Haberin Kürtçesi için tıklayın
Turgut Özal'ın ölümü, Hrant Dink cinayeti, Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümü, Roboski Katliamı, Soma madenindeki iş cinayeti, Urfa'da iki polisin evlerinde öldürülmesi, Rusya uçağının düşürülmesi...
15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ (Fetullahçı terör örgütü) ile ilişkisi olduğu iddia edilen olaylardan bazıları böyle.
Bu olayların yaşandığı tarihlerde kim ne demişti, görevde kimler vardı, şimdi neler deniyor?
Turgut Özal’ın ölümü
17 Nisan 1993 / Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal öldü.
17 Nisan 1993'te Cumhurbaşkanı: Turgut Özal Başbakan: Süleyman Demirel, İçişleri Bakanı: İsmet Sezgin, Genelkurmay Başkanı: Doğan Güreş'ti.
2 Ekim 2012 / Özal’ın zehirlendiği yönündeki iddialar üstüne mezarı açıldı ve cenazede inceleme yapıldı.
Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın zehirlendiği iddiaları üstüne Özal’ın mezarı 2 Ekim 2012’de, ölümünden 19 yıl sonra açılmıştı.
Özal’ın cenazesini dönemin İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce’nin de aralarında bulunduğu heyet inceledi.
Yapılan incelemede Özal'ın vücudunda zehre rastlandı ancak ölüm nedeninin bu zehir nedeniyle olup olmadığı konusunda görüş birliğine varılamadı.
Darbe girişiminden sonra
Özal’ın cenazesini inceleyen heyette yer alan Doç. Dr. Haluk İnce "FETÖ/PDY üyesi olmak" ve "Gerçeğe aykırı bilirkişilik yapmak" suçlamasıyla 14 kişiyle birlikte "İrtica İle Mücadele Eylem Planı" belgesindeki imza için, "Dursun Çiçek'e aittir" raporu verilmesine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında 6 Ağustos'ta günü tutuklandı.
Haluk İnce’nin tutuklanmasının ardından Anadolu Ajansı’na açıklama yapan Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal, babasının ölümünde Gülen Cemaati’nin parmağı olabileceğini söyledi.
Anavatan Partisi’nden (ANAP) eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın da bugün AHaber’de katıldığı canlı yayında Özal’ın ölümüyle ilgili olarak Gülen Cemaati’nin araştırılması gerektiğini söyledi.
Hrant Dink cinayeti
19 Ocak 2007 / AGOS Gazetesi Yayın Yönetmeni Hrant Dink öldürüldü.
19 Ocak 2007'te Cumhurbaşkanı: Abdullah Gül, Başbakan: Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı: Beşir Atalay, Genelkurmay Başkanı: İlker Başbuğ'du.
20 Ocak 2007'de Dink'i vuran Ogün Samast adlı kişi tutuklandı. Açılan dava, Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülüyor. Tutuklu sanıklar teski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski emniyet amiri Ali Fuat Yılmazer iken tutuksuz sanıklar Erhan Tuncel, eski İstanbul Müdürü Celalettin Cerrah, dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, eski Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı, eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, polis memurları Onur Karakaya ve Mehmet Ayhan.
Darbe girişiminin ardından:
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılan eski uzman jandarma Yusuf Bozca, emniyet ifadesinde, "Dink cinayetinin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyelerince organize edildiğini ve darbe girişimi temellerinin bu cinayetle atıldığını" anlattı.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümü
25 Mart 2009 / Yazıcıoğlu seçim gezisi için bindiği helikopterin düşmesi sonucu, BBP'nin Kurucu Genel Başkanı Yazıcıoğlu ile gazeteci İsmail Güneş, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, BBP Sivas İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Belediye Meclis Üyesi Murat Çetinkaya ve Pilot Kaya İstektepe öldü.
25 Mart 2009'da Cumhurbaşkanı: Abdullah Gül, Başbakan: Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı: Beşir Atalay, Genelkurmay Başkanı: İlker Başbuğ'du.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığının kazaya ilişkin, aralarında dönemin Kayseri Valisi Mevlüt Bilici'nin de yer aldığı 132 şüpheli hakkında, "ihmal, kasten öldürmek, suç delillerini yok etme ve değiştirme" gibi suçlarla başlatılan soruşturmada, takipsizlik kararı verildi.
Darbe girişiminin ardından
Aynı kazada eşi İsmail Güneş'i kaybeden Yasemin Güneş, takipsizlik kararı verilen dava dosyanın, kazada Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) dahli olduğu gerekçesiyle yeniden açılmasını istedi.
