Gazetenin 27 Kasım 2004 tarihli nüshasında çıkan "Kan denizinde boğulmak" başlıklı yazıda gazetecinin, Basın Yasası' nın 19. maddesine aykırı davrandığı iddia ediliyor.
Suç duyurusuna, 2 Ocak 2005 tarihli köşesinde tepki gösteren gazeteci Koru, "Hak ve özgürlükleri genişletme amaçlı bir yasal düzenleme, tanımı gereği, eskisinden daha özgürlükçü olmak zorundadır ve bu sebeple de 'sansür' amaçlı kullanılamaz" dedi.
"Açılmamış davayı yazmak suç değil"
"Yargıyı etkileme" başlığı altında düzenlenen 19. maddede, "Hazırlık soruşturmasının başlamasından takipsizlik kararı verilmesine veya kamu davasının açılmasına kadar geçen süre içerisinde, Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme işlemlerinin ve soruşturma ile ilgili diğer belgelerin içeriğini yayımlayan kimse, iki milyar liradan elli milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Bu ceza, bölgesel süreli yayınlarda on milyar liradan, yaygın süreli yayınlarda yirmi milyar liradan az olamaz" deniyor.
Maddenin ikinci bendi ise, "Görülmekte olan bir dava kesin kararla sonuçlanıncaya kadar, bu dava ile ilgili hâkim veya mahkeme işlemleri hakkında mütalaa yayımlayan kişiler hakkında da birinci fıkrada yer alan cezalar uygulanır" şeklinde düzenleniyor.
Koru, işlem yapan Savcıyı eleştirerek "Yayımlanmış bilgi ve belgelerden hareketle veya henüz açılmamış bir dava konusunda yazı yazmak yasanın lâfzına göre suç değil. Ancak, Kızıltepe başsavcısı, 'haber' gibi sunduğu yazımdan 'suç' çıkartma çabasında" iddiasında bulundu. (EÖ/YS)