Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali için açılan yaklaşık 200 davadan 15 örgütün başvurusu bugün görülüyor.
Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Eşik Platformu’ndan avukat Hülya Gülbahar, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden avukatlar Müjde Tozbey Erden ve Özge Yücel, Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) adına Şanal Sarıhan ve CHP milletvekili Özgür Özel, CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka Danıştay'da konuştular.
Bugün başvurusu görülen kurum ve kişiler 1-Önce Kadınlar ve çocuklar Derneği, 2- SOL Parti, 3- Malatya Barosu, 4- Zonguldak Barosu, 5- Çanakkale Barosu, 6- Kars Barosu, 7- Artvin Barosu, 8- Denizli Barosu, 9- Kırklareli Barosu, 10- Tokat Barosu, 11- Pervin Buldan, 12- Özgür Özel, 13- Aksaray Barosu, 14- Şırnak Barosu, 15- Yargıçlar Sendikası. |
28 Nisan’da 10 örgütün açtığı Danıştay 10. Dairesi’ndeki yargılamadan da mütalaa bekleniyor.
Özgür Özel: Yetkinizi kamu adına kullanın
Özgür Özel "meselenin sadece "kadın meselesi" olmadığını Türkiye için "çok önemli bir mesele" olduğunu söyledi, "Anayasal yargı bağımsızlığı ayaklar altına alınmış durumda" dedi.
* Size anayasal sorumluluğunuzu hatırlatmak üzere buradayım. 90. Madde Uluslararası Sözleşmelere dair durumu net olarak anlatmıştır. ‘Uluslararası Sözleşme, ancak Meclis tarafından feshedilir’ diyor. Tek adamın ben bu kanunu yürürlükten kaldırdım demesi, bizim yemin metinlerimizle çelişmektedir. Egemenliğin millete ait olduğunu hatırlatmak istedim.
* Gün gelir cumhurbaşkanları değişir, yürütme yetkisini eline almış kişilere yetki veremeyiz. Uluslararası anlaşmaların bazılarının tartışmaya açılması beka sorunudur. Yüce mahkemenin burada vereceği karar sadece İstanbul Sözleşmesi’ne dair değildir.
* Sadece İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldı bilgisinin kolluk kuvvetlerinde yargıda beyninde yarattığı etkidir bu artan 80 cinayet.
* Sizin sırtındaki yükümlülük belki de kendilerini ifade etmeyen kadınların, belki de gerçekten dilsiz kadınların, belki hiçbir böyle hakkı olduğunu bilmeyen kadınları savunmanın önemini sırtınızda olduğunu biliyorum.
* Bir kız babası olarak, yaşanan her şiddet vakasından utanç duyan bir erkek şiddet Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, elinizdeki yetkiyi, kamu adına, kadınlar adına karara bağlayacağınızı ümit ediyorum.
Şanal Sarıhan: Görmediğiniz sahne dışarıda, Danıştay'ın önünde
Avukat Şanal Sarıhan yargılama heyetinde altı erkek arasında tek bir kadın olmasının kadın erkek eşitsizliğinden kaynaklandığını söyledi.
* Danıştay’ın önündeki kadınlar sırf bu duruşmayı takip etmek için başka başka kentlerden buraya geldiler. Birbirlerini tanımıyor olmalarına rağmen sarıldılar.
* Bu sahne ortak bir talebin sahnesidir. Hukukçular, yasaların sokakta yazıldığını söylerler. İstanbul Sözleşmesi, kadınların yaşamına sahip çıkması için sokaklarda yazıldı. Süreç sadece Türkiye değil, tüm dünyada öldürülen kadınların Eski bir hukukçu olarak denir ki yasalar sokakta yazılır işte İstanbul sözleşmesi kadınların aslında kendi yaşamlarına sahip çıkmak için sokaklarda yazdığı yasalardan biridir."
Buldan: Tüm Türkiye’nin kadınları ve LGBTİ+’ları için buradayım
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan davacı asil olarak İstanbul Sözleşmesi’nin amacını ve imzalanma sürecini belirterek kadın ve LGBTİ+’lar için sözleşmenin önemine dikkat çekti.
* Her ne kadar imzalandığı dönem AKP bunu kendi başarısı gibi gösterse de bu Türkiye kadın hareketinin başarısıdır. Bu Sözleşme, erkek şiddetine son vermek için muazzam bir yol haritası sunuyor.
* Kadınların çocukların LGBTİ+’ların yaşam, barınma, istihdam hakkını korumak amacını taşıyor Sözleşme. Sözleşme, erkek şiddetine karşı sistemsel mücadelenin nasıl adım adım örüleceğini anlatıyor.”
Gülbahar: Sırada Lanzarote Sözleşmesi mi var?
Daha sonra avukat Hülya Gülbahar konuştu. Gülbahar, Anayasa’nın 90. Maddesi’ni hatırlattı ve uluslararası sözleşmelerin Meclis onayı ile yürürlükten kaldırılabileceğini hatırlattı.
* Biz burada uluslararası anlaşmaları savunuyoruz ama asıl olarak anayasamızı savunuyoruz. Avrupa Konseyi’nin Lanzarote Sözleşmesi'ni de hedefe koyuyorlar.