Roboski Katliamı
28 Aralık 2011 / Şırnak'ın Uludere ilçesindeki Ortasu/Roboski ve Gülyazı/Bujeh köylerinden 28'i aynı aileden 34 kişi Türk Silahlı Kuvvetlerine ait savaş uçaklarının bombardımanıyla öldürüldü.
28 Aralık 2011'de; Cumhurbaşkanı: Abdullah Gül, Başbakan: Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı: İdris Naim Şahin Genelkurmay Başkanı: Necdet Özel'di.
İlk açıklamalar
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan olayla ilgili ilk açıklamasında, "Genelkurmay Başkanı ve komuta kademesine bu konudaki hassasiyeti nedeniyle medyaya rağmen teşekkür ediyorum" dedi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de "Uludere bir operasyon kazasıdır" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da üç ay sonraki açıklamasında "Uludere'de kasıt yok" iddiasını sürdürdü.
Soruşturma
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nda Uludere Alt Komisyonu kuruldu, ilk toplantılarını 12 Ocak’ta yaptılar.
Milli Savunma Bakanlığı komisyona sunduğu raporda, Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığın ve Uludere Sulh Ceza Mahkemesi'nce konulan gizlilik kararını gerekçe göstererek sorulara yanıt vermedi.
Alt komisyon raporu bir yıl sonra, 27 Mart 2013’te onaylandı. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün Meclis’teki basın toplantısında konuşan Roboskili Mercan Encü, alt komisyonun raporunu kabul etmediklerini söyledi, “Rapor çöpe atılacak bir rapordur. Raporda hiçbir şey yok. Olayı aydınlatmıyor, failler yok" dedi.
BDP Milletvekili Kürkçü de Uludere Alt Komisyonu'nun raporuna koyduğu muhalefet şerhinde, raporun soruları cevapsız bıraktığını açıkladı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Roboski katliamıyla ilgili soruşturma dosyası hakkında 12 Haziran 2013’te görevsizlik kararı verdi ve dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gönderdi.
Roboski katliamını soruşturan Genelkurmay Askeri Savcılığı, “kovuşturmaya (davaya) yer yok” kararı verdi.
Mağdurların ailelerinin karara itirazı da reddedildi.
Roboskili aileler 18 Temmuz 2014’te Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ile ilgili Roboski katliamı soruşturmasında da "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verdi.
Adalet Bakanlığı, Rorobski katliamıyla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru kapsamında görüşlerini sundu.
Görüşte, “Bakanlığımız olayın meydana gelmesinde etkili olan ‘kaçınılmaz hata’nın tespitinin yapıldığını belirtmek ister” ifadesi yer aldı.
Anayasa Mahkemsi 24 Şubat 2015 tarihli kararıyla Roboski katliamıyla ilgili başvuruyu “belge eksikliği” gerekçesiyle reddetti.
Darbe girişiminin ardından
Berat Albayrak (25 Temmuz): "Bir Uludere konusunun, bir 24 Kasım 'uçak' konusunun da tekrar inceleneceğini düşünüyorum."
"Sadece 24 Kasım olayı değil, Uludere, belki Gezi'yi başlatan olaylarla, son yıllarda gerçekleşen farklı konularla ilgili bile bu yapının parmağının olmadığını iddia etmek mümkün değil."
"Şöyle bir şey duydum, o dönem Muhsin Yazıcıoğlu konusunu araştıran savcılardan bir tanesi de içeri alınmış. Geriye dönük soru işareti teşkil eden konulara, olaylara baktığımızda, bu yapının parmağı var mı yok mu? Araştırılmalıdır diye düşünüyorum."
Sabah gazetesi: (28 Temmuz) Uludere'nin altından FETÖ darbecileri çıktı ( Ersan Atar'ın haberi,)
29 Temmuz: Avukat Müşir Deliduman darbe girişimi sonrası tutuklanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk ile eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in, "28 Aralık 2011'de Şırnak'ın Uludere ilçesinde 34 kişinin savaş uçaklarının bombardımanıyla öldürülmesi" ve "darbeye teşebbüs" suçlarından yargılanması talep edildi.
Soma madeninde iş cinayeti
14 Mayıs 2014 / Manisa'nın Soma ilçesinde Soma Kömür İşletmeleri A.Ş'nin Eynez Karanlıkdere Linyit kömür ocağında çıkan yangının ardından 301 işçi iş cinayetinde hayatını kaybetti.
