Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
“Bakur/Kuzey” belgeseli hakkında filmin Batman'da gösterilmesinden 2 yıl sonra “Örgüt propagandası” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması öncesi sinemacılar Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelerek “Sinema yargılanamaz” dedi.
Dava kapsamında yargılanan belgeselin iki yönetmeninden biri olan Çayan Demirel’in ifadesi için talimatla İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma bugün görüldü. Ancak mahkeme heyetinin izinde olduğu belirtilmesi üzerine avukatlar, duruşma için gün istedi. Duruşma 8 Şubat 2018 gününe ertelendi.
Duruşma öncesinde sinemacılar Çağlayan Adliyesi önünde toplandı. Demirel ile filmi yöneten Ertuğrul Mavioğlu, sinema oyuncuları, gazeteciler ve HDP Milletvekili Garo Paylan da adliye önündeydi.
“Sinema yargılanamaz” pankartı açan sinemacılar adına basın metnini Basın açıklamasının metnini Bahçeşehir Üniversitesi'nde Sinema ve Televizyon Bölümü'nde görevli Profesör Zeynep Tül Akbal Süalp ve Sinesen Yönetim Kurulu üyesi Melih Biçer okudu. Açıklamada, Türkiye'de ilk kez bir sinema eseri ağır ceza ile karşı karşıya olduğu vurgulandı.
"Çayan ve Ertuğrul'un yanındayız"
“Evrensel hukuka değil, Anayasa'ya ve kanunlara, Avrupa insan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarına da aykırı olan bu haksız yargılama nedeniyle, bugün burada arkadaşlarımız Çayan ve Ertuğrul'un yanındayız” denilen açıklamada şu ifadeler yer verildi:
“İfade özgürlüğü, kültürel, siyasi ve sosyal bilgi ve fikirlerin değiş tokuşuna katılma fırsatı yaratan sanatsal ifade özgürlüğünü de içerir. Avrupa insan Hakları Mahkemesi'nin de belirttiği gibi ‘Sanat eserleri yaratan, sergileyen veya dağıtan kişiler demokratik bir toplum için büyük önem taşıyan fikir ve görüşlerin yayılmasına katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle devletin sanatçının ifade özgürlüğüne gereksiz müdahalelerde bulunmaması gerekir.’ Anayasa Mahkemesi'ne göre de ‘Kamu makamları toplumun bir kesimi için hoş olmayan düşüncelere, şiddeti teşvik etmediği, terör eylemlerini haklı göstermediği ve nefret duygusunun oluşmasını desteklemediği sürece sınırlama getiremez”
"Türkiye ve dünya sanatçılarını tanıklığa çağırıyoruz"
Açıklamada şiddeti teşvik etmeyen, terör eylemlerini haklı göstermeyen ve nefret yerine barış duygusunun oluşmasını sağlamayı amaçlayan, konuyu eleştirel bir biçimde ele almaya çalışan bir sanat eseri olan “Bakur” belgesel filminin yönetmenlerine açılan bu davayı sanatsal ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale olarak görüldüğüne vurgu yapıldı.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Bu tür müdahaleler yol açtığı korkuyla sanatçılar üzerinde caydırıcı bir etki yaratmakta ve oto-sansüre yol açmaktadır. Oto-sansürün başladığı, sanatçının kendi özgürlüğünü kendisinin sınırlamak zorunda kaldığı bir yerde sanatsal çalışma yapma imkânı ortadan kalkar.
“Sanatsal ifade özgürlüğü, sanatçının özgürce çalışması ve eserini yaygınlaştırmasını ve bunun müdahaleye uğramamasını güvence altına alır. Aslında ifade özgürlüğü kapsamında kabul edilmesi gereken bu eserlerin suçmuşçasına değerlendirilip iddianame düzenlenmesi hukuka tamamen aykırıdır. O yüzden en başından bu davanın açılmaması gerekirdi. Bu özgürlüğün çiğnenmesine, sanatsal ifadenin, sinemanın karartılmasına karşı, tüm Türkiye ve dünya sinemacılarını, sanatçılarını, aydın ve demokratlarını tanıklığa çağırıyor, bu haksız ve hukuka aykırı yargılamaya bir an önce son verilmesini talep ediyoruz.”
Sansürlenmişti
Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ile yönetmen Çayan Demirel’in yönettiği, yapımcılığını Ayşe Çetinbaş’ın üstlendiği 92 dakikalık Bir Gerilla Belgeseli: BAKUR (Kuzey) belgeseli 21 Mart 2013 Diyarbakır Newroz’unda PKK lideri Abdullah Öcalan’ın PKK’ye geri çekilme çağrısıyla başlıyor. 2013 yılında başlayan belgesel hazırlıkları iki yıl sürdü ve eser 2015 yılında seyirciyle buluştu.
Belgesel 34. İstanbul Film Festivali’nde yarışma dışı kategorisinde gösterilecekti.
Ancak İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), belgeselin gösterimini iptal etti, gerekçe olarak Kültür ve Turizm Bakanlığının 11 Nisan’da gönderdiği “kayıt tescil belgesi” konusundaki uyarı yazısını gösterdi.
İKSV sansürüyle İptal edilen gösterim tarihinde izleyiciler Atlas sineması önünde toplandı, daha sonra film gösterimi yerine forum yapıldı.
Salondaki forumun ardından Cezayir Toplantı Salonu’nda sinemacılar ortak bir toplantı düzenledi ve "Nefesim Kesilene Kadar" ve "Homo Politicus" ekipleri boykot kararını uyguladı.
Dava 2 yıl sonra açıldı
Belgeselin gösteriminden iki yıl sonra, filmin iki yönetmeni Ertuğrul Mavioğlu ve Çayan Demirel’e “örgüt propagandası” suçlamasıyla dava açıldı.
Savcı Ömer İlhan’ın hazırladığı iddianamede, gazeteci, sinemacı Mavioğlu, yönetmen Demirel’in, Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 7/2 maddesi uyarınca cezalandırılması istendi.
İddianame Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi, Batman’daki duruşma 18 Ocak 2018'de görülecek. (EA)