Şanlıurfa'nın Birecik İlçesi'nde bir polis memurunun kötü muamelede bulunmasını "Polis misin Yoksa Ağa mısın?" başlığıyla köşesine taşıyan Birecik'in Sesi gazetesi yetkilisi Şevket Demir, hem ceza hem de tazminat davasından mahkum olunca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.
Gazeteciyi önce, Birecik Asliye Ceza Mahkemesi 15 Ocak'ta üç ay hapse mahkum ederek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdikten sonra bir de Asliye Hukuk Mahkemesi, 6 Ekim'de 8 bin TL manevi tazminata mahkum etti.
Beraat edemedik, itirazımız da reddedildi
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 231. maddesinde yer verilen "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" düzenlemesini eleştiren Şanlıurfa Barosu avukatı Adile Arıcı, bianet'e Şanlıurfa Ağır Ceza Mahkemesi'ne yaptıkları itirazdan sonuç alamadıklarını, 15 Haziran'da "usul açısından herhangi bir ayrılık görülmemiştir" şeklinde yanıt aldıklarını söyledi.
Bu durumda üç aylık cezayı, hükmün açıklanması geri bırakılmış olsa da AİHM'e taşımaya hazırlandıklarını açıklayan avukat Arıcı, "Yüzümüze karşı okundu ama kararın tebliğ edilmesini bekliyoruz. Beraat beklediğimiz bir davada hem cezai hem de tazminatla mahkumiyet kararı verildi" diye konuştu.
Arıcı, başvurularında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "adil yargılanma hakkı"nı güvence altına alan 6. maddesinin ve "ifade özgürlüğü"nü garanti eden 10. maddesinin ihlal edildiğini savunacaklarını bildirdi.
Gazeteci "şiştttttttttt amirin nerde?" demiş
Şikayetçi polis memuru Fatih Çevik, Fırat Polis Merkezi'ne gelen gazeteci Demir'in, "şişttttttttt amirin nerde?" dediğini, "önce kendinizi tanıtın" karşılığını verdikten sonra da "Senin yaşın kaç lan, sen kimsin, senin amirin nerde?" dediğini ileri sürdü.
Çevik, gazetecinin köşesinde kendisine hakaret etmeyi sürdürdüğünü iddia etti. Gazeteciyse, polisle ilgili vatandaşlardan gelen şikayet dilekçelerinden hareketle bir makale kaleme almıştı.
"Devlet yanlış yaparsa herkes zarar görür"
Haftalık gazetenin 15 Şubat 2008 tarihli sayısında çıkan yazısında Demir, örneklerle Emniyette görevlerini fedakarlıkla yapanları ele aldıktan ve Çevik'in tavırlarını eleştirdikten sonra, "Bu gibi şahıslar topluma, amirine, kurumuna ve Türkiye Cumhuriyeti'ne zarar vermektedir. Fakat gördüğüm bu manzara beni derinden etkiledi ve şaşırdım" demişti.
Demir, "Devlet adil olduğu sürece güçlü, sözü, devletin organları kanun çerçevesinde hareket ettiklerinde geçerli olacaktır. Yoksa organlar yanlış yaparsa herkes zarar görecektir..." demişti. (EÖ)