İlk kez 27 Mayıs 1995'te İstanbul'da, Galatasaray Meydanı'nda oturdu Cumartesi Anneleri, Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç'un cenazelerinin ardından.
17 yıl sonra bugün 374. kez toplandıklarında yine Galatasaray'daydılar, yine kayıplarını andılar, yine hesap sordular, bir kez daha kayıpların akıbeti belirlenene kadar burada olacaklarını duyurdular.
Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın kardeşi Ali Ocak 17 yıldır bu meydanda olduklarını anlatan, defalarca gözaltına alındıklarını, saldırıya uğradıklarını hatırlatan Ali Ocak adalet arayışlarının devam ettiğini söyledi.
Bugüne kadar kendilerine yapılan tüm saldırıları ortaya koydukları iradeyle püskürttüklerini anlattı Ocak. Şimdi yeni ve daha kapsamlı saldırılarla, gerçekleri karartarak üzerlerine gelmeye başladıklarından, ancak aynı iradeyi göstererek direneceklerinden söz etti.
"Sadece iki yıl adalet mi?"
Bu akşam Mehmet Ağar'ın bulunduğu hapishaneye doğru yola çıkacaklarını duyurdu Cumartesi İnsanları.
"Hükümetle yaptığı pazarlık sonucu sadece iki yıl için cezaevine koyulan Mehmet Ağar'ın Yenipazar Cezaevi'nin önünde olacağız yarın. Sadece kayıplarımız değil, bin operasyonun karşılığı sadece iki yıl mı, adaletiniz bu mu, diye soracağız.
Bizleri Galatasaray'a mahkum eden politikaların planlayıcılarından Mehmet Ağar'a, korkusuz pozunun altında yatan gerçeği biliyoruz, kabusun olduğumuzu biliyoruz; hiçbir cezasızlık zırhı seni koruyamayacak; katlettiğin, kaybettiğin evlatlarımızın hesabını vereceksin; bizden kurtuluşun yok, peşindeyiz, diyeceğiz."
Kayıplarla ilgili gerçekleri kamuoyuna anlatmak için burada olduklarını söyleyen Cumartesi İnsanları, Mehmet Ağar'ı "insanları öldüren bir mekanizmanın kurucusu, emir vericisi" olarak tanımladı ve bunun mahkeme tarafından da tespit edildiğini ifade etti.
"Bizden ne istiyorsunuz?"
Bugün anılan kayıplardan Hüseyin Taşkaya'nın eşi Sultan Taşkaya, Hüseyin nerede, diye başladığı konuşmasını adalet nerede, diye bitirdi.
Sultan Taşkaya dört çocuk babası Hüseyin Taşkaya'yı gündüz gözü alıp götürdüklerini ve onu arayan kardeşi Faik'i de hapse attıklarını hatırlattı.
"Suçu neydi Hüseyin'in" dedi Sultan Taşkaya ve ekledi: Faik'in suçu neydi? Faik zaten hastaydı. Onu da ağabeyinin yolunda götüreceksiniz. Bizden ne istiyorsunuz? Hüseyin'in torunları dedelerini sorduklarına ne diyeceksiniz?
6 Aralık 1993'te, 42 yaşında, Urfa'nın Siverek ilçesi Bağlar mahallesinde gözaltına alındı Hüseyin Taşkaya. Urfa'da Taşkaya dahil çok sayıda kayıp ve faili meçhul yaşandığı sırada şehrin valisi Tevfik Ziyaeddin Akbulut'tu. Akbulut bugün AKP milletvekili olarak Meclis'te. (YY)