Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ilgili kurumlara gönderdiği genelgeye göre artık Türkiye 1915'te yaşananlarla ilgili resmi açıklamalarında "sözde soykırım" yerine "1915 olayları" ifadesini kullanacak.
Macar: "1915'te ne olduğunu bilmiyoruz demek..."
Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Elçin Macar konuyla ilgili bianet'e verdiği görüşte "Türkiyenin kullandığı 'sözde soykırım iddiası'nın tutarsızlığına dikkat çekti, sözde' iddia olamaz" dedi.
"1915 olayları"nın nötr" bir ifade olduğunu belirten Macar ifadenin, "karşı tarafın acılarını dikkate alan bir yanı olduğunu da" söyledi.
Macar, ifadedeki bu değişiklikle Başbakan Erdoğan'ın iki yıl önce "Komisyon kuralım araştırsın neler olduğunu" dediğini anımsatarak, bu ifadeyi kullanmanın "Biz 1915'te ne oldu bilmiyoruz" anlamına geldiğini söyledi..
Macar "1915 olayları" demenin "Gelin komisyon kuralım" yaklaşımıyla parallelik gösterdiğini aktardı.
Prof.Dr.Baskın Oran "1915 olayları" ifadesinin "1915'te sular kesilmiş" anlamına da "Ermenilerle Türkler arasında çatışmalar olmuş" anlamına da gelebileceğini belirtti, hakikati karşılamadığını ifade etti.
Zaman gazetesinin haberine göre Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Bilman Yahudi düşmanlığına karşı bir organizasyon olan Anti Defamation League'in (ADL) kararını değerlendirirken "sözde soykırım" yerine "1915 olayları" ifadesini kullandı. Bilman "1915 olaylarının soykırım olarak nitelenmesi, tarihi ve hukuki temelden yoksundur" dedi.
Oran: "1915 olayları" demek hiçbir işe yaramaz
Oran "1915'te çocuklarına kadınlarına varıncaya kadar sürdük biz bu insanları. Yolda sinek gibi öldüler. Bir kısmı gasp edildikten sonra öldürüldü. Bir kısmı da o koşullarda öldü. "1915 olayları" demek hiçbir işe yaramaz." dedi.
"Bu ifade yüzde 150 enflasyon olan bir ülkede yüzde beş devalüasyon yapmaya benzer. Oysa yüzde 150 enflasyon olan bir ülkede yüzde 150 devalüasyon yapılması gerekir, ya da sayısız kere yüzde beş devalüasyonlar yapmak zorunda kalırsınız.."
Hayrete düştüğünü belirten Oran, "Devlet bu şekilde hareket ederek kendi canına okuduğunu nasıl anlamaz. O koşullarda işlerin kötü sonuçlandığını itiraf eder, 'biz Osmanlı yöneticileri adına özür diliyoruz' deyip, karşı tarafın cephanesini yüzde 90'ını bitirmek mümkün" diye konuştu.
"Devletin bu katliamı reddetmesi normal zekalı bir insanın anlayabileceği birşey değildir."
"Buna '1915 katliamı' ya da en hafifinden '1915 faciası' denebilir, ama bunun altına inilemez. Bunun altına inilirse eşek sudan gelinceye kadar dayak yiyeceksin demektir."
"Biz mazoşist miyiz?" (AŞB/NZ)