2016 yılında kurulan Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin hayata geçirdiği, Universus Araştırma Gönüllüsü Programı, lisans öğrencilerine sosyal bilimlerde yaratıcı araştırma fırsatı sunuyor.
Akademide kendini yalnız hisseden öğrencilerle dayanışma gerekliliğiyle ortaya çıkan ve 4 yıldır devam eden Araştırma Gönüllüsü Programı’nın altıncı dönem kapanış etkinliğinde ekipten Sinem Yıldız, Hazal Çakmak ve Sena Tuğlu ile konuştuk.
Araştırma süreçlerini deneyimlemek
Programın çıkış fikrini şu şekilde özetliyor Universus ekibi:
“Program ilk olarak şöyle kurgulanmıştı; İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük iller dışında kalan taşra üniversitelerinden gelen araştırma gönüllüleriyle 12-13 hafta kadar seminer dersleri yürütmek.
“Bir yandan da benzer konularda çalışan bir ekip arkadaşımızın bir araştırma gönüllüsü ile eşleşmesi ve sosyal bilimler alanında bir araştırma yürütülmesini amaçlamıştık. Bizim yapmaya çalıştığımız şey araştırma gönüllüsüne bir araştırmanın nasıl yapılacağı, metodolojisinin nasıl seçileceği, hangi kaynaklara bakılacağı gibi pek çok konuda destek olmaktı. Amacımız, katılımcıların tüm araştırma süreçlerini deneyimlemesiydi.”
Araştırma konularının belirlenmesi, akademik bir bildirinin 20 dakikada sunulması, dinlemek, görüş bildirmek, katkı sunmak isteyen herkese açık bir şekilde gerçekleştirilen program öncesinde ise provalar yapılıyor ve araştırmanın hangi kısımlarından nasıl bahsedilmesi gerektiği gibi farklı konulardaki bütün süreç dayanışma ile yürütülüyor.
Ne yapıyorlar?
Sık sık “siz kimsiniz, ne yapıyorsunuz, web sitenize baktık ama tam anlayamadık” sorularını duyduklarını söyleyen Sinem Yıldız 2016’da akademinin tarumar edildiği bir dönemde Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin bir grup üniversite öğrencisi tarafından kurulduğunu anlatıyor.
O dönemde kendisi de Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Şehir ve Bölge Planlama bölümünde öğrenciyken Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile uzaklaştırılan hocaları için hem Davutpaşa hem de Yıldız kampüslerinde bir araya gelen öğrenciler Universus fikrini oluşturmuş.
"Akademinin hayal ettiğimizden farklı olduğunu gördük"
Bu motivasyona ek başka dinamiklerin de olduğunu vurguluyor Sinem Yıldız:
“Neredeyse hepimiz işçi sınıfı, alt-orta gelirli ailelerden geliyoruz. Bir üniversite öğrencisi olarak farklı kentlerden İstanbul’a geldiğimizde akademinin hayal ettiğimizden farklı olduğunu; duvara çok çarptığımızı gördük. Birbirimizle dayanışmak, birbirimize el vermek, duvarları aşmak için de en doğru yol olarak, bir araya gelmemiz fikri çıktı karşımıza.
“O zamanlar Beşiktaş’ta küçük bir ofisimiz vardı. Tüm giderleri aylık olarak kendi aramızda topladığımız katkılarla karşılanıyordu, halen de öyle. Orada sayısız etkinlik gerçekleştirdik. Çoğu zaman da Barış Akademisyeni hocalarımızla bir araya geliyorduk. Bunun yanında birbirimize çok şey öğrettik. Ben ‘kent’ anlattım örneğin, başka bir arkadaşımız ‘felsefe’, bir diğeri ‘politik ekonomi.’ Aslında üniversitede çoğu zaman bulamadığımız tartışma ortamını da inşa ettik bir bakıma. “Evde Kalamayanlar: COVID-19 Günlerinde Çalışma İlişkileri Araştırması”, “Türkiye Sivil Toplumunda Gönüllü ve Ücretli Çalışan Hakları” gibi saha araştırmaları da yaptık. Tarih Vakfı ile ortak Marksizm 101 ve Marksizm 201 Atölyelerini gerçekleştirdik. Tüm bunlar bizim için müthiş bir birikim süreciydi.”
Formel akademik eğitimin eksiklikleri
Barış Akademisyenleri’nin ihracı en büyük motivasyonları olduğunu belirten Hazal Çakmak ise Universus’un her köşe başını başka birilerinin tuttuğu akademi gibi bir ortamda rotayı kendilerinin belirlediği bir yol yürümek olduğunu söylüyor.