* Bu sözleşmenin tam adı Çocukların Cinsel Sömürü ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'dir . Biz Türkiye kadın hareketi olarak İstanbul Sözleşmesi’ni de savunuyoruz bu sözleşmeyi de savunuyoruz. Bu heyetin tarihsel bir hukuki sorumluluğu var.
* Kadınlar kadınların çocukların ellerinden geleni yapıyor. Türkiye’nin anayasasının hukukun korunması için elinden geleni yapıyor, yapıyoruz. Ama şu an görev sizde, sizin bu iptal kararını iptal etmesini istiyoruz.
Özge Yücel: Sözleşme yok diye kadınları korumuyorlar
* Sözleşme’nin özgün yanı spesifik olarak bu konuda en yaygın bağlayıcı hukuk metni olması ve devletlere şiddetle ilgili verileri toplama, izleme, işleme ve bunları gerçeğe uygun olarak iç ve dış paydaşlarla yani uluslararası toplumla paylaşma yükümlülüğü getirmesidir.
* İstanbul Sözleşmesi olmasaydı da Sözleşmenin içeriği yani devletlerce yapılması gerekenler idare hukukunda, insan hakları hukukunda ve diğer insan hakları sözleşmelerine göre tümüyle devletlerin pozitif yükümlülükleri arasında kabul ediliyordu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin çeşitli kararlarında ve CEDAW Komitesinin 2017 yılında kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin almış olduğu 35 No.lu Genel Tavsiye Kararında belirttiği gibi önleme, koruma, kovuşturma, bütüncül politikalar konusunda benimsenen ilkeler ve devletlerin pozitif yükümlülükleri uluslararası teamül hukukuna dönüşmüştür, evrilmiştir.
* Sadece usul açısından değil amaç yönünden de davaya konu olan idari işlem sakattır, hukuka aykırıdır. Teknik olarak hiçbir işlevi olmayan bir karardır çünkü devletler Sözleşmeler olsa da olmasa da şiddetle mücadele etmek ve o Sözleşmede yazan tüm yükümlülükleri her durumda yerine getirmek zorundadır.
* Şu anda ceza muhakemesinde soruşturma aşamasında kişiler istemediği halde resen uzlaştırmacının atanarak şiddet mağdurunu uzlaştırmaya zorlayan tutumları İstanbul Sözleşmesine de şiddetle mücadele esaslarına da aykırıdır. Böyle bir dosya geldiğinde geri göndermelisiniz dediğimizde artık İstanbul Sözleşmesi yok yanıtını alıyoruz, işte uygulamada böyle bir zararı var.
* Uzlaştırmanın kapsamı dışında bırakılan şiddet suçları çok kısıtlı, pek çok şiddet içeren ve suç oluşturan eylem uzlaştırma kapsamında değerlendiriliyor. Artık şiddet mağdurlarının bağımsızlaşması için politikalar izlenmesi de gereksiz addedilmektedir, neden, İstanbul Sözleşmesi artık yok diyorlar. Artık şiddet failleri sırf bu sebeple daha cesur davranmakta, kolluk görevlileri daha kayıtsız davranmaktadır. Neden dediğimizde “artık İstanbul Sözleşmesi yok” cevabını alıyoruz. İşte bu idari işlem sırf bu sebeple iptal edilmelidir.
Müjde Tozbey- Erden: "Eğer İstanbul Sözleşmesi’nin iptalini onaylarsanız bir katil de siz olacaksınız. Bu davayı kabul ederseniz kadınları koruyanlar arasında olacaksınız. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği adına bu kararın, iptal kararının talebini talep ediyorum."
CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka da şunları söyledi:
*Buradaki arkadaşlarıma sorsam, yolda yürürken arkanızda ayak sesi duyduğunuzda tedirgin olmayan var mı ki? Herhalde bir kişi bile elini kaldırmaz. Aynı kısıtlama insanca yaşayan erkekler için de geçerli. Az önce grup başkanvekilimiz işlenen cinayetlerden utanç duyduğunu söyledi. Ben de şu cümleyi insanca yaşayan erkeklerden duyuyorum: ‘Önümde bir kadın yürüyorsa ya karşı kaldırıma geçiyorum ya da önüne geçiyorum ki yürürken tedirgin olmasın’. İşte böylesine herkes açısından özgürlükleri kısıtlayan ama en önemlisi de kadınların temel hakkı olan yaşam hakkını tehdit eden bir sürecin içindeyiz.
*Vereceğiniz karar kadınların yaşam hakkını savunmak ile ölüm arasında bir karardır. Vereceğiniz karar hukukun üstünlüğü ile üstünlerin hukuku arasında bir karardır. Vereceğiniz karar 42 milyon kadın ve 42 milyon erkeğin özgürce yaşayabilmesi ile tek adamın belirlediği kurallar içinde yaşamasını belirlediği bir karardır.
Davalı avukatları konuştu
Duruşmada 15 davacı kurum ve kişinin beyanı bitti. Ardından davalı tarafın avukatları konuştu. Avukatlar, davanın reddini talep etti. İlk olarak konuşan Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Sözleşmeler Başkanlığı’ndan avukat Emre Topal, Sözleşme’den çekilmek kadın hakları açısından bir sorun oluşturmayacağını iddia etti.
Savcı, bir kez daha Istanbul Sözleşmesi'nin iptali kararının iptalini istedi.
Duraşma saat 16.20'de sona erdi. Karar daha sonra açıklanacak.
(EMK/AÖ)