"1915'te Osmanlı Ermenilerinin maruz kaldığı 'Büyük Felaket'e duyarsız kalınmasını, bunun inkar edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum."
Gazeteci Ali Bayramoğlu, profesörler Baskın Oran ve Ahmet İnsel, Dr. Cengiz Aktar'ın ilk çağrıcıları olduğu kampanyada imzalanması istenen metni böyle. Metin yılbaşında İnternet'te imzaya açılıyor.
"Neredeyse 100 yıl olacak, açıkça konuşulamadı"
Aktar, Vatan gazetesinden Tülay Şubatlı'ya neden özür dilendiğini şöyle anlattı.
"Bu kadar zaman boyunca, neredeyse 100 sene olacak, bu konudan bahsedememiş, açıkça konuşamamış olmaktan dolayı özür dileniyor."
"Bireyin vicdanından gelen bir ses bu"
Aktar kampanyanın amacını da şöyle açıkladı:
"Ermenilerin başına gelenler Türkiye'de çok az bilinen, unutturulmuş, tahrik edilmiş olgular. Türkler bu meseleleri daha çok büyüklerinden, dedelerinden duydu. Ama konu hiçbir zaman objektif bir tarih anlatımı haline dönüşemedi. Bu yüzden pek çok insan Türkiye'de bugün bütün iyi niyetiyle Ermenilerin başına bir şey gelmediğini zanneder.
"Bunun çok tali, ikincil hatta karşılıklı katliamlar şeklinde cereyan eden ve 1. Dünya Savaşı koşullarıyla açıklanan bir nevi 'vaka-i adiye' olduğu kanaati resmi tarih tarafından yıllardır söylenegelmiştir. Fakat gerçekler maalesef çok farklı. Belki bir tane gerçek var, o da şu son tahlilde Ermeniler artık Anadolu'da yok ama diğer unsurlar Türkler ve Kürtler hâlâ burada. Bu kampanyanın öznesi bireyler. Bireyin vicdanından gelen bir ses bu. Özür dileyen diler dilemeyen dilemez." (TK)