14 Mayıs 2014'te Cumhurbaşkanı: Abdullah Gül, Başbakan: Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı: Efkan Ala, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'di.
Olayla ilgili soruşturma sonucunda açılan davada tutuklu 6 sanık ile beşinci duruşma sonunda yargılanmalarına tutuksuz devam edilmesine karar verilen vardiya amirleri Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık, "olası kastla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan da 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istemiyle yargılanıyor.
Tutuksuz 38 sanık hakkında ise "taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis isteniyor. Bunlardan 25'i hakkında da bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri gerekçesiyle aynı aralıktaki ceza süresinin, üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep ediliyor.
Darbe girişiminde sonra
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'nin tutuklu yönetim kurulu başkanı Can Gürkan, 9 Ağustos'taki duruşmada "Ülkemiz PKK, DHKPC, FETÖ saldırısı altındadır. Bu örgütler Soma'yı da yapmışlardır. Soma'nın faili FETÖ. Manisa Barosu eski Başkanı Zeynel Balkız Soma olayından sonra 'Biz dosyada ailelerden tarafız' dedi. Bugün o başkanın FETÖ örgütü ile bağlantısı olduğu için malvarlığına el konuldu. Savcılık aşamasında bilirkişiler neden olayın olduğu yere gitmedi? Uzaktan bir yerlerden talimat mı aldılar?" dedi.
Urfa'da iki polisin öldürülmesi
22 Temmuz 2015 / Urfa’da Feyyaz Yumuşak ve Okan Uçar adındaki iki polis evinde öldürüldü.
22 Temmuz 2015'te; Cumhurbaşkanı: Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan: Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'di.
İki ihbar telefonu üzerine gözaltına alınan 9 şüpheliden 7'si tutuklandı.
Darbe girişimi sonrası
Mahmut Bozarslan’ın Habertürk’teki haberine göre darbe girişimi sonrası sanıklar hakkında tutuklama kararı veren Hâkim Nurettin Bulut, FETÖ soruşturmasında tutuklandı. Savcı Mehmet Kıvanç Kılsızoğlu’nun Ceylanpınar soruşturmasını tamamlamasının ardından hâkim olarak atandığı Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Merkezi’nde de yine FETÖ soruşturması kapsamında arama yapıldı.
Rusya uçağının düşürülmesi
24 Kasım 2015 / Türkiye'nin Suriye sınırında, Hatay, Yayladağı'nda Rusya'ya ait olduğu açıklanan bir savaş uçağı Türk Silahlı Kuvvetlerince vurularak düşürüldü.
24 Kasım 2015'te; Cumhurbaşkanı: Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan: Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı: Selami Altınok, Genelkurmay Başkanı: Hulusi Akar'dı.
İlk açıklamalar
25 Kasım 2015: Erdoğan: “Milliyeti belirsiz iki uçak Hatay civarında sınır ihlali yapmaları çerçevesinde beş dakikada on kez uyarılmıştır. Ancak bir tanesi geri dönerken diğeri ihlali yapmakta ısrar etti.
“Düşen uçağın Rusya'ya ait olduğu sonra anlaşılmıştır. BM ve NATO'ya gerekli bilgilendirme yapılmıştır.
25 Kasım 2015: Davutoğlu: ““Uluslararası anganjman kurallarımız çerçevesinde F16’larımız tarafından müdahale gerçekleştirilmiştir.
“…Bu gelişmeler Türk hava sahasının ihlaline yol açacak sonuç doğurursa her türlü tedbiri alacağımız dile getirilmiş, o toplantıda da silahlı kuvvetlere gerekli talimatlar bizzat tarafımca verilmiştir.”
23 Aralık 2015: HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüştü.
24 Aralık 2015: Davutoğlu: "HDP Eş Genel Başkanı'nın Rusya'da, 'Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesi yanlıştı' demesi tam bir rezalet ve tam bir ihanettir. Böyle bir süreçte Rus uçakları masum Türkmenleri, masum Arapları, masum Kürtleri Azez'de, Halep'te, İdlip'te, Bayırbucak'ta bombalarken koşa koşa Rusya'ya gidip destek bildirmek açık bir şekilde bu millete ihanet etmektir. Bu açık bir aymazlıktır."
Darbe girişimi sonrası
Darbe girişimi sonrası Gülen Cemaati'ne dönük operasyon kapsamında uçağı düşüren iki pilot da tutuklandı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 9 Ağustos 2016'daki görüşmesinde "FETÖ'nün ülkelerimiz arasındaki ilişkilere kast ettiği bugün çok daha iyi anlaşılıyor" dedi. (BK)