Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Binasına 17 Haziran 2021'de silahlı saldırı gerçekleştiren ve Deniz Poyraz'ı öldüren Onur Gencer'in avukatı Ahmet Can Gürlek, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nin (İstinaf) ağırlaştırılmış müebbet cezasını onama kararını Yargıtay'a temyiz etti.
Temyiz dilekçesinde, soruşturma savcısının iddianameyi çok kısa bir süre hazırlandığını ifade eden avukat Gürlek, savcının “Gencer’in saldırıyı gerçekleştirme amacını araştırmadığını” belirtti.
Irkçı cinayete 'haksız tahrik' dedi
Gencer'in "haksız tahrik" sonucu saldırıyı gerçekleştirdiğini iddia eden Gürlek, müvekkilinin Suriye, Diyarbakır ve Batman'da görev yaptığını bu süreçte "saldırılara maruz kaldığını" ve suç işlemeye nedenlerinin oluştuğunu ileri sürdü.
Avukat Gürlek, temyiz dilekçesinde Gencer'e verilen "ağırlaştırılmış müebbet" cezasının "haksız" şekilde verildiğini, müvekilinin saldırıyı "tahrik altında" işlediğini belirtti ve saldırının gerekçelerinin dikkate alınmadığını ifade etti. Gencer'in ağırlaştırılmış müebbet yerine 18 yıldan 24 yıla hapis cezası verilmesi gerektiğini iddia etti.
Avukat dilekçesinde, Gencer'in hem soruşturma hem kovuşturma evresinde saldırıyı “Halkların Demokratik Partisine olan öfkesi nedeniyle, amacının intikam olduğunu ve içini soğutmak için işlediğini itiraf ettiğine" yer verdi.
İstinafnı "usule, yasalara ve hakkaniyete uygun karar vermediğini" belirten Gürlek, İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin yargılama esnasında "usul ve esas yönünden ciddi hatalar yaptığını" ve "söz konusu hususların 1. Ceza Dairesi tarafından dikkate alınmadığını" iddia etti.
Bekir Şahin'in iddianamesinden etkilenmiş
Ayrıca, "Gencer'in geçmişte akıl sağlığı sorunları yaşandığını" iddia eden Gürlek, "tam teşekküllü bir sağlık kuruluşundan rapor alınması gerektiğini" öne sürdü.
Gürlek dilekçesinde, Gencer'in Yargıtay Başsavcısı Bekir Şahin tarafından hazırlanan HDP kapatma davası iddianamesini okuduğunu ve bu iddianameden etkilenerek saldırıyı düzenlediğini ifade etti. Kapatılma davasının dosyasının, dava dosyasına eklenmemesini ise usul ve esas hatası olduğunu savundu ve dosyanın bozulmasını talep etti.
"Sanık avukatı nefret suçu olduğunu itiraf ediyor"
Deniz Poyraz Davası avukatı Türkan Aslan Ağaç, temyiz dilekçesini bianet'e yorumladı.
Gencer'in avukatı Gürlek'in yer alan ifadelere değinen Aslan-Ağaç, şunları söyledi: "Sanık müdafi temyiz dilekçesinde sanığın eyleminin Deniz Poyraz’ı değil, HDP'ye yöneldiğini çünkü sanığın çeşitli gerekçelerle nefretle hareket ettiğini beyan ediyor. Haklı oldukları bir nokta var o da bu suçun büyük bir nefretle işlendiğidir. Bu nedenle de davanın nefret suçu kapsamında işlendiğinin kabul edilmesi gerekiyor. Sanığın nefret ettiği Kürtler ve oy verdikleri Halkların Demokratik Partisidir.
"Bu durumda HDP yöneticileri, çalışanları, oy verenlerin hepsi öldürülmesi gereken hedef kitle arasında yer alıyor. Zaten nefret suçunu, benzeri diğer suçlardan ayıran nokta, suçun aslen mağduru ve mağdurları değil, onların ait olduğu grubu hedef alması olarak özetlenebilir. Tüm bu uluslararası tanımlamalar dikkate alındığında mevcut dosyada konuşulması ve tartışılması gereken suç, nefret suçudur. Ancak, ne soruşturma ne de kovuşturma aşaması nefret suçu olduğu kabulü üzerinden büyük bir ciddiyetle yürütülmedi.
"Nefret suçu dikkate alınmadı"
"Oysa ki, AİHM taraf devletlere, şiddet öğeleri içeren olaylarla ilgili başlatılan soruşturmalarda, somut olayın kendine özgü koşulları bağlamında kin ve husumet duygularını körükleyen, etnik kökene, dine ya da cinsel yönelime dayalı bir nefret ya da önyargı içeren bir saikle hareket edilip edilmediğini saptama yükümlülüğü yüklüyor.
"Bu konuda gösterdiğimiz çabalara kapsamında dosyaya sunduğumuz dilekçelerimize rağmen savcılık ve mahkeme bu dosyayı hiçbir zaman özellikle siyasetçilerin nefret söylemleri ile oluşturdukları şiddet ortamından kaynaklı siyasi saikler ile işlenmiş bir cinayet davası bağlamında ele almadı.
"Cinayetin arka planı araştırılmadı"
"Devletin sorumluluğunu ve cinayetin arkasındaki saiki ve faillerini hiçbir zaman araştırmadı. Saldırının ve cinayetin işlenmesinin ardında yatan saiki ve faillerin açığa çıkartacak bir soruşturma ve yargılama yürütülmediğinden, HDP İl binasına yapılan saldırı ve Deniz Poyraz cinayeti cezasız kaldı."
"Anayasal düzenin hedef alındığı itiraf ediliyor"
"Sanık müdafinin bilerek ya da bilmeden işaret ettiği husus aslında sanığın HDP şahsında anayasal düzeni hedef aldığının dolaylı bir ikrarı niteliğindedir" diyen Aslan- Ağaç, Sanığın saldırıyı doğrudan bir siyasi parti il başkanlığı binasına yöneltmesi ve bina içinde yer alan herkesin öldürülmesinin hedeflenmesi demokratik düzenin vazgeçilmesi sayılan partilerin çalışmasının hedeflendiğini, bu saldırı aracılığı ile toplumda ve kitlede korku, panik atmosferinin yaratılmaya çalışıldığını gösteriyor.
"Amaç, katliam yoluyla ülkede var olan siyasi dengelerin şiddet yoluyla bozulmasını sağlamaktır. Bu topraklarda uzun yıllardır bir arada yaşayan halklar ve inanç grupları arasındaki birlikte barış içerisinde yaşama iradesini bozmak suretiyle kaos yaratarak var olan anayasal düzenin hukuk dışı yollarla değiştirilmesini sağlamaktır.
"Gencer Anayasal düzeni bozmayı amaçladı"
"Yani bu davanın sanığının asıl amacı ve kastı sadece Deniz Poyraz’ı veya parti binası içinde bulunan kişileri katletmek değil; onların katledilmesi vasıtası ile TCK’nın 309. maddesinde yazılı Anayasayı ihlal suçunu işliyor.
"Diğer bir ifade ile Deniz Poyraz’ın katli asıl suça yönelik araç suç vasfındadır. Sanığın amacı katliam yoluyla ülkede genel bir kargaşa hali yaratmaktır. Bu yolla sanık sekiz veya dokuz milyon oya sahip bir partinin taraftarlarını tahrik yoluyla varolan anayasal düzenin bozulmasını amaçlamıştır."
(RT/HA)