Çakmak şöyle devam ediyor:
“Aslında koskoca bir ihtiyaçtan doğdu Universus, biz sadece adını koyduk. Çoğunlukla işçi sınıfı ailelerden gelen ve akademiye dair hayalleri olan bizler, formel akademik eğitimin eksiklikleri ya da sınıfsal mahrumiyetler sebebiyle sahip olamadığımız neredeyse her şeyi birbirimizden ve birlikte öğrendik.”
"Eşlikçilik"
Araştırma Gönüllüsü Programı başvurularını sosyal medya hesaplarından yaparak bir form yayınlayan Universus; sosyal bilimler alanında lisans öğrencilerinin başvurularını toplayıp belli kriterlerden geçirerek adaylarla yüz yüze ve çevrimiçi görüşmeler yapıyor. Sonunda ise birkaç aylık seminer dersleri ve araştırma programı süreci başlıyor.
Universus ekibi “eşlikçilik” adı verilen bir sistem ile programa katılan gönüllülerle çalışma konularına göre eşleşerek birebir çalışmalar ile yürütüyorlar bu süreci. Her iki taraf için de oldukça öğretici ve heyecanlı bir süreç olduğunu belirten Hazal Çakmak, Universus ekibine dahil olmanın da aslında araştırma gönüllüsü programının sonunda gerçekleştiğini belirtiyor.
Araştırma Gönüllüsü Programı’nın beşincisine dışarıdan bir katılımcı olarak başvuru yapıp sonrasında ise ekibe dahil olan Sena Tuğlu programlarında her hafta farklı konuların tartışıldığı seminerlere katıldıklarını söylüyor ve ekliyor:
Yuvarlak masa etrafında
“Bu başlı başına bir alternatif akademi deneyimiydi. Söz söylemeye, soru sormaya teşvik edildiğimiz, yukarıdan aşağıya değil, yuvarlak masa etrafında geçen; çoğunlukla tek kişi tarafından anlatılan değil, hep birlikte konuştuğumuz bu seminerler sürerken eş zamanlı olarak araştırmalarımıza başladık.
“Her gönüllünün Universus ekibinden bir eşlikçisi vardı ve araştırma süreçlerimizi eşlikçilerimizle yürüttük. Burada da eşlikçinin gerçekten eşlik eden kişi olduğunu vurgulamak isterim, ‘danışman’ değil. Eşlikçim Salih’le oturup araştırma konuma karar verme sürecim benim için çok değerli bir deneyimdi.
"Çünkü ben masaya ‘araştırılabilir’ gördüğüm konularla oturdum. Eşlikçim ise benim daha çok dert edindiğim, anlamak ve anlatmak istediğim ama araştırmaya değer bulmadığım, araştırılabilir ya da önemli olmadığını düşündüğüm bir konuyu bulmamı sağladı. Devamında da eşlikçimle literatür taramasının nasıl olacağı, bir araştırmanın nasıl yazılması gerektiği gibi konulardan aradığım kaynağı bulmaya, yazdığım şeyin yayınlanmasının beni nasıl etkileyeceğine kadar her konuda konuştum, dayanıştım."
"Kaynak yaratmakta zorluk yaşıyoruz"
Önümüzdeki süreçte yapmayı planladıklarını sorduğumuzda ise şu yanıtı veriyor ekip:
“Araştırma Gönüllüsü Programı’na devam etmek istiyoruz esasen ancak kaynak yaratmada zorluklar yaşıyoruz. Şu ana kadar da programa başvuran arkadaşlarımızın ulaşım, konaklama gibi gereksinimlerini karşılamak ve programa emek verenlerin az da olsa emeklerinin karşılığını vermek için küçük desteklerle hayatta kaldı program. Örneğin kapanış etkinliğini, yıllardır bize destek veren hocalarımızın ricasıyla ve ev sahibi kurumun bizlere alan açmasıyla güzel bir mekanda gerçekleştirebildik. Etkinlik günü başka bir hocamızın Uşak’tan gönderdiği bir kutu çikolatayla enerji bulduk. Bunun yanında sayamayacağım kadar kişinin, hocamızın desteğinin ne zaman elimizi uzatsak yanı başımızda olacağı güveniyle hareket ediyoruz.”
Universus hakkında daha fazla bilgi almak için web sitesilerini, Instagram ve Twitter hesaplarını ziyaret edebilirsiniz.(AİA/AÖ)