sanığı olarak hapse bulunuyor. Gazeteci Şirin, 6 Ağustos 2003'te yürürlüğe giren "Topluma Kazandırma Yasası"ndan yararlanmak için yetkililere başvurdu. Ancak kendisine henüz bir yanıt verilmesi.
Basın davaları çerçevesinde de yargılanan gazeteci Nureddin Şirin, mektup yoluyla kendi durumuna açıklık getirdi. Şirin mektubunda şunları belirtti :
* "Topluma Kazandırma Yasası"ndan yararlanmak için yetkililere başvurdum. Yanıt alamayınca durumumu telgrafla Adalet ve İçişleri Bakanları'na bildirdim. Yanıt bekliyorum.
* Yasa hükmünce yattığım süre itibariyle tahliye olmam gerekiyor.
Geceye yardıma 17 yıl 6 ay hapis
6 Şubat 1997'de gözaltına alınan Nureddin Şirin, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce (DGM) Eylül 1997'de "Hizbullah örgütüne üye" olduğu gerekçesiyle 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Yargıtay 9'ncu Ceza Dairesi, Kudüs Gecesi davası olarak bilinen ve Sincan eski Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ın da dahil olduğu bu yargılamayla ilgili mahkumiyet kararını onaylamıştı.
Gazeteci daha sonra bulunduğu Bandırma Cezaevi'nden Bolu F Tipi Cezaevi'ne, oradan da Kandıra F Tipi cezaevine nakledilmişti.
Hizbullah Dosyası AİHM'de
Gazetecinin avukatı Muharrem Balcı, geçen yıl Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmuştu. Merkezi Paris'te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, basın davalarından tahliyesini istediği Nureddin Şirin'in, 17 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum olduğu davasıyla ilgili olarak daha adil bir şekilde yargılanması için çağrı yapıyor. (EÖ/BB)