Fotoğraflar: Ayçe İdil Ağca
İstanbul Galata’da yer alan Tarihi İngiliz Postanesi’nin restorasyonu ile hayata geçen Postane projesi, bugün (9 Ekim) açıldı. Pandemi tedbirleri ile katılımcıların öncesinde farklı saatlere rezervasyon yaptırarak ziyaret edebileceği Postane’de girişler HES kodu kontrolü ile gerçekleşti.
Sosyal, çevresel ve kentsel etki odaklı çalışmalara ve ortak kültürel üretimlere ev sahipliği yapacak bir mekân olarak tasarlanan Postane, konumlandığı çevrenin ve temas ettiği canlıların iyilik halini besleyen açık, paylaşımcı, üretken ve onarıcı bir mekân olarak yeniden işlevlendirildi.
Postane'nin içinde yağmur suyunu biriktirip kullanarak doğal gıda yetiştirilen bir teras bahçesi, dayanışma temelli mutfak ve kafeteryası, yerel üreticiler, sosyal girişimler ve kooperatiflerle tüketicileri buluşturan adil ticaret birimi, ortak üretimi teşvik eden çalışma ve toplantı alanları, uzmanlık kütüphanesi, hikâye anlatıcıları için podcast ve video stüdyosu ve kamusal etkinlikler için çok amaçlı salonu bulunuyor.
Mekanda adalet
Postane Proje'sinin paydaşlarından biri de 2016'da kurulan; toplum, çevre ve insan haklarını dikkate alan katılımcı şehir planlama süreç ve uygulamalarını geliştirmek için şehir planlamacılarını, mimarları, sosyal bilimcileri, gazetecileri bir araya getiren Mekanda Adalet Derneği.
Binanın tarihi girişinde yer alan büyük duvar sanatçılarla dayanışma için ayrılmış. Şu anda 2021 Mayıs’ta çıkılan açık çağrı ile sanatçısı Ekin Kano'nun “Büyümenin Bedeli” adlı eseri sergileniyor. Postane’nin belirli yıllarda bu tarz çağrılar açarak sanatçılar ile dayanışmayı geliştirmek ve eserlerini duvarlarında sergilemek gibi bir hedefi de mevcut.
Postane'de tarım
Postane'nin terasında "İyi Ekim" sosyal girişimi tarafından hayata geçirilen 20 metrekare bir ekim alanı mevcut. İyi Ekim’den Burcu Arıkan amaçlarını şöyle anlatıyor: “İyi Ekim olarak 4 yıldır şehir tarımcılığı ile uğraşıyoruz. Yaptığımız çalışmalardan biri de Postane Teras. Burayı herkesin kent ölçeğinde gelip kendi gıdasını yetiştirmeyi öğrenebileceği bir alan olarak planlandı. İstanbul çevresinde bu tarz yerlerin yayılmasını istiyoruz. Her salı açık turlarımız olacak. Katılacak kişiler bizimle birlikte çalışabilir ya da sadece bizim anlatım yaptığımız tura katılabilir. Bunun haricinde 11 Ekim Pazartesi gününden itibaren Postane açık olacak. Girişte şefimizin kullandığı manav var, adil üretim ürünleri kullanıyor. Yiyecekler hem o ürünlerle hem de mümkün olduğunca buradaki hasatla yapılmaya çalışılıyor.”
Tohum bankası da olacak
İyi Ekim’den Evren Yıldırım ise şöyle diyor: “Tüm bitkiler yenilebilir sadece çiçekler kardeş bitki. Daha fazla ekim alanı yaratılabilirdi ama buranın aynı zamanda sosyal bir alan olması da hedefleniyor. Kenar yataklar sabit orta yataklar hareketli; film izleme, sohbet etme alanına da dönüşebilmesi için. Bitki yataklarının dışındaki kaplama da binanın eski parkeleri. Binadan çıkan her şeyin yeniden kullanılması amaçlandı. Bütüncül yaklaştık; yağmur suyunu biriktiriyoruz, çıkan atıklarda kompost sistemi uyguluyoruz. Çok fazla çeşitle başladık, güçlü tohumları seçmek önemli iklim krizi sebebiyle. Aşağıda minik bir tohum bankamız olacak.”
Orman meyveleri, bektaşi üzümü, limonun yanında marul, lahana, tere, roka, nane, kişniş, maydanoz gibi yeşilliklerin de yetiştiği terasta verimlilik ve ürünlerin mutfakta kullanılabilir olması ön planda. Saray nanesi, İstanbul kekiği, ıtır gibi çaylar ve aromatik otlar da mevcut.
Galata’nın sembollerinden biri olan ve Narmanlı Han’ın restorasyonu ile de ortadan kaldırılan mor salkım, Postane’nin hem terasında hem de girişinde bulunuyor. Arıkan ve Yıldırım mor salkımın binayı sarmasının da onlar için çok önemli olduğunu belirtiyorlar.
Kafeteryada neler var?
Postane’nin şefi Ömer Faruk Aksoylar şöyle anlatıyor: “Daha önceki deneyimlerimde de kullandığım ürünleri yerli üreticiden, aracısız, zehirsiz, ekolojik olarak tercih ediyordum. Umuyorum ki kafemiz 1 ay içinde açıldığında da bu şekilde ürünleri kullanarak vegan, vejeteryan ve Akdeniz usulü beslenme ağırlıklı ürünler ortaya koyacağız.”
Postane dükkanı
“Hikayesi olan şeyler” mottosu ile yola çıkan Postane Dükkan’dan Merve Kavas ise şöyle devam ediyor: “Postane dükkanda sosyal girişimlerin ve kooperatiflerin ürünlerinin yer aldığı adil ticaretin olduğu, günlük alışveriş alışkanlıklarımızı değiştirmeyi hedefleyen bir dükkan tasarladık. Dükkanın tasarımı Postane ile de uyumlu; sosyal çevresel ve kültürel aktörleri desteklemek için oluşturuldu. Birkaç farklı odak var; biri yayın grubu hem Mekanda Adalet Derneği’nin hem bağımsız yayıncıların, hem de kültür sanat aktörlerinin yayınlarına yer vermeyi planlıyoruz. Postane’nin çanta, tshirt gibi kendi ürünleri de var. Yaklaşık 20 kooperatif ve sosyal girişimin ürünleri bulunuyor.”
Kütüphane de var
Postane kartpostalları ve Beyoğlu Haritası ile tarihi İstanbul havası yeniden canlandırılmaya çalışılmış. Aynı zamanda Postane restorasyonunda çalışan işçilerin de çalıştığı yerlerdeki fotoğraflarını görmek mevcut.
Çevresel adalet odağındaki temalar üzerine kaynaklar sunan Postane Kütüphane toplumsal hareketlerle ilgili bir arşiv geliştirmeyi de planlıyor. Yaklaşık 3000 kitap ve dergi ile özel dijital arşivler bulunan kütüphane randevu sistemi ile ziyaretçilerini bekliyor…
Daha fazla bilgi için; https://www.instagram.com/postaneistanbul/
(AİA/ NÖ)